Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’nin Suriye’deki amacını, neden orada olduğunu, diğer ülkelerin amaçlarını ve oynadıkları oyunlar başta olmak üzere birçok konuyu üst düzey yetkililerle konuştum. Türkiye’ye verilen sözlerin neden tutulmadığı da aldığım yanıtlarda gözler önüne seriliyor. Türkiye’nin geri adım atmayacağı süreçle ilgili işte Suriye’de gözü olan körlerle ilgili gerçekler...

Suriye’de kim, ne yapıyor

Türkiye, Suriye sorununun çözümünü diplomatik temaslarla çözmek için masada üzerine düşeni yaptı. Rusya ve İran ile birçok kere bir araya geldi ve mutabakatlar sağlandı.

Haberin Devamı

Sahada ve gözlem noktalarında güvenli bölgelerin oluşturulması için çalıştı. Ama görüyoruz ki Rusya ve İran, Türkiye’ye masada verdikleri sözleri yerine getirmedi.

Türkiye’nin amacı neydi? Suriye’de ne yapmak istedi? Diğer ülkeler ne tür oyunlar içine girdi? Soçi Mutabakatı’nın ardından neler yapıldı? Rusya, Şam rejimi ile nasıl bir ortaklık içine girdi? Türkiye kararlılığından vazgeçer mi?

Türkiye’nin Suriye’deki amacını, neden orada olduğunu, diğer ülkelerinin amaçlarını ve oynadıkları oyunlar başta olmak üzere birçok konuyu üst düzey yetkililerle konuştum.

NEDEN SURİYE’DEYİZ?

‘Türkiye neden Suriye’de? Türkiye’nin orada ne işi var?’... Bugünlerde muhalefet partileri sürekli bunu gündeme getiriyor. Bu soruyu sorduğumda aldığım yanıtlar şöyle:

Terör örgütlerini bölgeden uzaklaştırmak

Terör örgütlerinin Türkiye’ye sızmasını önlemek

Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak

Suriye’de göçü önlemek. Güvenli bölgeler yaratmak

Suriye’deki büyük insanlık dramını bitirmek. Suriye halkı Esad’dan kurtulmak istiyor

Suriye ve Irak’ı bölenler bir sonraki adım olarak Türkiye’yi de parçalamaya çalışacaklar

Terör örgütlerine teslim olmamak için Suriye’deyiz. Bu Türkiye için bir beka meselesi

Suriyelilerin ülkelerine geri dönebilecekleri ortamı oluşturmak

Adana mutabakatı ve BM nefsi müdafaa kuralları çerçevesinde terörle mücadele

Türkiye terörle mücadeledeki kararlılığından asla vazgeçmez.

İDLİB NEDEN ÖNEMLİ?

İdlib neden önemli? Üst düzey yetkililere sorduğumuz zaman karşımıza şu yanıtlar çıkıyor:

Haberin Devamı

Siviller hedef alınarak Türkiye’ye doğru büyük bir göç dalgası oluşturuluyor

İdlib göç dalgalarının bir numaralı hedefi. Çatışmalardan önce İdlib’de 1.5 milyon olan nüfus şimdi 4 milyonu buldu. Türkiye sınırına da büyük yığılma var

İdlib’de amaç etnik temizlik ve demografik müdahale

Rejimin sivilleri vurmasıyla büyük bir insani felaket yaşanıyor

İdlib’de çatışmaların artması yeni göç dalgalarını artıracak. Teröristlerin Türkiye’ye sızması kolaylaşacak

Müdahale edilmezse bölgede gerginlikler ve teröristlerin bölgeye girişi artacak

TÜRKİYE NE İSTİYOR?

‘Türkiye ne istiyor?’ dendiği zaman ise karşımıza şu yanıtlar çıkıyor:

Türkiye, Suriye’de yaşanan süreçlere kayıtsız kalamaz. Türkiye bölgede huzur istiyor

Suriyelilerin ülkelerine geri dönebilecekleri ortamı oluşturmak

Şam rejiminin Soçi Mutabakatı’ndaki yerlere geri dönmesi

Rusya, Şam rejimini ilerlemek için desteklememeli, uçuş desteği sağlamamalı

Suriye yeni bir yönetimle ve siyasi çözümle, tüm etnik gruplar ve mezheplerin bir arada yaşadığı bir ülke olmalı

Haberin Devamı

Güvenli bölgeleri oluşturmak

Şam rejiminin saldırıları biran önce durdurulmalı ve siviller vurulmamalı

KİM OYUN OYNUYOR?

‘İdlib’de kim oyun oynuyor?’ diye sorduğumuz zaman yetkililer Rusya ve İran’ı gösteriyor. Bu oyunu da direkt yapamayarak rejim üzerinden sürdürüyorlar. Bu da gerilimi bölgede yükseltiyor.

Türkiye’nin ‘rejim ya duracak ya duracak’ söylemini Rusya ve İran görmezden geldi. Bu konuyla ilgili şunlar öne çıkıyor:

Rusya verilen sözleri yerine getirmediği gibi Türkiye’nin gözlem noktalarının vurulmasına da göz yumdu

İlk atıştan sonra uyarılmalarına rağmen atışa devam edildi

İran’da, İdlib çevresindeki terörist grupları destekleyerek ateşkese uymuyor

Rejimin ilerlemesine hem Rusya hem İran destek vererek Soçi ve Astana mutabakatlarına uymuyor

RUSYA VE İRAN

Üst düzey kaynaklardan aldığım bilgiye göre Rusya ve İran daha önceki günlerde bölgede şunları yapıyordu:

Rusya bölgede cep telefonlarını dinliyor

Hava sahası kontrolü Rusya ve Şam rejimindeydi

SU-24, SU-35 ve L39’lar keşif, devriye ve bombardıman görevi yapıyordu

İHA olarak da İran yapımı Fetih 123/129’lar kullanılıyordu

Mini İHA’larla keşifler yapılıp tespit edilen hedefler ateş altına alınıyordu

Rusya ve Şam rejimi tarafından top, kornet, tow benzeri tanksavar silahlar ve BM21 Grad kullanıldı

Zırhlı araçlar bu silahlarla ve uçaklarla vurulmaya çalışılıyordu

ŞAM REJİMİ TAKTİKLERİ

Şam rejimi başta olmak üzere düşman unsurların bölgede nasıl bir konseptle saldırdıklarını sorduğumda da şunlar öne çıkıyor:

Birlikler direkt olarak karadan karşı karşıya gelmiyor. Havadan vurmaya çalışıyor

Uçak ve İHA’larla lazer işaretlemesi ile güdümlü top mermisi kullanıyorlar

Mevzi saldırısı ve savunması yok

Gözlem noktalarının yakınlarına ateş ederek geri çekilmeye zorluyorlar

Savaş uçakları özellikle geri bölgedeki TSK unsurlarını ateş altında tutuyor

Tank yakınlarına ateş ederek geri çekilmeye zorlama

MİT’İN BAŞARILARI

Türkiye hem masada hem sahada çalışıyor.

İHA’ların yer tespitlerinin yanında MİT’te sahada sürekli iş başında.

MİT’ten gelen noktasal bilgiler İHA’ların vurmasına yardımcı oluyor.

Bunu üst düzey yetkililere sorduğumda, rejim unsurları içinde toplantı halindeki generallerin de MİT’in yer tespiti başarısı ile etkisiz hale getirildiğini dile getirdi.

AB NE YAPMALI?

Türkiye, İdlib sürecine destek vermeyen Avrupa’ya yönelik göçmenlere geçiş kolaylığı verdi.

İdlib’den Türkiye sınırına gelen Suriyeli sayısı 1 milyona yaklaştı.

Türkiye’de mülteci krizini paylaşmaları için kapıları açtı.

AB’de verdiği sözleri tutmadı.

Konuştuğum yetkililerden aldığım bilgi, Türkiye AB’den mülteci krizine ve İdlib sorununa destek olmasını bekliyor.

Yani mülteci sorunu sadece Türkiye’nin değil herkesin sorunu...

VEKÂLET SAVAŞLARI

Suriye’de vekâlet savaşları biter mi?

Bunu sorduğumda da net bir şekilde “hayır” yanıtını alıyorum.

Niye deyince de “petrol, üs savaşları biterse ancak biter” deniyor. O zaman Suriye’de terörle mücadele sürecek gibi gözüküyor.

Bazı Arap ülkelerinin Türkiye düşmanlığı da bölgede maşaların sayısının artacağını gösteriyor.

Türkiye’nin isteği, bölgedeki tehlikeli oyunların artık bitmesi.

ABD VE NATO SÖYLEMİ

Gün söylem değil eylem zamanı. Destekliyoruz demek yetmez. Eylemle de göstermeleri gerekiyor.

Türkiye’nin beklentilerini karşılamak için harekete geçmeleri lazım. BM, İİT, AB, NATO gibi uluslararası kurumlar ve ülkeler yaşanan süreçlere kayıtsız kalmamalı ve gerekenler yapılmalı.

GERİ ADIM ATMAYIZ

Türkiye 40 yıldır terörle mücadele ediyor.

Türkiye kararlı bir şekilde Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları ile güney sınırlarında kurulmak istenen taşeron bir terör devleti planlarını bozdu. Sınır güvenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına aldı.

“Türkiye geri adım atar mı?” diye sorduğumuzda da şu yanıt öne çıkıyor:

Türkiye’nin İdlib’de geri adım atması, sınır güvenliğini, toprak bütünlüğünü korumaktan ve şehirlerimizde oluşturulmak istenen hendekler ve özerklik ilanlarıyla mücadele etmekten geri adım atması anlamına gelir. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu olamaz.

Türkiye bölgedeki haklarını korumak, milli güvenliğini temin etmek için ne İdlib’den ne de Mavi Vatan’dan tek bir adım geri atmayacaktır.

Türkiye bu mücadelesini uluslararası hukuka uygun ve uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan haklarını sonuna kadar kullanarak devam edecektir.

Geri adım demek yaklaşık 4 milyon insanın sıkıştığı, büyük bir sivil katliamının ve mülteci akınının önünü açmak demektir.