AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş ile Barış Pınarı Harekâtını konuştuk. Kürtlerle değil terörle mücadele ettiklerini belirten Kurtulmuş, “Emperyalist tezlerin kuklası olan terör örgütlerini paramparça edeceğiz. Türkiye bu operasyonla vekâlet savaşlarını sonlandırılmaya doğru gidecektir” dedi.
Barış Pınarı Harekâtı...
Fırat’ın doğusundaki teröristler temizleniyor.
Dünya, uluslararası terörle mücadele açısından bir sınavdan geçiyor. Ama batılı ülkeler Türkiye’nin terörle mücadelesine destek vermek yerine terör örgütlerine destek veren görüntü sergiliyor.
Türkiye’nin amaçlarını, hedeflerini, ne kadar o bölgede kalacağını, ABD ve batının tutumunu, operasyonun bölge ve terörle mücadele için önemini AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ile konuştuk. Kürtlerle değil terörle mücadele ettiklerini belirten Kurtulmuş, “Kukla terör örgütlerini paramparça edeceğiz. Emperyalist tezleri çöp tenekesine atacağız” dedi.
Terör devleti değil huzur koridoru olacak
- Harekâtın hedefi ne?
Türkiye’nin hedefi asla Suriye’nin topraklarını işgal etmek değildir. Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok. Bu operasyonun birkaç tane hedefi var. Bunlardan birincisi yıllardır Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye gelen terör saldırılarını, terörist yuvalarını dağıtarak bu saldırıların önüne geçmek, ikincisi bir emperyal proje olarak ortaya konulan Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturmak ve belki bunu bir terör devletine dönüştürme çabalarını parçalayarak terör koridorunu kırmak ve onun yerine bir barış ve huzur koridoru tesis etmek. Üçüncü amacımız ise orada oluşturulacak olan güvenli bölgeye Türkiye’deki Suriyeli mülteci kardeşlerimizin bir kısmının en azından oraya yerleştirilerek bir şekilde Türkiye’nin bölgedeki Suriyeli mülteciler yükünün hafifletilmesi için çaba sarf etmek. Ve önemlilerinden birisi de 100 sene sonra bir asır sonra ikinci perdesi oyuna konulan ikinci Sykes-Picot’unun, Ortadoğu’nun siyasi haritalarının değiştirilmesi senaryosunun karşısında olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyarak bu senaryoyu bozmaktır.
Kapı dibindeki yangını söndürüyoruz
- Niçin böyle bir harekâta ihtiyaç duyuldu?
Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye uzun yıllar boyunca çok büyük tehditler oldu. PKK, PYD, YPG terör örgütü, tek bir örgüt bu, elemanlarını oradan Türkiye’ye sızdırarak çok sayıda eylem yaptı. Çukur eylemlerini unutmadık. Yüzlerce insan öldürüldü. Yine DEAŞ’ın buradan kaynaklanarak Türkiye’de yaptığı çok sayıda eylem var. Türkiye’nin canı yanmıştır. Başta koalisyon güçleri olmak üzere herkese ‘gelin bu harekâtı beraber yapalım’ teklifinde bulunulmuştur. Ama dediğim gibi birileri için binlerce on binlerce kilometre ötedeki bir yangındır mevzu bahis olan. Ama bizim için ise hemen kapımızın dibindeki komşumuzda başlayan büyük bir yangındır. Bu yangının bize sirayet etmesini önlemek için de böyle bir harekâta ihtiyaç duyuldu.
- Operasyonun bölge için önemi nedir?
Türkiye’nin hedefi bölgedeki bütün halkların dostluğunu sağlayacak olan bu operasyon sonrası bir atmosferi oluşturmaktır. Yani eli kanlı terör örgütlerinin halklarımız arasına girmesini önleyerek inşallah bu bölgedeki bütün etnik unsurların Türklerin Kürtlerin Arapların Türkmenlerin Sünnilerin Şiilerin Ezidilerin Hıristiyanların herkesin huzur içinde yaşadığı bir bölgeyi oluşturmaktır. Bölge halklarının birliğini bütünlüğünü inşallah sağlayacağız.
Vekalet savaşının sonu
- Terörle mücadeleye ne gibi etkisi olacak?
Önce filmi biraz başa saralım. DEAŞ bir ara 80 bine yakın militan oluşturdu. Dünyanın dört bir tarafından insanlar getirildi. Maalesef bir müddet sonra DEAŞ’ı YPG’yi gördük. PYD’de on binlerce tır destek gitti. YPG’yi ve irili ufaklı terör örgütlerini kendi kirli Ortadoğu satrançlarında taşeron olarak kullandılar. Vekâlet savaşları sayesinde milyonların üzerinde insanın ölmesine neden oldular. Burada yeni bir emperyal savaş türü olarak karşımıza çıkan vekâlet savaşlarının da artık inşallah sonunun geldiğini görüyoruz. Türkiye’nin bu operasyonuyla birlikte vekâlet savaşları bir şekilde sonlandırılmaya doğru gidecektir. Vekâlet savaşlarının ana unsurları olan terör örgütlerinin de bir uluslararası ilişkiler aracı olarak bazı devletlerce kullandırılmasının da önüne geçilecektir. Türkiye’ye yapılacak terör saldırılarının da ciddi bir şekilde azalacağını göreceğiz. Hem siyasi sonuçları olacak hem de terörün sonlandırılması sonucu olacak.
Kalıcı değiliz temizlik yapıyoruz
- Türkiye bölgede ne kadar kalacak?
Türkiye herhangi bir ülkeyi işgal etmek, oralarda kalıcı olmak için bu operasyonu yapmıyor. Türkiye orayı tamamıyla terör örgütlerinden temizleyip bölge halkının gerçekten huzur içinde kendi yerlerine dönmesini sağlayacak şekilde bu operasyonun süresini ayarlayacaktır.
Kürtler birinci sınıf özgür vatandaşımız
- Harekâta yönelik dünyadan gelen tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin terörle mücadelesini hiç anlamamış son derece sevimsiz ve düşmanca ifadeler oluyor. Ancak aynı şekilde Türkiye’nin verdiği bu mücadeledeki haklılığını gören açıklamalar da var. Bütün dünya Türkiye’nin terörle mücadelesindeki haklılığını görmek durumundadır. DEAŞ ile mücadele, ABD ve Avrupa ülkeleri konuşuyor. Hangisinin DEAŞ ile ne mücadelesi vardır? DEAŞ ile mücadele veren ve canı yanan ülke Türkiye’dir. Herkes laf söylerken Türkiye bu fiili mücadeleyi sürdürmüştür. Dünyanın bir defa Türkiye’nin terörle mücadelesini çok iyi anlaması lazım. İkincisi bazı aymazlar, Türkler Kürtlerle savaşıyor, Kürtlere karşı gibi sözler söylüyorlar. Külliyen iftiradır. Ve kendi ırkçı zihin yapılarının dışa vurumudur. Türkiye bölgede en fazla Kürt nüfusunun yaşadığı ülkedir. Kürtlerin birinci sınıf özgür vatandaş olarak yaşadığı bir ülkedir. TBMM’de AK Parti en fazla Kürt milletvekiline sahip parti grubudur. Kürt kardeşlerimizin Türk kardeşlerimizden hiç bir farklılığı yoktur. Türkiye’nin kurucu unsurudur. Bunu görmeyenler Kürt kimliğini kullanarak terörle Kürt vatandaşlarımızı da ezen örgütün arkasına geçip onlara destek vermesin. Bu operasyon asla bir etnik yapıya karşı, bir dini yapıya karşı, herhangi bir mezhebi yapıya karşı yapılan bir operasyon değil.
ABD’nin çıkarları Türkiye ile iş birliği yapmaktan geçiyor
- ABD Başkanı Trump’ın tavrını ve çıkışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sayın Trump’ın tavrından ziyade tweetleri ve sözlerinden ortaya çıkan şey aslında ABD’de uzun süredir gördüğümüz ABD’deki farklı çıkar çevrelerinin aralarındaki güç mücadelesinin yansımasıdır. Zaman zaman Sayın Trump bütün bu güç dengelerinin arasındaki bağı kendisi açısından yaklaşan bir seçimin de olduğunu göz önünde bulundurursanız burada ipleri elinden kaçırmamaya gayret ediyor. Bu da ortaya çok ciddi, çelişkili bazı ifadelerin çıkmasına neden oluyor. Ama genel olarak baktığımızda Trump’ın söylediği iki şeyin bizim açımızdan önemli olduğunu söylemek isterim. Biri ‘Ortadoğu’daki kirli savaşı daha fazla sürdürmemize gerek yok’ dedi. İkincisi ise ‘bizden önceki dönemde Obama yönetimi PKK ile anlaşarak Türkiye’ye karşı yanlış yapmıştır’ dedi. Bunlar bizim için değerlidir. Türk ABD ilişkilerinde inişler ve çıkışlar vardır. Ama ABD için de Türkiye için de bu ilişkinin koparılması hep imkânsızdır. ABD, Türkiye’yi mi tercih edecek yoksa 3-5 bin çapulcudan oluşan bir terör örgütünü mü tercih edecek? Siyasi amaçlarla belki terör örgütüne destek olur silah verir vs. ama son tahlilde ABD’nin de kendi çıkarları da Türkiye gibi güçlü bir ülke ile işbirliği yapmaktan geçiyor.
Kukla terör örgütlerini paramparça edeceğiz
- Öyle bir algı operasyonu yapılmak isteniyor...
Bu bölgedeki herkesin güvenliğini sağlamak ve onların huzurlu olarak kendi bölgelerinde yaşamalarını temin etmeye yönelik bir operasyondur. Sanki Kürtlere karşı bir operasyon gibi algı oluşturmak isteyenler de son derece yanlış ve son derece Türkiye’yi anlamamış bir tavırla bunları ortaya koyuyorlar. Türkler ve Kürtler asırlardır bir arada yaşadık. Kıyamete kadar da bu topraklarda ve bu coğrafyada barış ve huzur içerisinde yaşayacağız. Emperyalist tezleri çöp tenekesine atacağız. Ve emperyalist tezlerin kuklası olan terör örgütlerini paramparça ederek dağıtacağız. Terör örgütleriyle mücadele Kürdün de Türkün de hakkını savunmaktır.
Türkiye’yi silip atmaya kimsenin gücü yetmez
- NATO ve batının yaklaşımı nasıl sizce?
Türkiye NATO’nun en büyük müttefiklerinden biridir. Özellikle batı ülkelerinde bol kepçeden konuşanlar yüksek perdeden gerçeklerin zıddına sözler söyleyenler bu gerçeği de unutmasınlar. Türkiye hâlâ NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahiptir. Türkiye uzun yıllar boyunca Güneydoğu Avrupa’nın güvenliğini sağlamış en önemli NATO müttefikidir. Sanki böyle bir geçmiş yokmuş gibi terör örgütüne beyler destek veriyorlar diye Türkiye’yi bir kalemde silip atmaya kimsenin ne gücü yeter ne de böyle bir şey hakka adalete sığar.
Türkiye bu mücadeleyi kazanacak
- Operasyona nasıl hazırlanıldı?
Bu çok uzun süredir hazırlanılmış bir operasyondur. Birisi askeri hazırlık kısmıdır. Bütün imkânların hepsi maksimum seviyede kullanılmıştır. İkincisi uzun süredir devam eden bir diplomasi trafiği Türkiye yürütüyor. Sahadaki bütün ülkelerle ve bütün ilgili taraflarla bu diplomasi trafiğini sonuna kadar diplomasinin dilinden ve gücünden istifa ederek yararlanıyor. Üçüncüsü Türkiye bölgede çok güçlü bir istihbarat çalışması yürütüyor. Bölgede nerede kim var, kimin ne kadar gücü var hepsini Türkiye bir şekilde biliyor. Dördüncüsü ise bundan sonra daha da önemli olan kısmı uluslararası medyanın ve kamuoyunun yönlendirilmesi için çok kuvvetli bir medya çalışmasını Türkiye yürütüyor. Bütün süreçlerin hepsini de Başkomutanımız olarak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor, yönlendiriyor, kontrol ediyor. İnşallah Başkomutanımızın öncülüğünde Türkiye bu mücadeleyi kazanacak. Ve bütün sahadaki hedeflerini karşıladığı gibi ortaya konulmak istenen siyasi hedefleri de darmadağın edecektir.