• Nlp dış dünyayı nasıl algıladığınızı, duygu-düşünce-davranış sisteminizin nasıl çalıştığını anlamanızı sağlar.
• Geçmişten gelen kodlamalarınızın sizi nasıl etkilediğini fark etmenizi ve işe yaramayan düşünce ve duygularınızı değiştirebilmenizi sağlar.
• Düşünce ve davranış esnekliği sağlar.
• Düşünce ve konuşma dilinizi yeni kelime ve yeni kalıplarla değiştirerek bilinçaltınızı olumlu yönde yeniden programlayabilmenizi sağlar.
• Olumsuz hatıralarınızı nötralize edebilmenizi ya da olumluya çevirebilmenizi sağlar.
• Daha hızlı ve kolay öğrenmenize yardımcı olur.
• Olumlu düşünce ve davranışlar geliştirebilmenizi sağlar.
Nefesin biçimi, formu yoktur. Bu yüzden bilinç oluşturmak için en etkili yoldur. Nefes bir nesne olmadığı için mükemmel bir meditasyon aracıdır.
Nefesinizin farkında olmak sizi şu an'a getirir. Bu da içsek değişimin anahtarıdır. +Nefesi düşünemezsiniz, sadece onun farkında olursunuz. Bilinçli nefes zihni durdurur. Aynı zamanda uyanık ve dinç olursunuz. Düşüncenin üstüne çıkarsınız ve boşluk bilinci doğar.
Her zorlandığınızda, tepkisel hissettiğinizde, direnç gösterdiğinizde ya da duygusal gerilim hissettiğinizde durun ve bilinçli 3 nefes alın??. Sonra yeniden, sıfırdan, yeni bilincinizle tekrar düşünün. Farkı göreceksiniz.
Var olmanın Gücü.
AHHH! O iç ses yok mu iç ses ? Ne diyor sana? "Yapamazsın, başaramazsın, o yok, bu yok, çok geç, beceriksizsin, keşke, beğenmezler, istemezler, sevmezler." İşte bu duyduğun olumsuz olumsuz konuşan iç sesin bir zamanlar dış ses olarak geldi sana. Sen büyürken belki annen baban, belki öğretmenin, belki arkadaşın ya da bir amca, bir teyze fısıldadı hep bunları kulağına. Şimdi iç sesin kendi sesin sanıyorsun? İnanma o sese... Sen istersen yapabilirsin, başarabilirsin, değişebilirsin…
Kendin olan gerçek bir iç ses yaratabilirsin! Evet değişim emek istiyor, cesaret istiyor, istikrar istiyor, aklı kullanmak istiyor AMA oluyor "Acaba yapabilir miyim?" Yanlış soru. "Yapar mıyım, yapmaz mıyım?" Doğru soru bu! Çünkü gerçekten istersen kendini adar yaparsın! İstersen bir de şu soruyu sor kendine: "Yapmazsam ne olur? Yaparsam ne olur?"
Mutlu akşamlar güzel insan
Çoğu zaman insan kendi hayatını gereksiz yüklerle dolduruyor ve sonra da “Bu hayat bana ağır geldi” diye yakınıyor. Yoksa sen de onlardan biri misin? Eğer hafiflemeye ihtiyacın varsa
1. Adım; işe yaramaz tüm olumsuz düşüncelerinden arın. Eğer düşünüp durduğun şey hakkında hiçbir şey yapamıyorsan bırak gitsin. Yapabiliyorsan da hemen yap bitir.
2. Adım; sana değer ve anlam katmayan ilişkilerinden arın.
3. Adım; artık işe yaramayan eşyalarından arın. Evinde, işyerinde bir yıldan beri kullanılmayan ne varsa hepsi fazlalıktır. Ve her fazlalık bir şekilde yük getirir. Yük fiziksel, görsel ya da enerji alanı olabilir. Sonuçta hepsi gereksiz bir ağırlık yapar, bırak gitsin!
Şimdi 4. Adım: Onu da sen yazacaksın güzel insan Bunların dışında senin hangi yükten kurtulmaya ihtiyacın var? Paylaş bizimle
ICF PCC Profesyonel Koç & NLP Eğitmeni
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu
Düşünmek zor bir sanattır, bu sebepten çoğunluk sürüyü takip eder. (Carl Gustav Jung)
Düşünmek derken ezbere, öğrenilmiş, kendini tekrar eden düşünce kalıplarından bahsetmiyor C.Jung. Yeniden, sıfırdan düşünerek yeni fikirler üretebilmekten bahsediyor. Ve de bu düşünceleri cesaretle hayata geçirebilmekten…
Oysa çoğu insan düşünmekten zihin boğulması geçiriyor ama hiçbiri yeni bir düşünce değil. Sadece öğrenilmiş düşünce kalıplarını sağdan sola, soldan sağa, yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı, sonra biraz da çaprazdan evirip çevirip duruyor. Yeniden, sıfırdan düşünebilmek için önce gözlemci pozisyonuna geçip, bu zihinsel düşüncelere bir refleksiyon yapabilmeyi öğrenmeliyiz. Düşüncelerle özdeşleşmekten çıkıp bir üst bilince bağlanabilmeyi öğrenen insan da olgunlaşır. Olgun insan da hayatında fark yaratır.?
İlk adım; durmadan dolanıp duran düşüncelerin siz olmadığınızı fark edin. Onlar sadece otomatiğe bağlanmış kalıp düşünceler. Düşünceyle özdeşleşmekten vazgeçerseniz bir üst bilinçten gözlemci pozisyonuna geçebilirsiniz ve bu da yeniden düşünme etkinliğinizi başlatmak için size bir alan yaratır. İşte koçluk da bu alanda çalışır. Yazılarımla ve küçük post paylaşımlarımla mümkün olduğu
Görünüşte en kabul edilemez ve acı verici durumun içinde bile daha derin bir iyilik, bir hayır gizlidir. Ve her felaket ilahi bir inayet tohumu içerir. Görünüşte kabul edilemez olanı kabul ettiğinizde ‘’tüm anlayışı aşan huzuru‘’ bulursunuz.
Kabul edilemeyeni kabul etmek bu dünyada en büyük inayet kaynağıdır. Siz bir kere kabul verdiğinizde, sınırlı düşünen zihinle yanıtlar bulmaktan vazgeçersiniz ve işte o zaman daha büyük bir zeka sizin aracılığınızla iş görebilir. (Eckhart Tolle) Şu an hayatında kabul veremediğin ne var (kabul vermekle katlanmanın farkını bilerek cevap verelim lütfen) Kabul veremediğinize ŞİMDİ kabul verin.
Eğer hala kabul veremiyorsanız önce kabul veremediğinizi kabul ederek başlayın Rahatlayın ve Yaradan’a teslim olun...
Her an farkındalığa ihtiyacımız var. Günün akışında ne düşünüyorsun, ne konuşuyorsun bil, bil ki biraz sonra hayatında olacakları nasıl yarattığının farkında ol. Bile bile kimse hayatına sıkıntı çekmek istemez; ama sorun, bunu bilememekten kaynaklanır. Hani, insan her şeyi bildiğini sanır da aslında hiçbir şeyi bilmiyordur aslında. Farkındalık, aydınlanma, öğrenme hiçbir zaman tam olarak olmaz. Her an yeninden fark etmek, yeniden bilmek ve öğrenmek gerekir. Hayat, yaşam okulumuzdur. Farkında olarak, öğrenerek, gelişerek yaşadığımız bir okul. Hayata olan bakış açımız, bizim yaşam felsefemizdir. Ağzımızdan çıkanlar da içimizde var olanın yansıması…
Mevlana'nın çok anlamlı sözlerinden birisi şöyledir: "Kalp denizdir, dil kıyı. Denizde ne varsa kıyıya o vurur." Ne konuşuyoruz, ne dile getiriyoruz; farkında olmak gerekir. Bazen öyle küçük şeylere takılıyor ki insan, kendini parçalıyor, içinden öfke yansıyor. Neyin öfkesi bu?
Genç bir arkadaşın çok sevdiği terliği kopmuştu sahilde. Dakikalarca isyan etti en sevdiği, değerli terliği koptu diye. Etrafına söylendi "terliğim koptu, terliğim koptu" diye. Olayı seyrederken kendimi tutamayıp "biliyor musun şu an belki de dünyanın
Kendini sadece kendine kanıtla, ya da sadece kendinle yarış. Başkaları asla senden tatmin olmayacak . Olsa bile bu seni tatmin etmeyecek.
İnsanın kendi kendine kanıtlaması ve kendi ile yarışması potansiyelini açığa çıkarmasını sağlar. Aslında bu bir ispat ya da yarış değildir. Bu hayatta kendini tanıma ve gücünü keşfetme sanatıdır. Kişisel başarı ve mutluluk da bunun içinde yatar.
Sen, ne şu ana kadar olan davranışlarından ne de sahip olduğun düşüncelerinden ibaret diğilsin. Çok daha fazlasısın. Öğrenilmiş çaresizliklerinin yerine yeni çareler öğrenmeyi seçersen gerçek kendini görmeye başlarsın. Haydi gör kendini, bu sana iyi gelecek.
Sen kendinde neyi görmek istiyorsun? Haydi paylaş bizimle…