Milano Moda Haftası’nın ardından başlayan Paris Moda Haftası, tüm hızıyla devam ediyor. İşte, öne çıkan markalar...
- Göz alıcı tasarımları Akdeniz ruhuyla buluşturma konusunda uzman olan Jacquemus, ilkbahar/yaz sezonuyla karşımızdaydı. Her bir tasarımın, önümüzdeki yılın hit parçaları arasında yerini alacağı şimdiden belliydi! Jacquemus ve daha birçok markanın PR şirketi olarak çalışmalarını sürdüren Lucien Pages, gerçekten farkını gösteriyor. Basınla sağladığı hızlı ve sorunsuz iletişim, detaylı araştırma becerisi onu her daim farklı kılıyor. Daha da iyi noktalara ulaşması umuduyla...
- Rahat silüetler, iyi işçilik, özel kumaşlar, desenler ve renklerle tanıdığımız Issey Miyake, bu sezon yine rahatlığın, tonların en iç ferahlatıcı yansımasını sundu bizlere. Farklı formlardaki hasır ve bez saç aksesuarları favorimdi.
- Benim için her zaman büyülü bir masal olan Elie Saab defilesi bu sezon da tasarımları, modelleri ve tüm görkemiyle nefes kesiciydi. Hazır giyim koleksiyonunda dahi couture dokunuşlara sahip olan fakat aynı anda en gösterişli parçaya dahi kattığı giyilebilir notalarla sportif, rock-chic izler taşımayı seviyor. Marka, çiçek desenleri, boyun arkasında yer alan fiyonklar,
Rahatlık, farklılık, göz alıcı bir cool’luk tam da onunla özdeşleşen detaylar. Sportmax, her sezon sportif detayları en stil sahibi şekilde yeniden yorumlayarak bizlere sunuyor. Bu sezon da bir ‘surf rüzgarı’yla karşımızda. Surf’ün o salaş ama cool hali, maskülen genlere olan yakınlığı, her detayda karşımıza çıkıyor. Seksi ve sportif surf kızı, yalın ve maskülen detaylarla ön plana çıkıyor. Koleksiyonda yer alan şapkalar dikkat çekiyor, markanın imza niteliğindeki uzun elbiseleri yine farklı renk ve çizgilerle karşımıza çıkıyor. Maskülen detaylar, kesimine, kumaşına, tüm genel duruşuna bayıldığım yelek ve ceketlerle kendini gösteriyor. Yeni sezonda her yerde karşımıza çıkacağına inandığım bir diğer parça, adeta ikinci deri gibi sarmalayan diz üstü tayt oluyor. Fonksiyonelliğe gönderme yapan kemer çanta modelleri ve gün boyu surf’ün ardından yanık tenimle kumsalda geceye ayak uydurduğumu hayal ettiren payetli elbiseler, diğer favori parçalarım...
Bulgari
Bulgari, bu sezon bizi zincirlerle kendisine bağlıyor. Koleksiyonun tamamına hakim olan zincir detayları, işçiliğin öne çıktığı tasarımlar, serpentinin yepyeni yorumları dikkat çekiyor. Zincirin askı olarak eşlik ettiği, ışıltılı
Milano Moda Haftası, tüm enerjisi ve sıcaklığıyla yine çok renkli geçti. Bize yazı yaşatan Milano, hiç olmadığı kadar kalabalıktı... Şehir, dünyanın birçok farklı noktasından moda insanlarını ağırladı.
Modern amazon
Benim için moda haftası MaxMara defilesiyle başladı. Toprak tonlarının hakim olduğu parçalar; sarılar, beyazlar ve puantiye desenlerle çok yalın ve dikkat çekici detaylarıyla karşımıza çıktı. Kadının gücünü en zarif şekilde yansıtmak konusunda başarılı olan marka, bu sezon da renkleri, aksesuarları ve ince detaylarıyla dikkat çekti.
Hazır giyimin couture hali
Sportif tasarımların adeta couture yorumuyla karşılaştığımız Fendi defilesinde, sezonun trendi biker taytlar ve crop üstler, en cool halleriyle karşımıza çıktı. Oversize bomber ceketler, trençkotlar ve bel çantaları, markanın hem sportif hem de dinamik koleksiyonunun öne çıkan detaylarından... Nude ve tarçın tonlarının ağırlıkta olduğu tasarımlarda, deri parçalar dikkat çekti. Son birkaç sezondur trend olan pileli diz altı eteklerin, gördüğüm en iyi yorumu da yine gelecek yaza damga vuracak parçalardan... Zira kumaş ve işçilik konusunda özen gösteren marka, uçuş uçuş süzülen eteğin her detayını vurgulamayı başarıyor.
E
New York Moda Haftası’nın benim için öne çıkan defilelerinden, geçtiğimiz hafta bahsetmiştim. Sona eren NYFW’den bir başka favorimi de paylaşmadan geçemeyeceğim: Maryam Nassir Zadeh... Zıtlıkların yarattığı uyum, kontrast renklerin hakimiyeti, layer etki, pastel tonlar, zebra deseninin yer aldığı detaylar ve sezonun trendi bisikletçi taytlar, son dönemin öne çıkan markasının ilkbahar/yaz 2019 koleksiyonunda yer alıyor. Tasarımcı, bu koleksiyonda da farklı aksesuarlarla karşımıza çıkıyor; çanta, kemer ve ip detaylarıyla bizi adeta kendisine bağlıyor.
İstanbul Moda Haftası
New York Moda Haftası’yla aynı anda başlayan ve geçtiğimiz cuma sona eren Mercedes Benz İstanbul Moda Haftası kapsamında, favori detaylarım Kadir Kılıç’ın tasarımcılığındaki Miin ve Şebnem Günay defilelerinde kendini gösterdi. Günay, son dönemin yükselen tasarımcılarından... Kendi adını taşıyan markasında, sportif detayları yansıtıyor. Tasarımlarını Bella&Gigi Hadid kardeşler de giyiyor. Hayır, bir PR çalışması söz konusu değil! Modellerin stilisti bizzat tasarımcıya ulaşarak, ürün talebinde bulunuyor ve hikaye öyle başlıyor.
Geçtiğimiz sezona damga vuran oversize montlarıyla ilgi çeken tasarımcı, bu kez bisikletçi
Eylül ile birlikte moda dünyası için yepyeni bir sezon açıldı. Raflarda sonbahar rüzgarları eserken, podyumlarda da sonraki sezonun ilkbahar rüzgarları esmeye başladı. Her yıl olduğu gibi moda haftası maratonu New York’la başladı. Hali hazırda devam eden tempo yarın sona eriyor. Ralph Lauren’in 50’inci yılını kutladığı defilenin damga vurduğu moda haftasında favori defilelerimin başında ‘Adeam’ markası geliyor. Tasarımlar, styling, aksesuarlar, saç-makyaj, modellerin tırnaklarında göze çarpan mücevher etkisi, model seçimi yani tüm detaylar çok başarılıydı. Karla Otto’nun organizasyonuyla gerçekleşen şov göz kamaştırıcıydı. Model seçimiyle öne çıkan defilede Öykü Baştaş da yer aldı. Öykü, kariyerinde emin adımlarla ilerliyor. Geçtiğimiz günlerde yaptığı paylaşımla ünlü model ajansı ‘Models.com’ ile çalıştığını duyuran model, İlkbahar - Yaz 2019 sezonuna ait koleksiyonları incelediğimiz New York Moda Haftası’na tam anlamıyla damga vurdu. Öykü’nün yer aldığı favori defilelerimden bir diğeri de Sies Marjin defilesiydi. Geçtiğimiz sezon da beğendiklerim arasında yer alan markanın bu sezonki defilesinde Öykü’yle yürüyen isimlerin arasında Kaia Gerber de var.
Karma defileler öne çıkıyor
Ne
Modanın sinemayla olan ilişkisine çok değer veririm. Her iki disiplinin birbirini pozitif yönde etkilediğine inanırım. Sinema-TV alanında yaptığım yüksek lisans ve ardından seçtiğim tez konusu, tam da bu birlikteliğin gücünü vurgular nitelikteydi. Zira 50 ve 60’lı yıllarda modaya ilham veren filmleri incelemek üzere yola çıktım. Stilleriyle öne çıkan karakterlerin, başlı başına modayı etkileyen filmleri, benim için her zaman önemli olmuştur. 70’lere ışınlanmak ve o dönemi en ince detayına kadar incelemek için bir Gatsby sahnesinden daha etkili ne olabilir?
90’lar çocuğu olarak birçok favori filmim, dizim, klip ve şarkım yine bu döneme ait. Hatta bugün stilime adapte ettiğim birçok parça da...
Geçtiğimiz sezon vizyona giren ve bu döneme gönderme yapan bir film vardı ki, hep radarımdaydı. Türkiye’nin ilk punk projesi olma özelliğini taşıyan, 90’larda geçen ve Mu Tunç’un yönettiği ‘Arada’, yarattığı ve yansıttığı stille de başarılı bulduğum bir yapım. İzleyici ve sinemasever olarak da, hem hikayenin çıkış noktasından, gerçekliğinden hem yansıtılma biçiminden hem de yönetmenin yakaladığı başarıdan çok etkilendim.
Yurt dışında da birçok festival kapsamında gösterilen film, Türkiye
Trendleri takip etmek, yapmak zorunda olduğum işlerin başında geliyor. Moda haftalarında, sezon öncesinden hangi trendlerin öne çıktığını yerinde gözlemliyorum. Kendi adıma bunu, işimin gerekliliği sınırında tutuyorum. Çünkü daha çok vintage alışveriş yaptığım ve zamansız parçalar tercih ettiğim için trendleri büyük soğukkanlılıkla uzaktan izlerim. Bazen korkarak baktığım, çok kısa sürede yok olacağını bildiğim trendlerin bir an önce gidişlerini görmek için sabırsızlanırım. Çoğu trendi yazmaya ya da uygulamaya değer bulmadan, sadece gözlemlerim. Ama bazen öyleleri olur ki, yavaş yavaş, emin adımlarla ve derinden gelir... Kayıtsız kalmak söz konusu olamaz onlara. Muhtemelen de geçmişten gelen, bir döneme damga vurmuş parçaların yeniden hayatımıza girmesi şeklinde olur bu... İşte bu sezona damga vuran bu trend de 90’lardan geliyor.
Özellikle Prenses Diana ile özdeşleşen bisikletçi şortlar kalbimizi çaldı. Gerçekten dizin hemen yukarısında biten ya da biraz daha kısa olan modelleriyle yarattığı cool etki, kısa şortların pabucunu dama attı bile. İster topuklu ayakkabı, ister spor, ister parmak arası terliklerinizle giyin! Hem cool görünme, hem de günlük temponuza eşlik edecek sportif
Bayram tatilinde şehirde kalıp, zamanı daha sakin ve yoğunluktan ihmal edilen noktaları keşfetme arzusuyla değerlendirenlerden biri olarak, Büyükada’dayım! Buraya gelir gelmez, gümüş rengi kubbeleri, beyaz rengi ve ona eşlik eden kırmızı pancurlarıyla dikkat çeken Splendid Otel, doğu-batı sentezine sahip mimarisiyle ilham veriyor. 1908’de açılan Splendid Palas, art nouveau üslubunun bu sentezle sunulduğu özel bir plana sahip...
Eğlenceli çizgiler
Odaların çevrelediği avlusu, sizi bir anda Marakeş’e götürüyor. Otel, geçtiğimiz günlerde bir iş birliği gerçekleştirdi ve #rumisuforsplendid adlı koleksiyon çıktı. Splendid’in tarihinden izler taşıyan detaylar, Rumisu’nun eğlenceli çizgileriyle ipek fular ve bandanalarda hayat buldu. Bu stil sahibi koleksiyonu ve oteli yaz bitmeden keşfedin!
Tarihi miras
Günün koşturması içinde görmezden geldiğimiz o detaylara dikkat kesilmek üzere ikinci durağım, Topkapı Sarayı oldu. Bu kez daha detaylı şekilde, saatleri inceledim. Koleksiyon, Topkapı Sarayı Müzesi Divit Odası’nda daimi sergi olarak ziyarete sunuluyor. Bu proje, Tektaş Saatçilik Grubu sponsorluğunda hayata geçmiş. Dünyanın sayılı mekanik saatlerinin yer aldığı koleksiyonda, yaklaşık 380