Ali Eyüboğlu

Gün geçmiyor ki Türkiye, yeni bir yasak ve buna bağlı bir cezayla karşılaşmasın. Türkiye’nin özel televizyonlarla tanıştığı yılları hatırlayın, bir de günümüze bakın.
Sonra da şu soruya yanıt arayın: “O yıllarda mı daha özgür yayıncılık yapılıyordu Türkiye’de, yoksa şimdi mi?”
Paralı bir platform olan Digitürk’ten ayrıca para verip izlediğiniz bir film yüzünden RTÜK ceza kestiğine göre, gerisini varın siz hesap edin.
RTÜK’ün, Digitürk 'Turkcell Salon 1'de yayınlanan 'Sex and the City 2' filmindeki gay evliliği sahnesi yüzünden kanala verdiği 'uyarı cezası', kurulun üç üyesinin bile içine sinmedi.
Paralı bir platformun içinde paralı ve şifreli yayına bile ceza kesildi. Sadece televizyon konusunda mı daraldı özgür yayıncılığın çemberi.
Kitapların daha basılmadan taslak halindeyken toplanıp imha edildiği, internette 'sakıncalı içerik ve sözcük listesi' çıkaran bir ülke artık Türkiye.
Türkiye’nin yıllar içinde geldiği nokta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin icraatlarını anlatırken sıkça kullandığı şu sözü getirdi aklıma:

Ortada 'şok itiraf'lık bir durum yok. Elif Güney, Paris’te yaşıyor, ama yıllardır Çehre'yle iletişim halinde. Oyuncu, Paris’e gidince ona uğruyor, Elif Güney, İstanbul’a gelince Çehre’de kalıyor

“Adam gibi yapılırsa dünyanın en şerefli mesleğidir gazetecilik.” Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, 20 yıldır çalıştığım Milliyet’i Demirören Karacan Grubu’na devrederken sarf etti bu cümleyi. Satış ve devir teslim süreci olmasa, aslında şu günlerde Milliyet’in 61’inci yaşı kutlanacak, ben de Milliyet’ten '20'nci Hizmet Yılı' plaketimi alacaktım. O plaketi yeni patronlardan almak varmış demek ki kısmette. Aydın Bey’den plaket alamadım, ama onun yerine, bu sözünü alıp, kulağıma küpe yaptım. Gerçekten de 'adam gibi' yapıldığı sürece dünyanın en şerefli mesleğidir gazetecilik.
'Adam gibi' yapılmadığında da 'Nebahat Çehre’den şok itiraf' haberinde olduğu gibi, insanlara, “Türk basını bu mu?” dedirten tablolar çıkıyor ortaya.
Neden mi?
Nedeni şu:

Genç ve ünlü dizi yıldızı sabahın altısında yanlış otel odasını çalar... Karşısında yanlış insanı gören yıldız, ezik bir şekilde özür dileyip doğru adres için hemen telefona sarılır. Allah'tan yanında bir de otel görevlisi vardır


Tarih 1 Mayıs 2011.
Yer Antalya Mardan Palace.
Saat sabahın altısı.
Zır zır diye çalar otelin 'Anadolu' bölümündeki 2021 numaralı odanın kapısı.

Hülya Avşar, kendisini köşesinde eleştiren Ayşe Özyılmazel'e cevabı yargının vereceğini söyledi. Murat Dalkılıç'ın Özyılmazel'in eski sevgilisi olduğunu bilmediğini belirten Avşar Kızı, "Allah aşkına o kim ki onun üzerinden reyting yapacağım" dedi

Sabah yazarı Ayşe Özyılmazel’in Akşam’da yayınlanan söyleşisinde sarf ettiği, “Sevgilim beni bir erkekle aldattı” sözü, onu Hülya Avşar’la mahkemelik duruma düşürdü.
Nasıl mı?
Şöyle:
Özyılmazel’in bu açıklaması üzerine HT Magazin, şarkıcı ve Sabah yazarının eski sevgililerinin fotoğraflarını basıp, “Kimi kast etti” diye haber yaptı.
Konu son olarak Hülya Avşar’ın TNT’deki programında gündeme geldi.

‘En İyi Erkek Dizi Oyuncusu’ dalında aday olan Halit Ergenç, ödül törenine katılmadı. “Ergenç, Okan Yalabık yüzünden yarışmayı protesto etmiş” dedikodularına oyuncudan cep telefonuma çok şık ve duygusal bir cevap geldi

Antalya Kültür Sanat Vakfı’nın (AKSAV) Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle bu yıl ikincisini gerçekleştirdiği ‘Televizyon Ödülleri’nde gözler ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin yıldızı Halit Ergenç’i aradı.
Ergenç, ‘En İyi Erkek Dizi Oyuncusu’ dalında aday olmasına rağmen ‘Sülüman’ Antalya’da yoktu.
Otelin lobisinde otururken televizyon dünyasının ünlülerinden biri yanıma gelip, şöyle dedi:
“Bomba bir haberim var sana.”

“Ersoy”, itip yere düşürdüğü “Nazife Anne”nin sırtına silahını doğrulttu ve tetiğe bastı... Sırtından vurulan “Nazife Anne” son nefesini vermişçesine yere kapaklandı ve bölüm bitti...
“Kurtlar Vadisi Pusu”yu izlerken 40 yılda bir bana eşlik eden eşim, “Onu da mı öldürdüler?” deyince itiraz ettim.
Öyle bir şeyin olması mümkün değil dedim...
Çünkü “Nazife Anne” de tıpkı eşi “Ömer Baba”, “Polat”, “Abdülhey”, “Memati”, “Güllü” ve “Deli Emin” gibi “Vadi’nin ölüm- süzleri”ndendir.
“Dokuz canlı”dır onlar ve asla ölmezler!
Ancak diğerleri onlar gibi şanslı değil bu “Vadi”de...

Sinemamızın ödüllü senarist ve yönetmeni Yüksel Aksu yeni projesi ‘Entelköy Efeköy’ filminin çekimlerine memleketi Muğla’da başladı

Metropol yaşamının yarattığı keşmekeşten sıkılan bir grup ‘entel’, şehir hayatını terk edip, hayalini kurdukları Ege’de bir köye yerleşir... Ekolojik aktivistler, gözlerine kestirdikleri tarlalar ve evleri, satın alıp kendilerine komün bir köy inşa eder.
Köy halkı, hiçbir işe yaramayan kıraç tarlalarını ve eski evlerini değerinden fazla para verip satın alan yeni komşularını önce bağrına basar.
Devlet bölgede bir termik santral yapma kararı alınca köyün eskileriyle yenileri arasında ilginç bir süreç başlar. Olaylar, karşılıklı protestoyla tam bir komediye dönüşür.
Sinemamızın ödüllü senarist ve yönetmeni Yüksel Aksu’nun yeni projesi ‘Entelköy Efeköy’ filminin özeti bu.

18-24 Nisan arasında yayınlanan programlara ilişkin sosyal medyadaki yorumlar bir hayli dikkat çekici. Örneğin 'Survivor'ın 'Ünlüler' grubundan Nihat Doğan, izleyicilerinin gözünden düştü. Onun yerini 'Gönüllüler'den Taner aldı

Nielsen’in her gün açıkladığı reyting listesi, televizyoncuların karnesi gibidir. Ancak TV dünyasında herkes şunu iyi bilir: Reyting denen sistem, ekran karşısındaki insanları sayar. O nedenledir ki reyting, bir programın kaç kişi tarafından izlendiğini ortaya koyar, ama izleyenlerin onu beğenip beğenmediğini göstermez.
The Netfork’un sosyal medya takip aracı Meltwater Buzz’ı kullanarak yaptığı çalışmaysa yayınlanan programların izleyenlerce beğenlip-beğenilmediğini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
18-24 Nisan arasında yayınlanan programlara ilişkin sosyal medyadaki yorumlar o nedenle bir hayli dikkat çekici.
Örneğin 'Survivor'ın 'Ünlüler' grubundan Nihat Doğan, izleyicilerinin gözünden düştü. Onun yerini 'Gönüllüler'den Taner aldı. Taner, hakkında yapılan yorumlar ilk kez Nihat Doğan’ı geçti.