Birçok kez konser izlemek için gittiğim Bodrum Antik Tiyatro’ya yolum düşmeyeli yıllar oldu. Bodrum Antik Tiyatro düne kadar neyse bugün de o, ama bu yaz nedense sahnedeki lahit mezar bazı şarkıcıların gözdesi oldu. Lahit mezara kimi yaslanıp şarkı söyledi, kimi üstüne çıkmaya çalıştı kimi de üstünde yattı.
Bu şarkıcılar; antik tiyatrodaki lahiti, sahne dekoru sanmış olabilir mi?
Yanılmıyorsam yıllar önce BKM’nin konserinde Kenan Doğulu’nun o lahitin üstüne çıkıp şarkı söylemesi olay olmuş, Kültür ve Turizm Bakanlığı ceza kesmekle yetinmemiş, organizatörleri de uyarmıştı.
Bu yaz burada hangi organizatörler konser düzenliyor bilmiyorum, ama çıkan haberlerden şunları biliyorum.
20 Haziran’da Yıldız Tilbe, lahit mezarın üstüne çıkıp, şarkılarını orada söylemek istedi. Şarkıcıyı görevliler engelledi.
23 Temmuz’da Teoman, lahitin üstüne çıkıp, uzandı ve şarkılarını burada söyledi.
Hafta sonu Manavgat, Side’deydim. Bağlama virtüözü Erdal Akkaya’nın Berlin Europa Senfoni Orkestrası eşliğinde konseri vardı Side Antik Tiyatro’da. Çok önceden verilmiş sözüm vardı, o yüzden hiç sevmediğim aşırı sıcağı göze alarak gittim Antalya’ya.
Birkaç gün önce Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Saatçioğlu’nun, “Aşırı sıcaklar nedeniyle otelden dışarı çıkmayan ve harcama yapmayan turistler, enerji maliyetlerinin de artmasına yol açıyor” demecini okuduğum için Side’de ben de uydum bu akıma... Konser dışında otelden çıkmadım, ne havuza indim, ne denize gittim ne de alışverişe... Tansiyon ve şekerim olduğu için yemek için restorana indiğimde bile klimalı olan yerde oturdum, açık havaya çıkmadım.
Gelelim Erdal Akkaya’nın Side Antik Tiyatro’daki konserine. Akkaya, 10 yıldır ‘Doğudan Batıya Müzik Projesi’ kapsamında beş yaylı, birer piyano, viyola, çello ve kontrbastan oluşan Berlin Europa Senfoni Orkestrası eşliğinde hiçbir maddi
2002 yapımı ‘Deli Yürek’ dizisi ve ardından çekilen ‘Deli Yürek Bumerang Cehennemi’ filminden sonra başka yapımlarda oyuncu ve çeşitli programlarda sunucu olarak izlediğimiz Melda Bekcan, akademik meslekleri arasına bir yenisini daha ekledi.
2002 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olan Bekcan, Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi İmplantoloji Bilim Dalı’ndaki yüksek lisans eğitimini de başarıyla tamamladı. Yüksek lisansla yetinmeyen Melda Bekcan ardından, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nde adli tıp doktorası yaptı.
2013 yılından bu yana Adli Tıp Kurumu’nda adli diş alanında uzman olarak çalışan Bekcan, 2019’da girdiği İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirip eczacılık diplomasını da aldı.
Eczacılık eğitimini sürdürürken eczacılık alanında insan yararına somut projeler üretmeyi hedefleyen Bekcan, bu amaçla ilk uzmanlık alanı olan ağız ve diş bakımına dair diş macunu formülasyonu geliştirdi. Ekibiyle yaptığı diş macunu prototipinde, yetişkin ve
Karsu Dönmez, babasının Amsterdam’daki restoranında müzik yapmaya başladığında reşit bile değildi, ama tek aşkı müzik, tek hedefi iyi bir müzisyen olmaktı. Müzikte profesyonelliğin yolu konservatuvardan geçer diye düşünüyordu. Sınavdaki hocalar onu konservatuvara almadı. Hayalleri yıkıldı, ama yılmadı. Özel dersler aldı, çok çalıştı ve hedefine ulaştı. Ünlülerle aynı sahneyi paylaştığı caz festivalinde dinleyiciler arasında onu konservatuvara almayanları görünce keyfine diyecek yoktu.
Söz yazarı, besteci, piyanist ve şarkıcı, meraktan el attığı gurmelikte de başarılı oldu. Yemek programı sundu, yemek kitabı çıkardı.
Karsu ile ilk kez bu röportaj vesilesiyle tanıştım, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’ndaki konserinde izledim.
Adını baba ocağı Hatay’ın Karsu Köyü’nden alan Amsterdam doğumlu Karsu Dönmez de bir Türk şarkıcı, ama aşina olduğumuz Türk şarkıcılar gibi değil… Neden mi?
Cevabı şarkıcının bu söyleşide sorularıma verdiği yanıtlarda saklı!
*Sizi yeterli görmeyip konservatuvara almayan öğretmenleriniz Norah
‘Karadağlı yazdırdı, Beşikçioğlu sildirdi’ başlıklı yazım üzerine Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu aradı. Beşikçioğlu, Etimesgut Belediyesi’ne ait 100. Yıl Kültür Merkezi’nde yaptıkları operasyonun kendilerince haklı sebeplerini şöyle anlattı:
“Devlet Tiyatroları’nı çıkarmıyoruz. Ancak DT, Akün Sahnesi’ne 800 bin lira civarında aylık kira ödüyor. Etimesgut’ta Avrupa standartlarındaki böyle bir yere bir kuruş kira vermiyor. Bu anlamda doğru da görünmüyordu o iş. O yüzden tek taraflı fesih hakkımızı kullandık. Doğru olan bizim yaptığımız. İstedik ki, DT salonu haftanın beş günü değil, iki günü kullansın.
Kent Tiyatrosu kuruyoruz, orada oyunlarımız sahnelensin, iki gün de İstanbul’dan turneye gelen tiyatrocular sahne alsın ve çeşitlilik olsun.”
Beşikçioğlu’na yıllarca çalıştığı ve emekli olduğu DT yönetimiyle iletişime geçip, “Ortak bir yol bulamadınız mı?” diye sorduğumda ise şunları söyledi:
“Geldiğim günden beri arkadaşım olan Tamer
29 Ocak 2024 tarihinde yapılan protokol uyarınca Etimesgut Belediyesi’ne ait 100. Yıl Cumhuriyet Kültür Merkezi’ndeki 700 seyirci kapasiteli tiyatro salonu, Devlet Tiyatroları 100. Yıl Sahnesi olarak kullanılıyordu.
Protokolün altında dönemin Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın imzaları vardı.
31 Mart 2024’teki yerel seçimlerde Etimesgut Belediyesi’nin yeni başkanı CHP adayı Erdal Beşikçioğlu oldu.
Ankara Devlet Tiyatrosu’nda yedi sezon ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ni oynayan, Devlet Tiyatroları’ndan emekli olunca eserin haklarını satın alarak sahnelemeye devam eden Erdal Beşikçioğlu’nun yönettiği Etimesgut Belediyesi, 100. Yıl Cumhuriyet Kültür Merkezi’ndeki Devlet Tiyatroları yazılarını indirtti.
Devlet Tiyatroları yazısı ve logosu sadece binanın bir yerinde kaldı, boşalan yerlere belediye kendi kurumu olan Kent Tiyatrosu’nun ismi ve logosunu astı.
Etimesgut’taki kültür merkezine Devlet Tiyatroları’nı yazdıran kim?
Devlet Tiyatroları’nın başına özel sekt&
Her şey ‘Zeytin Ağacı’nın ikinci sezon galasında Seda Bakan’ın dizideki oyuncular için, “Herkes birbirini az da olsa eskiden tanıyordu” demesiyle başladı.
Araya giren Tuba Büyüküstün, “Ben seni de Boncuk’u da (Yılmaz) tanımıyordum, sen de beni tanımıyordun” dedi.
Dizinin oyuncularından Rıza Kocaoğlu ve Boncuk Yılmaz’ın gerilimi azaltmak için ettikleri laflar bir işe yaramadı, tartışma; Büyüküstün’ün “Seda, sus artık” demesiyle bitti!
Mevzu sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Büyüküstün’e eleştiri yağdıran sosyal medya ahalisinin hafızası sağlam, eli uzun! Anında bulup yayınladılar Büyüküstün’ün iki yıl önce Bakan’a sarılmalara doyamadığı videoyu.
Birkaç saniyelik olay iki gün boyunca X’in gündemindeydi.
Serhat Kalkınma Ajansı’nın 2021 yılından bu yana yürüttüğü ‘Tarihi Kimliği ile Kars Kenti Projesi’nin tanıtım kampanyası nedeniyle Kars’tayım. Günlerdir İstanbul’un sıcağı ve neminden bunaldığım için Kars’a indiğimizde, “Oh be!” dedim. Sıcağı çok sevmediğim için kapalı bir hava ve 19 derece bana cennet gibi geldi.
45 km mesafedeki Ani Ören Yeri’ne gitmek için yola çıktığımızda yağmur başlamıştı Kars’ta.
“Dışı sizi, içi beni yakar” denen durumlar olur bazen, aynısını yaşadık Kars’ta. Çünkü, yazın ortasında şehirdeki serin havanın bize klima gibi geldiğini söylediğimde Karslı rehberimiz Bengül Toprak, serhat şehrinde yaşayanların bu konudaki derdini şöyle dile getirdi:
“Bizde dört mevsim yok, üç mevsim var. Bir ay bile sürmeyen yaz, kış ve kara kış.”
Cuma günü öğleden sonrasını geçirdiğimiz Ani Ören Yeri’nde güneşli bir hava ve 25 derecenin üstünde bir hava vardı, ama hiç nem yoktu ve rüzgar püfür