STİL SAHİBİ YÖNETMEN: MU TUNÇ

Modanın sinemayla olan ilişkisine çok değer veririm. Her iki disiplinin birbirini pozitif yönde etkilediğine inanırım. Sinema-TV alanında yaptığım yüksek lisans ve ardından seçtiğim tez konusu, tam da bu birlikteliğin gücünü vurgular nitelikteydi. Zira 50 ve 60’lı yıllarda modaya ilham veren filmleri incelemek üzere yola çıktım. Stilleriyle öne çıkan karakterlerin, başlı başına modayı etkileyen filmleri, benim için her zaman önemli olmuştur. 70’lere ışınlanmak ve o dönemi en ince detayına kadar incelemek için bir Gatsby sahnesinden daha etkili ne olabilir?

90’lar çocuğu olarak birçok favori filmim, dizim, klip ve şarkım yine bu döneme ait. Hatta bugün stilime adapte ettiğim birçok parça da...

Geçtiğimiz sezon vizyona giren ve bu döneme gönderme yapan bir film vardı ki, hep radarımdaydı. Türkiye’nin ilk punk projesi olma özelliğini taşıyan, 90’larda geçen ve Mu Tunç’un yönettiği ‘Arada’, yarattığı ve yansıttığı stille de başarılı bulduğum bir yapım. İzleyici ve sinemasever olarak da, hem hikayenin çıkış noktasından, gerçekliğinden hem yansıtılma biçiminden hem de yönetmenin yakaladığı başarıdan çok etkilendim.

Yurt dışında da birçok festival kapsamında gösterilen film, Türkiye gösteriminde İngilizce altyazılı seanslarla da sunuldu ve Tunç’un global bakış açısı vurgulandı. Yeni projeleriyle de beklenti yaratan yönetmenin hem kendi duruşu, hem de karakterlerinin stiliyle yarattığı imaj, beni çok heyecanlandırdı. Bakalım daha ne gibi sürprizler bizi bekliyor?

Kendine ait bir dergi

“Yani, nedir kadın? İnanın, ben de bilmiyorum. Sizin de bildiğinizi sanmıyorum. Hiçbir kadının da insan becerisine açık bütün sanat ve mesleklerde kendini kanıtlamadan bunu bileceğine inanmıyorum. ” Virginia Woolf’dan bu alıntıyla, açtıkları Instagram hesaplarıyla bir süredir merak uyandırıyorlar...
QP Türkiye dergisinin kadın edisyonu olarak hayatımıza giren QP Women, senede iki kez yayınlanan, disiplinler arası bir kadın dergisi. “Dergicilik nereye gidiyor?” diye sorguladığımız bugünlerde, tam da öngörülenlere paralel olarak hayata geçmiş, her ay basılma kaygısı gütmeden, dopdolu içerikle niş bir okuyucu kitlesine ve entelektüel kadınlara seslenen bir dergi. Geçtiğimiz haziran ayında üç ayrı kapakla ilk sayısını çıkaran dergi, moda, saatçilik, mücevher, sanat ve mimari gibi farklı disiplinlere, yaratıcı bakış açısıyla yaklaşarak yer veriyor ve ne de iyi yapıyor. Hoşgeldin hayatımıza!

Haftanın Moda Haberi

Hedi Slimane’in kreatif direktörlüğünde, Fransız aksanını bırakan Celine markasının yenilenen yüzü ve logosu.