Yılbaşı gecesi terör saldırısıyla kana bulanan Reina’nın ilginç bir hikayesi var. Reina, İstanbul’un ünlü yüzme havuzu Lido’nun yerinde açılan bir eğlence yeridir. Lido, Ortaköy-Kuruçeşme arasında 1943 yılında işletmeye açılan, Türkiye’nin ilk “modern” yüzme havuzuydu. 33.33 metre uzunluğunda, 14 metre genişliğindeki havuzun, deniz yanı 2.5 metre, cadde yani 1.25 metre derinlikteydi. Havuzun etrafında soyunma kabinleri, tramplen, gazino, lokanta, otel gibi tesisler vardı. Projesini mimar Halit Pamir çizmiş, inşaatını mühendis Emin Vafi gerçekleştirmişti. Havuzun çevresindeki mozaik panolar Bedri Rahmi Eyüboğlu’na ait. İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü 1943’te bu tesiste kuruldu.
Lido’da İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü sporcuları yetiştiriliyordu. Kulüp 1954’te Esma Sultan Yalıları’nın bir binasına taşındı. Lido’dan ayrıldı.
Biz Ankara’da yaşarken, yaz aylarında İstanbul’a geldiğimizde babam, annemle beni Lido’ya götürürdü. Cadde tarafındaki otel bölümünün havuza ve denize bakan cephesindeki lokantanın balkonunda yemek yerdik.
Havana dönemi
Lido’nun Reina’ya dönüşmesinin hikayesi de ilgi çekicidir... Ortaköy-Kuruçeşme sahilinde eğlence hayatını Pasha başlattı. Ama bu Pasha, bildiğimiz paşalardan değildi. Alarko Grubu’nun, Kuruçeşme’de yol ile deniz arasında kullanılmayan bir arsada Amerikalıların “beach club” konsepti ile açtığı ve Pasha adını verdiği eğlence bahçesi idi.
Daha sonra Pasha’nın yerinde Laila açıldı. Laila o kadar ünlendi ki Pasha’nın adı unutuldu. Benim unutamadığım, Pasha’nın ilk dönemlerinde deniz kenarındaki Cafein’in barıdır. Barbaros Baykal Nişantaşı’ndaki Cafein’i Pasha’ya taşımıştı. İş çıkışı barmaid Çisem Öcal’ın güler yüzle misafirleri ağırladığı barın çevresinde dostları görmenin zevkine doyulmazdı. Benzer bir bar daha sonra Lido’nun tam deniz kenarındaki setin üzerine kurulmuştu.
Pasha’nın faaliyet gösterdiği arsanın biraz ötesinde bulunan, eski ve ünlü Lido Gazinosu’nda 2001 yılında Pasha benzeri düzenlemeler yapıldı. Lido, Havana oldu. Lido, Havana’ya dönüşürken, havuzun üzeri örtüldü. Çevredeki soyunma kabinleri lokantaya dönüştürüldü. Otel bölümü de lokanta oldu.
Yazın faaliyet gösteren Havana’nın içinde farklı lokantalar ve barlar vardı. Havuzun üzerinden sahile kadarki bölümün ortası ve de denize cephesi olan eski otel binasının birinci katı bar olmuştu.
Giriş bölümündeki Havana lokantasının yemekleri uluslararası yemeklerdi. Denize uzanan iki yandaki setlerin birinin üzerinde İtalyan mutfağından yemekler yapan Bice, öte yanında Çin mutfağından yemekler yapan Dragon servis veriyordu. Denize cephesi olan binanın birinci katında Max lokantası vardı. Bir üst katta ise İtalyan balıkçısı Osteria La Risacca 6’da ıstakoz ve böcek ağırlıklı deniz ürünleri yeniyordu. Tepe katındaki Le Select, klasik mutfağı ile müşterilerini ağırlıyordu.
Bir yıl sonra Havana, Chinawhite oldu. Rory Keegan ile Cevat Aksavul, Londra’nın ünlü gece kulübünü İstanbul’a taşıdı. Lido büyük harcamalarla, “Çin havası”na büründürüldü. Çin işi bahçe mobilyaları, renk renk şemsiyeler, renk renk minderler ve ışıklarla bir renk cümbüşü oluşturuldu.
Chinewhite macerası da bir yıl sürdü. 2003’te işadamı Mehmet Koçarslan, Lido’yu mülk sahibi Doğuş Grubu’ndan kiraladı. Mehmet Koçarslan, Ali Ünal ile birlikte Reina’yı ünlendirdi.
Manzarası nefis
Reina’da eski Lido Gazinosu’nun açık havadaki ana mekanı, üzeri kapatılan kapatılan yüzme havuzudur. Havuzun iki yanındaki iki katlı yüzme kabinleri lokanta, arkadaki kapalı gazino binası ve otel bölümü kat kat lokanta. Kapalı kısımlar yaz aylarında işletilmiyor.
Yaz aylarında denize karşı set halindeki ana bölümde bulunan Reina Restaurant, Akkaş’ın Köşebaşı Kebapçısı, Kıbrıslı Cemal Turgut ile Ergun Yücebıyık’ın Çin lokantası Dragon, Kaya Demirer’in Niş lokantası, Ersoy Çetin’in Hıdır Alıcı ve arkadaşlarıyla yaşattığı Park Şamdan ile Reina’nın lokanta ve barları yemek müşterilerini buraya çekiyordu. Akşamları yüzlerce insan burada müzik dinleyerek sallanıyordu.
Reina’nın gece manzarası nefistir. Karşıda pırıl pırıl Anadolu Yakası, Boğaziçi Köprüsü, Beylerbeyi Sarayı görüntüsü vardır. Boğaz’dan geçen gemiler, tekneler dekoru tamamlar.
Yemek saatlerinde yavaşlayan müzik, yemekten sonra hızlanır. Reina’da iki yanlara sıralanan lokantaların ortasındaki boşlukta ayakta vakit geçirenler, oldukları yerde sallanarak eğlenmeye çalışırlar.
Reina’nın ünü İstanbul hudutlarını aştı, Anadolu’ya yayıldı, yurt dışında da bilinen marka oldu. Geçmiş yıllarda Milliyet’in bütün Türkiye’de sürdürdüğü gençlik araştırmasında ilginç bilgiler ortaya çıktı. İstanbul dışındaki şehirlerde veya şehirlerin varoşlarında yaşayan, hayatında hiçbir gece kulübüne gitme şansı olmayan gençlerin bile hayali Reina’ya gidebilmekti.
Reina’da son birkaç yıldır “eğlence” öne çıkarıldı; yemek için buraya gidenler azaldı. Gecenin geç saatlerinden sabaha kadar eğlence için gelen yabancı ziyaretçiler ve yerli müşteriler Reina’yı yaşatıyordu.
Yılbaşı gecesi teröristin kanlı eylemini gerçekleştirdiği saatlerde Reina’da 800’ü aşkın orta yaş ve altı yerli ve yabancı müşterinin olması, Reina’ya olan ilgiyi gösteriyor. n