Eylemlerimizin karşılığında bir sonuç alırız. Bu sonuç dış dünyadan bize gelen geri bildirimdir. Bu geri bildirim bir kişiden de gelebilir bir olay olarak da karşımıza çıkabilir. Ve bazı zamanlar eylemimize denk düşen bir sonuç alamayız. Bu da bizde hayal kırıklığı yaratır. İşte bu noktada yani eylemimize denk düşen bir sonuç alamadığımızda eylemimizin arkasında yatan niyetimizi kontrol etmemizde fayda var. Çünkü çoğu zaman arkada yatan niyetimizin farkında olamayabiliyoruz ya da gizlice üstünü örtüp kendimize karşı samimi davranmayıp kendimizi kandırabiliyoruz. Ve gerçek şudur ki her eylemin enerjisi arkasında yatan niyetle bilinçaltı seviyesinde algılanır. Tabi bu kimin işi :) tabi ki egomuzun işi :) Ama egom yaptı ben yapmadım deyip yola devam edersek de ikinci kez egomuzun kurbanı oluruz.
Durumu örneklendirerek biraz daha açacak olursam; Birisine ondan daha iyi bildiğiniz bir konuda yardım etmek için eyleme geçiyorsunuz ve bu kişi sizi reddediyor ya da yardımınızı beğenmiyor. Veya birisini yanlışını düzeltmesi konusunda uyarıyorsunuz
Ruhsal gelişim kişisel gelişimin üst basamağıdır. Eğer kişisel gelişimimizde beden ve zihin üzerinde çalışmadan ruhsal gelişim alanına geçmek istersek oldukça zorlanırız. Çünkü ruhsal gelişim için bedeni dengeleyerek zihninin alt katmanlarından kurtulup zihnimizi sakinleştirebilmemiz çok önemli. Alt katmanlarda ego kontrollü ayrımcı ve sürekli daldan dala atlayan zihni aşamazsak ruhsal bağlantı kapımızı genişletmemiz mümkün olamaz. Hatta, ruhsal alanda çalıştığımızın zannına esir düşüp kendimizi büyük ve zarar verici bir yanılgının içine bile sokabiliriz.
Ruhsal gelişim alanına gelmek için önce kişisel gelişim alanında beden ve zihin üzerinde çokça pratik yapmamız en doğru yol alacaktır. Beden için; yeteri kadar ve doğal beslenme, zihin için; ego farkındalığı, olumsuz kayıtların temizlenmesi ve zihin kontrolü yapabilmek önemli adımlarımızdır. Ve tabii ki teslimiyeti deneyimleyebilmek…
Teslimiyet, yaşam akışına karşı koymak yerine ona izin vermeyi içeren basit ama çok derin bir bilgeliktir. Ve bunu gerçekleştirmek için ŞİMDİ’ye odaklanmamız, olup biteni koşulsuz, çekincesiz bir şekilde direnmeden kabul etmemiz yapabileceğimiz en doğru adım olur. Olanı kabullenmek bizi
İlişki Koçluğu bir çiftin yaşadığı ya da yaşamak istediği ilişkinin kalitesini arttırmak için yapılan çalışmadır. Hem kendinizi hem de partnerinizi daha doğru tanırsınız. İletişimin püf noktalarını öğrenip iletişim kazlarını minimize edersiniz. Sevgi dillerinizi, kırmızı çizgilerinizi ve algı sistemlerinizin nasıl çalıştığını öğrenirsiniz. Böylelikle kişisel beklenti ve senaryolarınızın yerine açık iletişimi koyabilirsiniz. Hem BEN olup hem de BİZİ nasıl yaratabileceğinizi öğrenirsiniz. Partnerinizde memnun olmadığınız ya da kabul veremediğiniz durumların kendi bilinçaltınızda nasıl bir yansıması olduğunu fark edersiniz.
Eğer resmi iyi okuyabilirseniz her aşk ilişkisi sizin için bir kişisel gelişim hikayesidir. Sizin kendinizi tanımanız ve geliştirmeniz için muhteşem bir fırsattır. İlişki Koçluğunda bu resmi okumayı da öğrenirsiniz. Her zaman söylediğim gibi; Koçluğun en büyük zorluğu sizi çalıştırması, ödev ve uygulamalar vermesidir. En muhteşem yanı da aldığınız koçluk programının sizde ömür boyu kalıcı bir etki ve bilgi
Ne güzel dile getirmiş Yaprak Dede Ağaçların yağmur dualarını
.
Su sancısı çeken dünyamızda ağaçların sesini duyabilseydik, dualarından dökülen kelimeler şöyle olurdu:
Tanrım, verdiğin yağmuru dal ve yapraklarımda hızını keserek sevdalım kara toprağa indirdim. Dostum toprak, barındırdığı bir kısmı görünmeyen canlılar ile dökülen yapraklarımı gıda olarak geri alabileceğim hale getirdi. Böylece oluşan geçirimli tabakadan yer altına indirdiğim yağmur suyunu akışa geçirmedim, selleri önledim. İsraf etmedim, kirletmedim. Yeraltı ve kaynak sularına dağıttım. Şimdi de bir kısmını yapraklarıma çıkarıyor, buharlaştırıyor, ısıyı aşağı çekerek bulutların işini kolaylaştırıyorum. Benden rahmetini yine esirgeme Tanrım.
İşte böyle dile getirmiş ağaçların yağmur duasını Ali Nihat Gökyiğit namı değer Yaprak Dede. Ağaçların Gizli Yaşamı adlı kitabı okurken rastladım Yaprak Dedeye. Beni tanıyanlar bilir ağaçlara olan hayranlığımı.
Duyduğun kulaktan kulağa oyunu gibi kim bilir sana gelene kadar nerede bozuldu; gördüğünü kim bilir hangi açıdan, hangi yargılardan geçirerek, çarptırarak algıladın farkında olmadan? Tüm bunları göz ardı ederek duyduğuna ve gördüğüne hemen inanıyorsan kim bilir ne kadar yanlış kayıtla dolu zihnin ve bu yanlışlarla başkalarını, olayları, hayatı bildin sanarak yaşıyorsun şimdi.
Bu söylediklerim, günlük hayattaki ilişkileri ve durumları etkilediği kadar genel hayat görüşünü de etkileyen kadın, erkek, millet, din, gelenek, insanlık, varoluş, sevgi, adalet gibi pek çok kavramlar için de geçerli. Olgun insan olma yolunda giden (tekamül eden ya da kamil insan olma yolunda giden ) insanın kendi öznel penceresinden ayrılıp bütünsel bakabilmeyi öğrenmesi; duyduğu ve gördüğü ile yetinmeyip geçmiş tarihi de araştırması, okuması ama eleştirel okuması, sorgulayarak aklını kullanıp aynı zamanda da kalbinin sesini duyabilmesi gerekir. Bu kolay değil ama kolaya kaçtığımız için mutsuz ve kavgacı bir toplum olduk. Kulaktan dolma bilgilerle yaşadık. Dedikodudan ve şiddetten beslenen, ayrımcılık yapan, yargılayan insanlar olduk ve tüm bunlarla sadece egoyu büyüttük. Sonra da durumlardan şikayet eder
Evet evet, sana söylüyorum.:) 2020 sana bir mesaj iletmek istiyor. Sen hep yeni yılda ‘’şunu istiyorum, bunu bekliyorum’’ diye mesajlar yağdırmayacaksın ya:). Bu sefer de sen mesaj al.:) Eğer mesajını iyi okursan yeni yılın çok daha güzel olur.
2020 Mesajların:
Lütfen mesajlarınıza yazılı cevap verin!
- 2019 yılından öğrendiğin pozitif dersler neler?
- 2019 yılında kendinle ilgili neyi fark ettin?
- 2019 yılında kendinde neyi değiştirdin?
- 2019 yılında en mutlu olduğun 10 anın nedir?
- 2019 yılında hangi iyilikleri yaptın, çevrene ne kattın?
Şimdi bu yazıyı okumaya başladıysan ya erteleme alışkanlığın var ya da çok yakınında birinin erteleme alışkanlığından kurtulmasını istiyorsun. Alışkanlık diyorum, çünkü bir şeyi düzenli yapmak kadar yapmamak da bir alışkanlıktır. Bir şeyler yapmak istersin ama bir türlü harekete geçemezsin ve her şey olduğu gibi kalır. Aslında her şey olduğu gibi de kalmaz, çünkü ertelediğin zaman bir şey yapmamayı seçmen demek, başka bir şeyi seçmen demektir. Eğer spora başlamayı erteliyorsan yağlanmayı, uyuşmayı, kaslarını kaybetmeyi seçiyorsundur ya da sağlıklı beslenmeyi erteliyorsan kötü beslenmeyi, bedenine zarar vermeyi seçiyorsundur. Konu ne olursa olsun olumsuz bir durumu seçiyorsundur ve bu durum seni daha da kötüye götürecektir. Yani eylemsizlik seni zamanla geriye atacaktır.
Peki nasıl harekete geçilir? Bu konuda genel taktikler yazsak da asıl çözüm kişiden kişiye değişir. Örneğin, korku odaklı motivasyonunuz varsa ve içinde bulunduğunuz eyleme geçmeme haline devam ederseniz, başınıza gelebilecek en kötü senaryonun ne olduğunu hayal edin. Bu sizi harekete itebilir. Eğer haz odaklı motivasyonunuz varsa eyleme geçtiğiniz takdirde kazanacaklarınızı ve o yeni yaşamı hayal edip, içine girip
İlişki Koçluğunda yol alırken yıllardır birlikte olan çiftlerin hala birbirlerini tam olarak tanımadıklarına şahit olduğum çok olmuştur. Ya da birbirlerini tanıma sürecini çok sancılı geçirmiş olan ve bu yüzden de tükenmeye yüz tutmuş ilişkilere şahitliğim çok olmuştur. Tabi her iki durumda da çiftler birlikte ilişkiyi yeni baştan yapılandırmaya ve geliştirmeye niyet etmiş ise güzel sonuçlar almak çok mümkün oluyor.
Şimdi seninle ilişki koçluğunda kullandığım çiftlerin birbirlerini tanıma yöntemlerinden birini paylaşacağım. Yeni bir ilişkiye adım atmışsan veya uzun süreli bir ilişkin varsa partnerinle birlikte bu minik testi yapabilirsin. Tek kural iki tarafında tamamen samimi cevaplar vermesi. En güzeli ayrı ayrı soruları cevaplayıp, sonra birbirinizin cevaplarını tahmin etmeye çalışın. Sonra da cevaplarınızı karşılaştırın.
1) Sevgi diliniz nedir? Soruyu biraz daha açarsam; eşinizin sizi sevdiğini nasıl anlarsınız ya da siz sevginizi nasıl göeterirsiniz? Ya da sevgiyi hangi yolla almayı daha çok istersiniz? (güzel sözler duymak, sizin için önemli olan şeylerin yapılması, yaşamınızda olup bitene ilgi alaka gösterip takip etmesi, sık sık dokunması –tensel temasta olması, birlikte