Farklı düşünme ve davranma nedenlerimizden biri de NLP diliyle Meta Program olarak adlandırılan özel kişisel zihin programlarımızdır. En belirgin olanlarına birkaç örnek verecek olursak;
Benzer, uyumlu olana odaklanmak / Farklı olana odaklanmak
Bütüne odaklanmak / Ayrıntıya odaklanmak
Geçmiş odaklı / Bugün odaklı / Gelecek odaklı
İç odaklı motivasyon / Dış odaklı motivasyon
İstediğine odaklanmak / İstemediğine odaklanmak
Katılımcı / İzleyici
Tedbirli-Tutucu / Risk alan
NLP’nin temel prensibi, düşünme biçimlerini tanıma ve onları yönetme becerisini geliştirmektir. Bu beceri uygulama sıklığına göre gelişir. Neyi nasıl algıladığınızı, nasıl anlamlandırıp, hangi düşünce kalıplarıyla düşündüğünüzü fark ettikçe zihninizi yönetme konusunda ustalaşırsınız.
Beyniniz henüz tanımadığınız, el değmemiş bir kaynak gibidir. Yaptığınız benzetmeler, düşünce şekilleri, tutumlarınız, bilgilerinizi temsi yöntemleriniz, bilgi depolama biçiminiz ve hatırlama sisteminiz size özgüdür. Tüm bunların işleyişini anladıkça beyninizi ve deneyimlerinizi kotrol etmeye başlarsınız.
Dış dünyayı işitme, koklama, görmek, dokunma, tat alma duyularımızla algılarız. Düşünme biçimlerimiz, deneyimlerimizi nasıl yorumladığımızı belirler. Bu yorumlamaları değiştirirsek sonuçlarımızda değişir.
Düşünce sistemleri üzerinde ilerleyebilmek için ilk başta temsil sistemlerini anlamak iyi bir başlangıç olur. Bir nesne veya bir durumla karşılaştığımızda hangi temsil sistemimiz baskınsa onunla daha
NLP saymakla bitmeyecek kadar çok şeyde size fayda sağlar. Çünkü yaşamlarımızda aldığımız pek çok sonuç bizim iç dünyamızla ilgilidir. Ve iç dünyamız değişirse dış dünyada aldığımız sonuçlar da değişir. NLP de iç dünyamızı oluşturan süreçleri inceleyip yeniden programlamamızı sağladığı için bu yazımda ancak NLP’nin bazı yararlarını yazabileceğim.
-Öğrenme sürecinizi hızlandırır. Değişime daha kolay ayak uydurmanızı sağlar. Bilgi dağarcığınızı genişleterek yaratıcılığınızı tetikler.
-İş ve özel çevrenizde yapıcı ve etkili iletişim kurmanıza yardımcı olur.
-Seçeneklerinizi arttırır, zihinsel, duygusal ve davranışsal esneklik kazanmanızı sağlar.
-Kendinizi nasıl yükseltip nasıl aşağı çektiğinizi fark ettirir. Ve bunlar üzerinde istediğiniz gibi düzenleme yapmanızı sağlar.
-Duygu ve düşüncelerinizi yönlendirerek iç dünyanızın sahibi ve geleceğinizin bilinçli mimarı olursunuz.
-İlişkilerdeki çatışma ve uyumsuzlukları minimuma indirip çok daha etkili iletişim kurmanızı sağlar.
-İstediğini
N (Nöro) kısmı beş duyumuzla dünyayı algılayarak oluşturduğumuz nörolojik süreçleri temsil eder.
L (Linguistik) kısmı deneyimlerimize anlam kazandırmak ve bu deneyimleri kendimize veya başkalarına iletmek için kullandığımız dili temsil eder. Dil kullanma biçimimiz kimliğimizin ve düşünce biçimimizin dışa vurumudur.
P (Programming) kısmı deneyimleri irdeleyerek onların oluşum basamaklarını belirlemek ve onları istenilen sonucu almak için yeniden düzenlemesini temsil eder.
NLP’nin yaratıcıları dilbilimci John Grinder ve bilgisayar programcısı ve matematikçi Richard Bandler’dir. NLP’yi ilk kez oluşturmaya başladıkları zaman 70’li yıllardır. Dünyaca ünlü Gestalt Terapisti Fritz Perls, Aile Terapisti Virginia Satir ve Hipnoterapist Milton Erickson yöntemlerini modelleyerek eklektik bir yapıda düşünce, duygu ve davranış değişikliği sistemi oluşturmuşlardır.
NLP Kişinin düşünme, dil ve davranış süreçlerini inceleyip bunların üzerinde pozitif bir değişiklik yaparak istenilen sonucuna ulaşmasını hedefler. NLP’nin başlangıç
Mavi Gezegenimizde var olan canlı cansız her şeyin kendine ait bir titreşimi vardır. Ve biz insanlar da kendi titreşimlerimiz kadar çevremizdeki titreşimlerden de etkileniriz. Özellikle titreşimiz düşükse çevresel titreşimlerden daha fazla etkileniriz.
Evlerin ve iş yerlerinin titreşimleri de hem madde yapılarından hem de orada yaşamış ve yaşamakta olan insanların titreşiminin bütününden oluşur. Olumsuz duyguların ve maddelerin (özellikle doğaya uyumlu olmayan ve eskimiş ve yıpranmış olanların) titreşimleri daha kaba, daha ağırdır. Bu sebepten dolayı, stres, gerilim, hastalık, huzursuzluk yayarlar. Çünkü bunların frekansına yakındır. Benzer benzeri çeker yasası.
Mekanlarda enerji temizliği yaparken cam kase içinde su, bir miktar sirke, bir miktar kaya tuzu kullanmak (yeni başladıysak duruma göre 7 gün veya 21 gün boyunca her gün değiştirerek), adaçayı tütsüsü yapmak (camları da açın lütfen o esnada), duvarlara reiki sembollerini çizerek reiki yapmak, mumlar yakarak klasik müzik, meditasyon müziği çalmak iyi olur. Eski kırık,
Bu başlık hiçbir çelişki içermez, tam tersine bir bütünlük içerir. Bir şeyleri seçerken “evet” dersiniz. Ama her seçim aynı zamanda bir vazgeçiştir. Yani aynı zamanda başka bir şeye de “hayır” demiş olursunuz. Bir şeyleri reddederken “hayır” dersiniz ve bu hayır aynı zamanda başka bir şeye “evet” dediğiniz anlamına gelir. Çok basit bir örnek üzerinden ilerlersek spor yapmaya “evet” dediğinizde hareketsiz yaşama “hayır” demiş olursunuz. Yalan söylerseniz yalana “evet” derken dürüst, samimi olmaya da “hayır” demiş olursunuz. Hayatımız ve kariyerimiz de bizim inançlarımız ve “hayır – evet” lerimizle şekillenir.
Peki hayatımızın ya da kariyerimizin şekillenmesini etkileyen bu “evet ve hayır” larda dikkat edeceğimiz kritik nokta;
1) Neye “evet” neye “hayır” dediğimizin farkında ve bu konuda sağduyulu olabilmek.
2) “evet” demek istediğimiz zaman “evet”, “hayır” demek istediğimiz zaman “hayır”
Kendinizin ve başkalarının ne hissettiğini fark etmek ve tanımlamak için duygusal zekaya ihtiyacımız vardır. Hissettiğimiz ya da karşıdan aldığımız duyguyla tepkisel davranmamak içinde duygusal olgunluğa ihtiyacımız vardır. Bu iki beceri bize hem iş ilişkilerimizi hem de özel ilişkilerimizi pozitif ve sağlıklı yönde geliştirebilme kolaylığı sağlar. Ayrıca beşerle insan farkını net bir şekilde ortaya koyar. Beşer, insanın fizyolojik olarak meydana gelmiş, güdüleriyle hareket eden halidir. Ego hep “ben” diyerek kendini koruma altına almaya çalışır. İnsan olma hali ise ruhuyla, kalbiyle de teması kurabilmiş bir haldir. Bütünseldir, “ben” kadar “biz” de vardır. Ya da başka bir bakışla Ego güdümümde yaşayan insanla Ego farkındalığında ve egosunu yöneten, ruhsal varlığını da kabul eden insan farkı da diyebiliriz. Kademe kademe gelişiyoruz, evrim geçiriyoruz. Zihinsel, bedensel, duygusal, ruhsal gelişim içindeyiz, bu yolculukta her birimiz kendi hızımızda ve kendi tarzımızda ilerliyoruz. Ama vakit kaybetmeye ve çok zorlanmaya gerek yok. Farkındalık ve destekle
Her şeyden önce kişisel gelişim alanında kullanılan yöntemlerin (Koçluk, NLP, Eft, Reiki, Nefes, Theta healing, Access bars, Regresyon…) hangisi olursa olsun birlikte çalışacağınız uzmanın kendi alanında çok iyi eğitim almış olması ve uzun yıllar pratik yapmış olması ve de kendi üzerinde uygulayıp kendine fayda sağlamış olması birinci koşuldur. Ben ve değerli birkaç iş arkadaşım bundan yaklaşık 13 yıl önce bu alanda eğitim almaya başladığımızda iki yıllık bir eğitim sürecinden geçtik, üstüne ikinci kez üniversiteye girip felsefe, psikoloji, sosyoloji okuduk. Bunlar yetmedi hep yolda kalabilmek ve önden gidebilmek için her yıl yeni eğitim ve uygulamalarla kendimizi zenginleştirdik. Öncelikle her yıl kendi üzerimizde çalışarak hayatlarımızı hep bir üst seviyeye taşıyıp, kendimizi temizledik. Hocalarımızdan koçluk, mentörlük aldık. Şimdilerde iki üç haftada verilen eğitimlerle çerez gibi satılan uzmanlık ve hatta eğitmenlik sertifikaları havada uçuşuyor. Dünyanda soluduğumuz havayı kirlettiğimiz gibi bilgi atmosferini de