Merhaba değerli Milliyet okuyucusu... Öncelikle Blog üzerinden eriştiğim sizlere, Milliyet yazarı olarak seslenmekten duyduğum gurur ve mutluluğu paylaşmak isterim.
Bundan böyle Milliyet.com.tr bünyesinde yürüteceğim yazılarımla, bu köşede olacağım. Kimi zaman ekrandaki güzelliklerden öz toplayan bal arısı, kimi zaman da olumsuzluklara iğnesini saplayan yaban arısı misali… Köşemin adı EKRAN ARISI çünkü bana göre eleştirmen, TV programları için yaşam dengesinin vazgeçilmezi ‘arı’ gibidir.
Roger Silverston’un tabiriyle televizyon, ’evcil bir araç’... Evlerimizdeki başköşesini 1970’lerden itibaren almaya başlayan televizyonileaile arasındaki bağ güçlendikçe,kullanım-doyum dengesi de izleyici açısından o denli önem kazanır olmuştur. Algılanış biçimleri, her ne kadar kültür, aile, kişi ve cinsiyet bazında farklılık gösterse de, TV programlarının topluma verdiği mesaj ve etkiler yadsınamaz.
Popüler kültürü büyük ölçüde şekillendiren bu çift taraflı ilişkide TV yazarlarına düşen görev ise yorumlarıyla katkıda bulunmak, her gün ekranlardan evimize girip bizi yönlendirenleri irdelemek ve izleyiciyi bir oranda bilinçlendirmek!
Unutmamak gerekir ki söz söylemekten kaçınan, önüne