Ebru Şallı ve Hadise’nin itirafı
Evliliği aleyhinde çıkan her haberi yalanlayan Ebru Şallı’nın itirafı çok önemli. Çünkü, düne kadar yalanlanan o haberlerin bugün gerçek olduğu ortaya çıkmış oldu. İşte Ebru Şallı’nın sosyal medyasından yaptığı olay itiraf ve açıklama:
“Boşanma aşamasında olduğum Uğur A.’nın, başta ailem ve yakınlarım olmak üzere, basın mensubu arkadaşlarıma, dostlarıma, iş yaptığım kurumlara ve çalıştığım her firma ve kuruma tehdit ve hakaret içerikli mesajlar gönderdiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyorum. Ne yazık ki ben de uzun süredir şiddet, tehdit ve hakaretlere maruz kalıyorum.
Kendisini beş aydır görmüyorum. Bugüne kadar yaşadıklarımı evlilik kurumuna saygımdan kimseye yansıtmamaya ve bu durumu sessizce sizlere yansıtmayarak atlatmaya çalıştım.
Normalde özel meselelerimle kamuoyunu meşgul etmek istemem ve bu tür konular hakkında konuşmayı tercih etmem. Ancak gelinen noktada, bu açıklamayı yapmak zorunda kaldığım için çok üzgünüm. Yaşadığım bu süreçte yanımda olan herkese teşekkür ederim.”
2022 yılında olayın tanıklarına rağmen otomobilde eşinden şiddet gördüğü haberini yalanlayan Ebru Şallı’nın bugün, uzunca bir süredir şiddete maruz kaldığını itiraf etmesi önemli, ama yetmez. Ebru Şallı’nın, gerçek bir haberi yalanlayarak itibarsızlaştırmaya çalıştığı muhabirlerden ve kandırdığı kamuoyundan özür dilemesi gerekmez mi?
Ebru Şallı gibi ekonomik özgürlüğünü kazanmış bir kadın, gördüğü şiddete rağmen ‘evlilik kurumuna duyduğu saygı’ gibi bir gerekçenin arkasına sığınıp susamaz.
Kendisine saygısı olan her kadın, ilk şiddeti gördüğü an sesini çıkarıp, hakkını aramalı, düğün bittikten sonra, “Taze kınam var” diye ortalıkta dolaşmamalı.
Bilgilerini kopyaladı
Bir çarpıcı itiraf örneği de Hadise’den geldi. Şarkıcı, 2010’da Sinan Akçıl’dan ayrılmasının sebebini 14 yıl sonra şöyle anlattı:
“Bir kavga yaşandı. Ben evden çıktım otele gittim. Peşimden geldi. O zamanlar laptoplar yeni çıkmıştı. Ben de telefonumu şarj ediyordum. Onun da şarjı bitiyordu ‘Alır mısın telefonumu şarj eder misin?’ dedi. Ben de bağladım o arada lavaboya gitti. Birden bilgisayar ‘Her şeyi senkron etmek ister misin?’ dedi, ben de ‘Evet’ dedim. Kendisini çekmiş aynada, çok fazla fotoğraf vardı. Aşırı fazla ayna pozları vardı. Hiç yakışmıyor... Ondan sonra bir video izledim. Bir performans videosu. O videoyu izlemez olaydım ondan sonra ayrıldım.”
Karşısındaki kişi gerçek bir gazeteci olsa, “Sevgilin de olsa birinin telefon bilgilerini ondan izinsiz kopyalamak suç ve ayıp” deseydi, merak ediyorum Hadise ne cevap verecekti buna!
Hadise’nin itirafına Sinan Akçıl’ın yanıtı şu oldu:
“Ben hikayeyi bu şekilde hatırlamıyorum tam olarak ama neyse. Bir kadının lafı üzerinden laf söylenmez. Eski defterler çoktan kapanmıştır.”
Sinan Akçıl, niye bu kadar alttan aldı acaba?
Ünlü müzisyen seviyeyi daha da düşürmemek ya da telefonundan onu zor duruma sokacak yeni bilgilerin ortalığa saçılmasını önlemek için mi yaptı?
Ünlülerin geç gelen itiraflarının da sebepleri olmalı!
Bu soruların yanıtlarını bilseydim vallahi yazardım.
