Altan Altın

Altan Altın

Altan.Altın@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen Pazar günü tarihimizin önemli seçimlerinden birini yaşadık. Gerginlikler yaşandı ve hatta ne yazık ki kan döküldü, ölümler oldu. Üzücü... Şenlik gibi seçimlerin yaşandığı demokrasilerin özlemiyle, gelin demokrasinin tarihsel sürecine hiç değilse ana başlıklarıyla şöyle bir göz atalım...

MÖ 4. yüzyıl: Demokrasi ilk olarak Eski Yunanistan’da, şehir devletlerinde uygulandı. Demokrasiye çok yakın olan bu sistem, Atina demokrasisi olarak da anılır. Teoride bütün yurttaşlar mecliste oy verme ve fikrini söyleme hakkına sahipti, fakat o günün koşullarına göre kadınlar, köleler ve o şehir devletinde doğmamış olanlar, bu haklara sahip değildi. Bu sistemin en güçlü uygulayıcısı olarak Atina’yı ele alırsak, MÖ 4. yüzyılda nüfusun 250-300 bin arasında olduğu tahmin edilir. Bu nüfusun 100 bini Atina vatandaşı ve Atina vatandaşları arasında da sadece 30 bininin oy verme hakkına sahip yetişkin erkek nüfusu olduğu varsayılır.

Haberin Devamı

MÖ 1. yüzyıl- MS. 4. yüzyıl: Roma İmparatorluğu’nda yurttaşlık ve insan hakları kavramı ortaya çıktı ve gelişme gösterdi. Demokratik haklar, genellikle sosyal sınıf ayrımına göre şekillenirdi ve güç elitlerin elindeydi.

1215: İngiltere’de Kral I. John’un (Yurtsuz John) tabii ki halkın zorlamasıyla imzaladığı Magna Carta, kralın yetkilerini sınırlarken halka da bazı hak ve özgürlükler tanıyordu. Magna Carta ile kralın sınırsız yetkilerine son verildi. Kimsenin yargılanmadan cezalandırılmayacağı ilkesi getirildi.

1450: Gutenberg Matbaası’nın geliştirilmesi ve seri olarak kitap basımının yaygınlaşmasıyla birlikte, düşünce ve bilgi insanlar arasında çok daha kolayca paylaşılmaya başlandı. Bu da demokratik hak ve talepleri hızlandırdı. Matbaanın geliştirilmesi, Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketlerinin başlamasına neden oldu.

1750: Avrupa’nın aydınlanma süreciyle birlikte demokrasinin düşünsel temelleri ortaya çıkmaya başladı. Montesquieu güçler ayrılığını savunuyordu. Jean Jacgues Rousseau, ‘özgürlük, eşitlik ve kardeşlik’ sloganıyla 1762-1763 yıllarında ‘Toplumsal Sözleşme’yi yazdı. John Locke ise yaşama hakkı, özel mülkiyet hakkı gibi insanların sahip olması gereken belirli özgürlükleri savundu.

Haberin Devamı

Seçimler ve demokrasi

1776: Virginia halkının özgürce bir araya gelen temsilcileri tarafından ilan edilen haklar bildirgesinde, yaşam, hürriyet ve mülkiyet haklarıyla beraber mutluluk ve güvenlik arama hakkından söz edildi.

1789: Bastille Hapishanesi’nde başlayan isyanla Fransa halkı krala karşı ayaklandı. Bunun sonucunda Fransız İnsan Hakları Bildirgesi yayımlandı. Bu bildiri, temel insan haklarını ‘hürriyet, mülkiyet, güvenlik ve zulme direnme’ olarak tespit etmektedir. Eşitlik, özgürlük ve adalet düşüncesinin kitleler tarafından telaffuz edildiği ilk siyasal örnektir.

1877: İlk Türk Meclisi Mebuslar Meclisi (Genel Meclis) adı altında ve iki meclisli olarak 20 Mart 1877 tarihinde çalışmalarına başladı.

23 Nisan 1920: Egemenliğin millete ait olduğu TBMM, Ankara’da kuruldu. Milleti temsilen yurdun çeşitli yerlerinden Ankara’ya gelen milletvekilleri, TBMM’de çalışmaya başladı.

Haberin Devamı

Kısacası, insanoğlunun demokrasi serüveni neredeyse 2500 yaşında...

Bir insanın kendi geleceğiyle ilgili olarak karar verebilme özgürlüğünün ne kadar değerli olduğunu hep aklımızın bir kenarında tutarak yolumuza devam etme temennisiyle... Güzel günlere...