Türkiye’nin Suriye’deki amacını, neden orada olduğunu, diğer ülkelerin amaçlarını ve oynadıkları oyunlar başta olmak üzere birçok konuyu üst düzey yetkililerle konuştum. Türkiye’ye verilen sözlerin neden tutulmadığı da aldığım yanıtlarda gözler önüne seriliyor. Türkiye’nin geri adım atmayacağı süreçle ilgili işte Suriye’de gözü olan körlerle ilgili gerçekler...
Türkiye, Suriye sorununun çözümünü diplomatik temaslarla çözmek için masada üzerine düşeni yaptı. Rusya ve İran ile birçok kere bir araya geldi ve mutabakatlar sağlandı.
Sahada ve gözlem noktalarında güvenli bölgelerin oluşturulması için çalıştı. Ama görüyoruz ki Rusya ve İran, Türkiye’ye masada verdikleri sözleri yerine getirmedi.
Türkiye’nin amacı neydi? Suriye’de ne yapmak istedi? Diğer ülkeler ne tür oyunlar içine girdi? Soçi Mutabakatı’nın ardından neler yapıldı? Rusya, Şam rejimi ile nasıl bir ortaklık içine girdi? Türkiye kararlılığından vazgeçer mi?
Türkiye’nin Suriye’deki amacını, neden orada olduğunu, diğer ülkelerinin amaçlarını ve oynadıkları oyunlar başta olmak üzere birçok konuyu üst düzey yetkililerle konuştum.
NEDEN SURİYE’DEYİZ?
‘Türkiye neden Suriye’de? Türkiye’nin orada ne işi var?’... Bugünlerde muhalefet partileri sürekli bunu gündeme getiriyor. Bu soruyu sorduğumda aldığım yanıtlar şöyle:
Terör örgütlerini bölgeden uzaklaştırmak
Terör örgütlerinin Türkiye’ye sızmasını önlemek
Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak
Suriye’de göçü önlemek. Güvenli bölgeler yaratmak
Suriye’deki büyük insanlık dramını bitirmek. Suriye halkı Esad’dan kurtulmak istiyor
Suriye ve Irak’ı bölenler bir sonraki adım olarak Türkiye’yi de parçalamaya çalışacaklar
Terör örgütlerine teslim olmamak için Suriye’deyiz. Bu Türkiye için bir beka meselesi
Suriyelilerin ülkelerine geri dönebilecekleri ortamı oluşturmak
Adana mutabakatı ve BM nefsi müdafaa kuralları çerçevesinde terörle mücadele
Türkiye terörle mücadeledeki kararlılığından asla vazgeçmez.
İDLİB NEDEN ÖNEMLİ?
İdlib neden önemli? Üst düzey yetkililere sorduğumuz zaman karşımıza şu yanıtlar çıkıyor:
Siviller hedef alınarak Türkiye’ye doğru büyük bir göç dalgası oluşturuluyor
İdlib göç dalgalarının bir numaralı hedefi. Çatışmalardan önce İdlib’de 1.5 milyon olan nüfus şimdi 4 milyonu buldu. Türkiye sınırına da büyük yığılma var
İdlib’de amaç etnik temizlik ve demografik müdahale
Rejimin sivilleri vurmasıyla büyük bir insani felaket yaşanıyor
İdlib’de çatışmaların artması yeni göç dalgalarını artıracak. Teröristlerin Türkiye’ye sızması kolaylaşacak
Müdahale edilmezse bölgede gerginlikler ve teröristlerin bölgeye girişi artacak
TÜRKİYE NE İSTİYOR?
‘Türkiye ne istiyor?’ dendiği zaman ise karşımıza şu yanıtlar çıkıyor:
Türkiye, Suriye’de yaşanan süreçlere kayıtsız kalamaz. Türkiye bölgede huzur istiyor
Suriyelilerin ülkelerine geri dönebilecekleri ortamı oluşturmak
Şam rejiminin Soçi Mutabakatı’ndaki yerlere geri dönmesi
Rusya, Şam rejimini ilerlemek için desteklememeli, uçuş desteği sağlamamalı
Suriye yeni bir yönetimle ve siyasi çözümle, tüm etnik gruplar ve mezheplerin bir arada yaşadığı bir ülke olmalı
Güvenli bölgeleri oluşturmak
Şam rejiminin saldırıları biran önce durdurulmalı ve siviller vurulmamalı
KİM OYUN OYNUYOR?
‘İdlib’de kim oyun oynuyor?’ diye sorduğumuz zaman yetkililer Rusya ve İran’ı gösteriyor. Bu oyunu da direkt yapamayarak rejim üzerinden sürdürüyorlar. Bu da gerilimi bölgede yükseltiyor.
Türkiye’nin ‘rejim ya duracak ya duracak’ söylemini Rusya ve İran görmezden geldi. Bu konuyla ilgili şunlar öne çıkıyor:
Rusya verilen sözleri yerine getirmediği gibi Türkiye’nin gözlem noktalarının vurulmasına da göz yumdu
İlk atıştan sonra uyarılmalarına rağmen atışa devam edildi
İran’da, İdlib çevresindeki terörist grupları destekleyerek ateşkese uymuyor
Rejimin ilerlemesine hem Rusya hem İran destek vererek Soçi ve Astana mutabakatlarına uymuyor
RUSYA VE İRAN
Üst düzey kaynaklardan aldığım bilgiye göre Rusya ve İran daha önceki günlerde bölgede şunları yapıyordu:
Rusya bölgede cep telefonlarını dinliyor
Hava sahası kontrolü Rusya ve Şam rejimindeydi
SU-24, SU-35 ve L39’lar keşif, devriye ve bombardıman görevi yapıyordu
İHA olarak da İran yapımı Fetih 123/129’lar kullanılıyordu
Mini İHA’larla keşifler yapılıp tespit edilen hedefler ateş altına alınıyordu
Rusya ve Şam rejimi tarafından top, kornet, tow benzeri tanksavar silahlar ve BM21 Grad kullanıldı
Zırhlı araçlar bu silahlarla ve uçaklarla vurulmaya çalışılıyordu
ŞAM REJİMİ TAKTİKLERİ
Şam rejimi başta olmak üzere düşman unsurların bölgede nasıl bir konseptle saldırdıklarını sorduğumda da şunlar öne çıkıyor:
Birlikler direkt olarak karadan karşı karşıya gelmiyor. Havadan vurmaya çalışıyor
Uçak ve İHA’larla lazer işaretlemesi ile güdümlü top mermisi kullanıyorlar
Mevzi saldırısı ve savunması yok
Gözlem noktalarının yakınlarına ateş ederek geri çekilmeye zorluyorlar
Savaş uçakları özellikle geri bölgedeki TSK unsurlarını ateş altında tutuyor
Tank yakınlarına ateş ederek geri çekilmeye zorlama
MİT’İN BAŞARILARI
Türkiye hem masada hem sahada çalışıyor.
İHA’ların yer tespitlerinin yanında MİT’te sahada sürekli iş başında.
MİT’ten gelen noktasal bilgiler İHA’ların vurmasına yardımcı oluyor.
Bunu üst düzey yetkililere sorduğumda, rejim unsurları içinde toplantı halindeki generallerin de MİT’in yer tespiti başarısı ile etkisiz hale getirildiğini dile getirdi.
AB NE YAPMALI?
Türkiye, İdlib sürecine destek vermeyen Avrupa’ya yönelik göçmenlere geçiş kolaylığı verdi.
İdlib’den Türkiye sınırına gelen Suriyeli sayısı 1 milyona yaklaştı.
Türkiye’de mülteci krizini paylaşmaları için kapıları açtı.
AB’de verdiği sözleri tutmadı.
Konuştuğum yetkililerden aldığım bilgi, Türkiye AB’den mülteci krizine ve İdlib sorununa destek olmasını bekliyor.
Yani mülteci sorunu sadece Türkiye’nin değil herkesin sorunu...
VEKÂLET SAVAŞLARI
Suriye’de vekâlet savaşları biter mi?
Bunu sorduğumda da net bir şekilde “hayır” yanıtını alıyorum.
Niye deyince de “petrol, üs savaşları biterse ancak biter” deniyor. O zaman Suriye’de terörle mücadele sürecek gibi gözüküyor.
Bazı Arap ülkelerinin Türkiye düşmanlığı da bölgede maşaların sayısının artacağını gösteriyor.
Türkiye’nin isteği, bölgedeki tehlikeli oyunların artık bitmesi.
ABD VE NATO SÖYLEMİ
Gün söylem değil eylem zamanı. Destekliyoruz demek yetmez. Eylemle de göstermeleri gerekiyor.
Türkiye’nin beklentilerini karşılamak için harekete geçmeleri lazım. BM, İİT, AB, NATO gibi uluslararası kurumlar ve ülkeler yaşanan süreçlere kayıtsız kalmamalı ve gerekenler yapılmalı.
GERİ ADIM ATMAYIZ
Türkiye 40 yıldır terörle mücadele ediyor.
Türkiye kararlı bir şekilde Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları ile güney sınırlarında kurulmak istenen taşeron bir terör devleti planlarını bozdu. Sınır güvenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına aldı.
“Türkiye geri adım atar mı?” diye sorduğumuzda da şu yanıt öne çıkıyor:
Türkiye’nin İdlib’de geri adım atması, sınır güvenliğini, toprak bütünlüğünü korumaktan ve şehirlerimizde oluşturulmak istenen hendekler ve özerklik ilanlarıyla mücadele etmekten geri adım atması anlamına gelir. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu olamaz.
Türkiye bölgedeki haklarını korumak, milli güvenliğini temin etmek için ne İdlib’den ne de Mavi Vatan’dan tek bir adım geri atmayacaktır.
Türkiye bu mücadelesini uluslararası hukuka uygun ve uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan haklarını sonuna kadar kullanarak devam edecektir.
Geri adım demek yaklaşık 4 milyon insanın sıkıştığı, büyük bir sivil katliamının ve mülteci akınının önünü açmak demektir.