TİKA, 1900 yılların başında II. Abdülhamid’in en önemli projesi olan Hicaz Demiryolunun Amman İstasyonunu restore ederek tarihe sahip çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile birlikte Amman İstasyonu’nda, Osmanlı döneminden kalan ve restore edilerek, eski günlerine döndürülen bir vagonda kısa süreli seyahat gerçekleştirdik.
Türkiye’nin yaptığı 3 bin metrekare kapalı alana sahip olacak istasyondaki yeni müzede; II. Abdülhamid’in mührünün bulunduğu raylar, lokomotifler, istasyonda haberleşme amaçlı kullanılan malzemeler, fotoğraflar ve diğer müzeye ilişkin basılı malzemeler sergilenecek.
AMMAN
II. Abdülhamid’in rüyasıydı Hicaz Demiryolu, dönemin en önemli projesi oldu. Bu proje 1900-1908 yılları arasında Şam ile Medine arasında inşa edildi.
Hicaz hattı, döneminde büyük sıkıntılara neden olan Hac yolculuğunu kolaylaştıran bir projeydi.
Suriye’den Medine’ye yaklaşık 40, Mekke’ye 50 gün süren uzun ve Bedevîlerin saldırıları sebebiyle tehlikeli olan yolculuğu 5 güne indirdi. Geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un davetlisi olarak Ürdün’deydim. Bakan Ersoy, başkent Amman’da Hicaz Demiryolları Amman istasyonunda incelemelerde bulundu.
Bakan Ersoy ile birlikte Osmanlı döneminden kalan ve restore edilerek, eski günlerine döndürülen bir vagonda kısa süreli seyahat de gerçekleştirdik. Bu tahta vagon ve eski iç dizaynı ile geçmişe yolculuk yapıyor gibiydik Bakan Ersoy ile.
TİKA restore ediyor
Ziyarette Amman tren istasyonunun eskiliği dikkatimizi çekti.
100 yılı aşkın bir süre önce dönemin en önemli projesi olan Hicaz demiryollarının önemli istasyonunu tekrar canlandırmak ve tarihi yaşatmak için Türkiye, TİKA aracılığıyla devreye girmiş.
İlgisizlik nedeniyle uzun süre sahipsiz kalan ve bozulma sürecine giren Amman Tren İstasyonunda bulunan tarihi üç yapının restorasyonu yapılmaya başlanmış. Türkiye’nin sahip çıktığı Amman Tren İstasyonunda istasyon görevlileri için lojman olarak inşa edilen üç adet yapıya fonksiyon verilerek restorasyonunun yapılması ve yanına çevreyle uyumlu yaklaşık 1500 metrekare oturum alanlı Hicaz Demiryolunun tamamının anlatıldığı müze binasının yapılması uygun görülmüş ve projeleri hazırlanmış. TİKA’nın yaptığı restorasyonunun Şubat 2020’de biteceği belirtiliyor.
İstasyonu gezdik, tarihi trene bindik
Bakan Ersoy, Hicaz Demiryolu Amman İstasyonundaki TİKA’nın sürdürdüğü restorasyon çalışmalarını da inceledi. Bakan Ersoy’u Hicaz Demiryolları Genel Müdürü Salah Allozi gezdirdi istasyonda.
Allozi Osmanlı döneminden kalan vagonu nasıl yenilediklerini de görüntüleriyle anlattı Bakan Ersoy’a. Daha sonra da hep birlikte bu vagon ile bir süre seyahat ettik.
Bakan Ersoy, kültür mirasına sahip çıkmaları ve restorasyonu için çaba harcamaları dolayısıyla Ürdünlü yetkililere teşekkür etti.
Hicaz Demiryolları Genel Müdürü Salah Allozi de Osmanlı eserlerinin korunması konusunda Türkiye’nin ve TİKA’nın verdiği destek dolayısıyla teşekkürlerini iletti. Osmanlı döneminden eserlerin kaldığı eski müze de gezildi ziyarette. TİKA’nın yaptığı yeni müze ise bir dönemin tarihi eserlerini saklamak ve sergilemek için önemli bir proje olacak.
Yeni müzede neler olacak?
3 bin metrekare kapalı alana sahip olacak müzede; II. Abdülhamid’in mührünün bulunduğu raylar, lokomotifler, istasyonda haberleşme amaçlı kullanılan malzemeler, rayların tamirinde kullanılan aletler, fotoğraflar ve diğer müzeye ilişkin basılı malzemeler sergilenecek.
Hat üzerindeki istasyonların tarihi ses kayıtları eşliğinde, aslına uygun kıyafetleriyle kondüktörler, yolcular ve eşyalardan oluşan çok boyutlu bir sunumla istasyonun ilk yılları canlandırılacak.
Müzenin diğer katlarında ise diorama tekniğiyle diğer istasyonların maketlerinin sergilendiği bir bölüm bulunacak.
Müzenin yanındaki 3 tarihi bina restore edilerek sosyal faaliyetlerde kullanılacak.
Dönemin en önemli projesi...
Hicaz Demiryolu, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan Müslümanlar tarafından Osmanlı’ya ulaştırılan bağışlarla gerçekleştirilmiş olmasıyla da dikkati çekiyor.
Bu proje Müslümanların birliğini simgeleyen bir eser haline dönüşmüş o dönemde.
Hicaz Demiryolu projesinin yapımına 1 Eylül 1900 tarihinde Şam ile Der’a arasında başlanmış. Şam’dan Medine’ye doğru inşasına başlanan hat; 1903 yılında Amman’a, 1904’te Maan’a, 1 Eylül 1906 yılında Medayin-i Salih’e ve 31 Ağustos 1908’de Medine’ye ulaşmış. Hicaz Demiryolu hattının ana istasyonları Amman’ın yanı sıra Şam, Der’a, Katrana ve Maan istasyonları.
Hicaz hattı, büyük zahmet ve meşakkatlerle yapılabilen hac yolculuğunu kolaylaştırmış o dönemde. Böylece, Suriye’den Medine’ye yaklaşık 40, Mekke’ye 50 gün süren uzun ve Bedevîlerin saldırıları sebebiyle tehlikeli olan yolculuk 5 güne indirmiş.
Proje kapsamında toplam 1750 kilometrelik demir yolu hattı inşa edilmiş.
Maliyeti nasıl çözülmüş?
Hicaz Demiryolu’nun yaklaşık maliyeti 4 milyon lira olarak hesaplanmış olup, 1901 yılı devlet bütçesindeki harcamaların yüzde 18’ini aşan bu miktar o dönem Osmanlı maliyesi için çok büyük bir yük oluşturmuş.
Bunun üzerine yeni gelir kaynakları bulmak amacıyla memur maaşlarından zorunlu kesintiler yapılmış, resmî evrak ve kâğıtlar bastırılarak satışa sunulmuş.
Bunların yanı sıra çeşitli isimlerde harç ve vergiler konulmuş; eski pullar satılmış, kartpostal ve cüzdanlar çıkarılmış; bazı madenlerin işletme imtiyazları Hicaz Demiryolu Komisyon-ı Âlisi’ne verilmiş.
Kurban derilerinin satışından elde edilen paralar ve ayrıca hattın tamamlanan kısmında yapılan yolcu ve eşya nakliyatı hâsılatı fona bırakılmış ve dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlardan bağışlar da gelmiş.
Böylece demiryolu fonunun malî kaynaklarının bağışlardan, diğer gelirlerden sağlanmış ve başarılı bir malî yönetim sonucu 1900-1908 yılları arasındaki inşaatın gelirleri giderlerinden fazla olarak gerçekleşmiş.
Belgelerle sergi
TİKA geçtiğimiz günlerde ayrıca ‘İstanbul’dan Hicaz’a: Belgelerle Hicaz Demiryolları’ sergi ve konferansı da gerçekleştirmiş Ürdün’de. Etkinlik kapsamında Osmanlı Arşivlerinden günümüze ulaşan 100’ün üzerinde belge ve fotoğraf sergilenmiş.
Sergide Hicaz Demiryolu’nun yapımı için II. Abdülhamid tarafından başlatılan bağış kampanyasına Osmanlı toprakları içinden ve dışından destek verenlere dair belgeler, telgraf örnekleri, resmi yazışmalar, tarihi haritalar ve fotoğraflar da yer almış.
TİKA’nın Ürdün projeleri
TİKA, Ürdün ofisinin faaliyete başladığı 2015’ten beri eğitimden tarıma, sağlıktan kültürel iş birliğine kadar geniş bir yelpazede projeler gerçekleştirdi. Bunlardan biri de Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) bağlı Vahdet Filistin Mülteci Kampı’nın yenilenmesi. 500’ün üzerinde Filistin kökenli kız öğrencilerin eğitim gördüğü kamp baştan aşağı yenilenmiş. Fen laboratuvarı, kütüphanesi, bilgisayar sınıfı çağdaş materyallerle donatılmış. TİKA ayrıca Ürdün Haşimi Hayır Cemiyeti’ne (JHCO) araç desteği verdi. Yardımların dağıtılması için kamyon verildi.
Bakan Ersoy’un 1 günlük programına sığdırdığı Türkiye’nin bu yardımlarına biz de şahit olduk...