“DOKTOR KARDEŞLERLE İNTERAKTİF ZAYIFLAMA” KİTABI

30 Mart 2015

Merhaba ,

Bu yazımı kızkardeşim Dt.Şule Arslan’la çok uzun zamandır emek verdiğimiz, derin araştırmalar yaptığımız,kolay okunabilir,sizin de katılabileceğiniz yani interaktif ve kilo vermenin eğlenceli yollarını anlattığımız DOKTOR KARDEŞLERLE EĞLENEREK İNTERAKTİF ZAYIFLAMA kitabımızın artık çıkmasının mutluluğuyla yazıyorum J İşin aslı henüz 1987 yılında öğrenciyken birimiz zayıflama ve estetik, birimiz diş hekimliği alanında çalışmaya, kendi kliniğimizi kurmaya, kliniğimizi nasıl yerleştireceğimize hatta bu kitabı yazmaya karar vermiştik!

İnterAktif Zayıflama kitabı kolaylıkla uygulayabileceğiniz haftalık beslenme ve egzersiz önerilerine, kendinizi psikolojik olarak güçlü hissedecediğiniz çalışmalara, günlük hayatınıza rahatlıkla adapte edeceğiniz pratik tavsiyelere, interaktif alıştırmalarıyla kendi kendinizi kontrol edebileceğiniz yöntemlere, hayatınızı kolaylaştıracak web sitelerine ulaşmanızı sağlayan üstelik de bunları yaparken bolca EĞLENECEĞİNİZ bir kitap. Biz zayıflamayı bir bütün olarak ele alıyorlaruz ve insanı hem beden, hem ruh, hem zihin olarak değerlendiriyoruz. Klinikteki tedavilerimizde olduğu gibi ,kitapta da zayıflamak kadar ideal kiloyu korumanın

Yazının Devamı

BÜYÜK TEHLİKE : KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

23 Mart 2015

Aslında küresel iklim değişikliği konusunu bu köşeye taşıyıp taşımamakta çok kararsız kaldık. Ancak ısı artışı bu hızla giderse şu anda gördüğümüzden daha şiddetli değişimlerin gerçekleşmesi için kritik zaman 2025 yılı. Başka bir deyişle kritik eşiğin geçilmesine 10 yıl kaldı. Yani hala yapabileceğimiz bir şeyler var! Bu durumu değiştirebilecek güce hala sahibiz. İklim değişikliğini köşeye almaya karar vermemizde de işte bu nokta etkili oldu, artık hepimizin konuyla ilgili sorumluluğu var, biz her zaman insana ve insanlığa inandık. Bu satırları 20 yıl sonra okuyan okuyucu diliyoruz ki tüm bu tehditleri atlatmıştır…

Küresel ısınmayı basitçe şöyle açıklayabiliriz; bildiğiniz gibi dünyanın yüzeyi güneş ışınları tarafından ısıtılıyor ve dünya bu ışınları tekrar atmosfere yansıtıyor. Ancak bazı ışınlar su buharı, karbondioksit ve metan gazının dünyanın üzerinde oluşturduğu değer bir örtü tarafından tutuluyor. Bunun sonucunda yansıtma sonrasında ısı fazla düşmüyor ve dünyanın üzerinde bir ‘’sera etkisi’’ oluşuyor. Sera etkisinin bugünkü medeniyetin oluşmasında, üretim artışında, daha olumlu iklim koşullarının oluşmasında çok önemli bir etkisi var ve bunu dünyanın hemen

Yazının Devamı

SELÜLİTİNİZ KAÇINCI DERECE?

19 Mart 2015

Selülit zayıf, şişman, genç, yaşlı demeden kadınların büyük bir çoğunluğunda ve androjen eksikliği bulunan erkeklerde de rastlanan bir problemdir. Aslından tıbbi olarak bakteri veya virüs içermeyen yüzeysel bir yağ dokusu iltihabı. Hormonlar, dolaşım bozukluğu, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, aşırı kahve ve gazlı içecek tüketiminin sebeplerinin yanı sıra genetik yatkınlık da selülite eğilimi artırıyor.

Selülitli bölge, cilt altı yağ dokusunun ödemi nedeniyle pürüzsüz görünümden karakteristik portakal kabuğu görünüme geçiyor.

Sizin Selülitiniz Kaçıncı Derecede?

Belirgin bir semptom yok, sadece cilt altı dokusu kalınlaşmış ancak çıplak gözle görülmüyorsa: 1. Derece

İstirahat halinde bir sorun yok ancak kasılma veya elle sıkıştırılmayla ortaya çıkıyorsa: 2. Derece

İstirahat halinde iken tipik portakal kabuğu görünümü ve elastikiyet kaybı varsa: 3. Derece

Ayakta dururken bile cilt yüzeyinde portakal kabuğu görünümü izleniyorsa: 4. Derece

4. derece selülitte dokunma sırasında hassasiyet gelişebileceği gibi 2-25 mm. ye kadar nodüller izlenebilir.

Yazının Devamı

DİŞLERİNİZİ KORUMAK ARTIK DAHA KOLAY!

15 Mart 2015

Tüm beden sağlığı düşünüldüğünde, ağız ve diş sağlığının ne kadar da önemli olduğunu görüyoruz. Üstelik diş ve diş eti hastalıklarının çoğu çok basit tedbirlerle önlenebilir hastalıklardan! Bu da demek oluyor ki implantlara, kuron ve köprülere harcanan paranın ve zamanın çok ama çok daha az bir kısmı ile dişlerinizi sağlıkla yerinde tutmak mümkün! Gelişmiş ülkelerdeki kadar olmasa da ülkemizde de ‘’koruyucu diş hekimliği’’ kavramının geliştiğini görmek bizi umutlandırıyor.

Peki nasıl oluyor bu koruyucu hekimlik sihri?

Birinci bölüm bireysel olarak dişlerinizi fırçalayarak, diş ipi ve gargara kullanarak yapılan kişisel bakım, ikinci bölüm ise diş hekiminizin yaptığı diş taşı temizliği ve cilalama işlemleriyle ilaveten yüzeyel flor, CPP (cosem fosfo-peptial) ACP ( amarf calsium-fosfot) uygulamaları ve fissur seolantlar. Ayrıca tükürükten alınan birkaç ml.lik bir örnekle çürük riskinizi teyin etmek bile mümkün! Bu test birkaç dakikada sonuçlanabilen, güvenilir bir sonuç sunuyor. Böylece hastalarımızı yüksek, orta, düşük riskli olarak tanımlayıp tedbirimizi baştan alabiliyoruz.

Filoridler dişin yapısını güçlendirerek, çürüğe karşı dirençlerini artırırlar. Flor

Yazının Devamı

AKUPUNKTUR İLE ZAYIFLAMA

12 Mart 2015

AKUPUNKTURLA ZAYIFLAMA

Akupunktur kamuoyunda bir zayıflama yöntemi olarak benimsenmişse de aslında bedende ki enerji dengesizliklerini tedavi eden kadim bir bilgidir. Bedeninizdeki enerji dengeleri yerine oturduğunda herşey doğal ritmine döner ve yediklerinize – içtiklerinize dikkat ederek, hareketinizi arttırarak, zorlanmadan zayıflarsınız.

Peki zayıflama tedavisinde akupunkturun düzenlemesi gereken dengeler neler ?

- Tiroid bezinize uyarı verip doğru oranda çalıştırır.

- Tansiyonunuzu dengeler.

- Kan şekerinizi dengeler.

- Yavaş çalışan metabolizmanızı hızlandırır.

- Enerji düşüklüğü hissediyorsanız vücut enerjinizi artırır.

Yazının Devamı

HAYATA KARŞI GÜÇLÜ DURMAK

7 Mart 2015

KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN!

Kadın olmak şüphesiz muhteşem. (İster yalnız yaşasın, ister kocaman bir aile olsun) evin düzenini sağlayan, evdeki bireylerin ihtiyaçlarını fark eden ve bunu bir şekilde çözen, çocuğu yetiştiren, dünyaya getiren, öz bakımını yapan, işinde değişik bakış açısıyla fark yaratan, zarifliğiyle ‘’dünyayı‘’ yumuşatan, bir şekilde bir şeyleri ‘’olduran’’ kadın olmak. İnsanlık tarihine bakınca ilk çağlarda kadının çok önemli olduğunu görüyoruz. Ana tanrıça kültü bunu bize yeterince anlatıyor. Peki kadının düşüşü nasıl başladı? Bu, başka bir yazının konusuJ Ama şu anda yine Anadolu topraklarında yaşadığına inandığımız Amazonlar’a da çok uzağız. Tabiî ki istediğimiz tek bir cinsiyetin hakimiyeti değil. Dileğimiz kadınların da erkeklerin de birbirlerini ve çocuklarını ezmeden, eşit koşullarda yaşaması. Bunun için şüphesiz KADININ GÜÇLÜ olması gerekiyor. Mümkün olabildiğince iyi bir eğitim, komşulara, akrabalara takılmadan gerekirse kendi ayakları üzerinde durabilmek, akıllı bir para idaresinden dünyayı anlamaya çalışma ve daha aktif bir zihin gerekiyor güçlü olabilmek için. Tüm bunları ancak ve ancak

Yazının Devamı

ADIM ADIM CİLDİNİZE BAKIM REHBERİ

3 Mart 2015

HERGÜN:

- Göz ve yüz makyajınızı cildinize uygun bir temizleyici ile siliniz. Özellikle göz makyajınızı çok nazik bir şekilde çıkartınız.

- Yüzünüzü cildinize uygun bir temizleyiciyle yıkayınız.

Yağlı ciltlerde: su bazlı temizleme jelleri ve köpükler

Normal ciltlerde: losyon şeklinde temizleme ürünleri

Kuru ciltlerde: yağ bazlı ürünler

Hassas ciltlerde: hafif ürünler

Karma ciltlerde: su bazlı sütler kullanırız. Eğer cildinizin yeterli temizlenmediğini veya fazla gerildiğini düşünüyorsanız farklı temizleyicileri denemelisiniz.

Yazının Devamı

AKAPUNKTUR NASIL İYİLEŞTİRİR?

22 Şubat 2015

AKUPUNKTUR NASIL İYİLEŞTİRİR?

Akupunkturun etki mekanizması evrendeki tüm zıtlıkların denge halinde olması temeline dayanır. Sıcak-soğuk, gece-gündüz gibi. Bu temele göre bir bütünün parçaları ahenk, uyum içinde ve birbirleriyle çelişmeden çalışır. Tüm dünyada akupunkturun simgesi haline gelmiş olan imge de tam bunu anlatır: DENGE

Bu dengeye kadim Doğu felsefesinde yin-yang adı verilir. Doğu tıbbına göre evrendeki bu ‘’zıtlıkların dengesi’’ tüm canlılarda olduğu gibi insanda da mevcuttur. İşte bu dengenin bozulması hastalıklara yol açar. Bu felsefeye göre amaç hastalığın tedavisi için bozulan dengeyi sağlamaktır. İnsan bedeninin kendini onarım kapasitesi çok yüksektir, çünkü vücut aslında bir ecza deposu gibidir. İşte akupunktur tam bu noktada devreye girer, herhangi bir ilaç almadan, cerrahi bir operasyon geçirmeden vücudun kendi kendisini iyileştirme mekanizmasını devreye sokar. Zaten mevcut bulunan hormonların, nöro kimyasalların doğal, dengeli ve gereken miktarlarda salgılanmasını düzenler. Böylece vücut diğer ilaçlara gereksinim duymayacağından, ilaçların yan etkilerinden de korunmuş olur. Kısacası akupunktur vücudun kendi içindeki doktoru uyandırır.

Klasik

Yazının Devamı