Geçen hafta BIST 100 endeksi Trump’a rağmen haftanın her gününü yükselişle kapattı. Ama başarının bize has kısmı az...
Ne Para Politikası Kurulu (PPK) kararı, ne Trump’ın “densiz” tweet’i, ne de Brexit kaosu Borsa İstanbul’un (BIST) geçen haftaki performansına gölge düşürebildi...
BIST 100 endeksi geçen haftanın her gününü yükselişle kapatmayı başardı. Bu başarının bize has olan kısmı görece olarak az.
PPK’nın yüzde 24’te sabit tuttuğu politika faizi fonlama maliyetlerinin yüksek kalması sebebiyle bankalara çok yaramasa da (10 yıllık tahvil getirilerinin yüzde 16 bileşik seviyesinin altını test etmesi destekleyici idi) BIST Bankacılık Endeksinin geçen haftaki kazancının yüzde 18.8’e kadar yükselmesine engel olmadı.
Sanayi Endeksi de bankacılık endeksindeki yükselişin yavaşlamasını fırsat bilerek haftalık kazancını yüzde 6.5’e ulaştırdı.
Bu yükselişi anlamlandıramayan bir çok bireysel yatırımcı ortalıkta dolaşan pek çok dedikoduya muhatap oldu. Yok bazı bankaları Çinli bankalar alacakmış, yok kısa pozisyonları sıkıştırmak için yapılan bir hareketmiş, meşhur ‘herif’ vs... Aslında geçen haftaki sırf bizim piyasamızda olan bir hareket değildi!
Gelişen ülke piyasalarına girişler yaşanıyor. Olayın temelinde bu piyasalara akan likidite yatıyor. MSCI gelişen ülke endeksi yıl başından bu yana yüzde 6.6 artmış, yılın ikinci haftasında da 50 günlük basit hareketli ortalamasının (BHO) üzerine çıkmış durumda.
Bahar havası mı?
Geçen yılın son, bu yılın ilk haftalarında yaşanan düşüşler ve endişeler, yerini bir bahar havasına bırakmışa benziyor. Gelişmiş ülke borsalarının da geçen yıl sonu yaşanan sert satışlar sonrası toparlanması; ABD ve Alman borsa endekslerinin 50 günlük BHO’larının üzerine çıkmayı başarması; hisse tarafındaki havayı olumlu destekliyor. Üstelik BIST 100 endeksindeki “heyecan” hareketler “boşluklara” bile neden oluyor.
Şimdilik geride 88.830 - 89.280 / 91.955 - 92.478 ve 96.025 - 96.244 arasında boşlukları geride bıraktık. Bu boşluklar ‘bir ara’ kapanır. Boşlukların kapanması bir başka trendin “işi” olacak!
Yükseliş sürer mi?
Geçen hafta BIST 100 endeksinde teknik analiz açısından önemli kabul edilen; hem 50 hem de 200 günlük BHO’nın üzerinde kapanışlar oldu. Bu da şimdilik yükselişin sürebileceğine dair bir işaret olarak kabul edilebilir. Geçtiğimiz haftanın kapanışı, son büyük düşüş hareketinin önemli düzeltme seviyelerinden 98.736’ya oldukça yakın. ABD borsalarının yüzde 1.3 civarı yükselişle kapanması bu seviyenin aşılma ihtimalini artırıyor. Bu ilk direnç geçilirse 102.100-103.100 bandında değişik düzeltme/trend seviyelerine doğru bir hareket olabilir.
Düşmeyi sürdüreceği öngörülen sanayi üretiminden dolayı sanayi endeksi baskı altında kalmaya devam edebilir. Bu nedenle yükselişi yine bankacılık endeksi sürükleyebilir. Genele yayılmayan bir yükseliş var. Bu devam ederse herhangi bir dönüş de çok hızlı yaşanabilir.
Olumlu borsa, kuru indirdi
Geçtiğimiz hafta toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini değiştirmeyerek yüzde 24’te tutarken toplantı sonrasında yapılan açıklamada da önemli değişiklikler yapılmadı. PPK toplantısı öncesinde yurt dışı faizli türev işlemlerinde (swap v.b.) 50 baz puanlık bir indirim fiyatlanıyordu. Bu nedenle dolar/TL kurunda minik de olsa yükselişler yaşanmıştı. Ancak faiz aynı kalınca ‘TL’nin yüksek faiz cazibesine’ dayanamayan bazı fonlardan gelen satışlarla dolar/TL kurunda haftanın son gününde 5.3210 seviyelerine kadar düşüş olurken hafta 5.3285’den kapandı.
Bu haftanın en kritik kararlarından biri, Perşembe günü yapılacak Avrupa Merkez Bankası para politikası toplantısından gelecek. Herhangi bir faiz değişikliği beklenmiyor. Önemle izlenecek nokta, vadesi gelen tahvillerden gelecek likiditenin, yeniden tahvil alımında kullanılırken nasıl bir yol izleneceğine dair ECB’nin yorumları olacak. Geçtiğimiz yılın son aylarında başta Almanya ve Fransa olmak üzere sanayi üretimi rakamlarındaki bozulma, ECB’nin olabildiğince güvercin bir söylem/eylem/politika izleme ihtimalini artırır görünüyor.
Bu durum euro’ya yaramıyor. Korkarım yaramayacak da... Önceki hafta 1.1572’ye kadar yükselen Euro/dolar paritesi, geçtiğimiz hafta Cuma günü 1.1385’den geçen 50 günlük BHO’nın da altına inerek, 1.1364’den kapandı. Bu hafta için 1.1330’lu seviyelerden geçen kısa vadeli bir yükseliş trendi var. Bu trend sevisinin altında günlük, hele ki haftalık kapanışlar olur ise euro/dolar paritesinde 13 Kasım’da görülen 1.1216 seviyesinin yeniden test edilmesi ihtimali artacaktır!
Suriye kaynaklı oynaklıklar...
Hemen her sabah kalktığımızda Trump, bugün yine kime twitter üzerinden mesaj “sallamış” diye bakar olduk. Trump; geçtiğimiz haftanın başında ülkemiz hakkında mealen “Türkiye’yi ekonomik olarak tarumar ederiz” şeklinde “densiz” bir tweet attı.
Ardından İbrahim Kalın’dan “teröristlerin ABD’nin ortağı olamayacağı ve Türkiye’nin teröristlerle mücadelesinde, ABD’nin stratejik ortaklık ve müttefikliğin gereklerini yerine getirmesini beklediğine” dair bir tweet geldi.
Piyasaların ilk tepkisi doğal olarak olumsuz oldu. Pazartesiyi 5.46’lardan kapatan dolar/TL salı ilk saatlerde 5.54’lere kadar yükseldi ancak bu kısa sürdü. Gün sonundaki telefon görüşmesiyle şimdilik sular duruldu.
Trump’ın diplomasiyi twitter’dan yürütmesi bir gariplik, diğer taraftan ABD Başkanı’nın bizim gibi bir ülkeyi böylesine tehdit etmesi bir başka gariplik. Neyse ki piyasalar “o bir garip Trump, biz işimize bakalım” diyerek günlük rutinlerine kısa zamanda döndüler. Suriye meselesinin bu yıl bir çözüm patikasına gireceğini bekliyorum. Ancak bu patika çizilirken daha çok inişler, çıkışlar olacak. Suriye kaynaklı oynaklıkların artmasına hazırlıklı olmakta fayda var.
Sanayi üretimi düşüşü sürüyor
Kasımda takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim yüzde 6.5 düştü. Ekim ayına göre de gerileme yüzde 0.3 olurken, son üç aylık ortalama yıllık değişim yüzde 4.9 olarak gerçekleşmiş oldu.
Sanayi üretimindeki düşüşün Aralık ayında da sürmesi ihtimali yüksek. Kasım ayındaki 986 milyon dolarlık cari fazla, ithalatın azalmaya devam ettiğini ve stoklardaki ihracatın da sürdüğünü gösteriyor. Demir çelik üreticilerinden bazılarının üretimlerini yavaşlatma hatta durdurma noktasına geldikleri haberleri de sanayi üretiminin düşmeye devam edeceği endişelerini destekler yönde.
Geçtiğimiz hafta açıklanan yüzde 11.6’lık Ekim ayı işsizlik verisi geçen yılın aynı dönemine göre 1.3 puanlık artışı işaret ediyor. Asıl endişelendirici olan 15-24 yaş arası genç nüfustaki işsizlik oranının geçtiğimiz yılın Ekim ayına göre 3 puanlık artış ile yüzde 22.3’e yükselmesi oldu. Sanayi üretimindeki düşüş ile birlikte işsizlik oranlarında artışın devam etmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.