Bugünlerde en çok tartışılan soru bu: Ne zaman, ne zaman bitecek?
Bütün uzmanlara bu soruluyor.
‘2-3 ayda biter’ diyen de var daha uzun sürer diyen de var.
Bu sorunun yanıtını ben de Bilim Kurulu’na sordum.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer bakın ne diyor:
“1 kişinin kaç kişiye bulaştıracağına bağlı. Ve tedbirlere uyulması ile evde kalınmasına.
Normal gripte 1 kişi 1 kişiye bulaştırıyor. Koronavirüste ise bulaştırma ortalama 3 kişi. Koronavirüs salgınının azalması için 1 kişinin bulaştırma sayısının 1’in altına düşmesi gerekiyor.”
YANİ EVDE KAL. YANİ EVDE KAL.
Özetle kendini izole et ve kendi OHAL’ini kendin uygula.
Kızılay’ın bu konu ile ilgili verdiği bilgi de önemli:
İnsanlar evde oturmazsa ve sosyal mesafeyi korumazsa enfekte olan 1 kişi 5. günde 2.5 kişiye bulaştırıyormuş. 30. günün sonunda bu bulaşan 2.5 kişi ve onların bulaştırdıklarıyla birlikte toplam enfekte sayısı 406’a yükseliyor.
Enfekte olan 1 kişinin teması yüzde 50 azalırsa 5. günün sonunda 1,25 kişiye bulaşmış olacak. 30 günün sonunda ise toplam rakam 15 kişiye çıkıyor.
Enfekte olan 1 kişinin teması yüzde 75 azalırsa 5. günün sonunda 0,65 kişiye bulaştırıyor. 30 gün sonunda ise toplamda bulaştırma sayısı 2,5’a düşüyor.
Rakamlar ortada ve evde kalmaya devam ediyoruz...
LÜTFEN, LÜTFEN, LÜTFEN
- Lütfen, zorunlu olmadıkça evden çıkmayalım.
- Lütfen, devletin uyarılarına uyalım, tedbirlerini harfiyen yerine getirelim.
- Lütfen, yaşlılarımıza kötü davranmayalım.
- Lütfen, gençlerimiz ‘bana bir şey olmaz’ demesin.
- Lütfen, gençler virüsü daha çok yayacaklarını unutmasın.
- Lütfen, birlik ve beraberlik içinde olalım.
- Lütfen, sağlık çalışanlarına daha çok destek olalım.
Türkiye ile Avrupa’nın farkı
Koronavirüs öncesi ve sonrası.
Dünyada artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
Yeni bir dönem başlayacak.
Türkiye tedbirleri önce aldı.
Avrupa’nın hali ortada.
Avrupa için vahim bir tablo var.
Bir çok açıdan eleştirdikleri Türkiye tedbirleriyle Avrupa’ya örnek oldu.
Bu salgın sonrasında da artık Avrupa Türkiye’nin kıymetini bilmeli.
Türkiye’nin kendilerine yük değil kendilerinin yükünü alacağını anlamalı...
Gözü gümrük kapılarında kulağı telefonda
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüsün ticaret üzerindeki olumsuz yansımalarını en aza indirmek için gece gündüz çalışan ve temassız ihracat yöntemiyle bir çok ülkeye örnek olacak ticarette yeni bir dönem başlatan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yoğun bir görüşme trafiğinde.
Mesaiye günlük dış ticaret rakamlarını takip ederek başlayan Pekcan, gümrük kapılarındaki gelişmeleri, kapılardan geçen tır sayısını ve alınan güvenlik önlemlerini de an be an bakanlığın bilgi sisteminden ve odasındaki ekranlardan takip ediyor.
Bürokratları, gümrük müdürleri ve sektör temsilcileri ile de sürekli iletişim içinde.
Daha çok telefonda ve görüntülü telekonferans yöntemiyle görüşmeler gerçekleştiren Pekcan, diğer ülkelerin bakanlarıyla sorunları çözmek için her zamankinden daha sık görüşüyor.
Pekcan, gün içinde yüzlerce mesaj alıyor ve çok sayıda telefon görüşmesi gerçekleştiriyor.
Haftanın alkışı kime?
Haftanın alkışı 65 yaş üstü sokağa çıkamayan büyüklerimizin ihtiyaçlarını karşılayanlara gelsin.
Yaşlılarımıza yönelik evlere servis artmalı.
Ordu’daki görevli gibi, Burhan Amca’nın ‘poğaça alır mısınız?’ sorusuna ‘neyli poğaça?’ diyenlere gelsin alkışlarımız...