Sanat ruhun gıdasıdır. Salgın günlerinde müzik ve sanatın ayrı önemi var. Demirören Medya ‘Evde Buluşturuyor’ projesiyle ‘evde kal’ çağrısını müzikle yapmıştı
Kültür ve Turizm Bakanlığı ise evdeki vatandaşların sanatla vakit geçirmesi için farklı projeler uyguluyor. Devlet Opera Genel Müdürü Murat Karahan sorularımızı yanıtladı
Kültür ve Turizm Bakanlığı, salgın günlerinde evdeki vatandaşların sanat ve müzikle iyi vakit geçirmesi için farklı projeler hayata geçiriyor. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı sanatçılarla,
televizyon ve sosyal medya aracılığıyla evlere her gün konuk olunuyor. Konserler, operalar, tiyatrolar ve klasik gösteriler izleyicilerle buluşturuluyor.
Bu salgın günlerinde müzik ve sanatın ayrı bir önemi var. Demirören Medya
‘Evde Buluşturuyor’ projesiyle ‘evde kal’ çağrısını süpriz sanatçılarla ve müzikle yapmıştı. Bu proje de büyük ilgi görmüştü.
TV ve sosyal medyada
Devlet Opera Genel Müdürü Murat Karahan ile salgın günlerini ve sonrasını konuştuk. Karahan, “Kültür ve Turizm Bakanlığımız topyekün bir çalışma başlattı. Sanatçılar olarak halkımızın morale ihtiyacı olduğu bu günlerde biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. Ve halkımıza bir nebze olsun evlerinde oturdukları bu dönemde moral kazandırmaya çalışıyoruz. Televizyon, youtube ve instagramda şarkı söylüyoruz, sohbet ediyoruz. Tabii bizim isteğimiz, amacımız en kısa sürede yeniden sahnelere geri dönmek. Seyircimize ulaşmak ve onlarla yeniden biraraya gelmek. Bu dolu salonlarda sanatın o güzelliğini, muhteşemliğini yeniden paylaşmak. Bu zor günler geçecek. Salonlar dolacak ve hep beraber daha yüksek sesle söyleyeceğiz” dedi.
Boş salonda sohbet ettik
Karahan ünlü bir tenor. Dünyanın bir çok yerinde en önemli operalarda başrollerde sahne aldı. Kurucusu olduğu Limak Filarmoni Orkestrası’nın ‘Zeki Müren Şarkıları’ projesi ile
çıktığı Türkiye turnesinde 12 şehirde 20 binden fazla seyirciye ulaştı.
Dünyaca ünlü operalar Bolşoy Tiyatrosu, Wiener Staatsoper, Arena di Verona, Berlin Deutsche Oper, Napoli San Carlo, Münih Staatoper, Teatro Regio di Torino, Teatro Massimo di Palermo, Teatro Regio di Parma sahne aldıklarından bazıları. Arena di Verona dünyanın en eski opera festivali.
Her temsili 15 bin kişi izliyor.
Murat Karahan ile Ankara’daki opera sahnesinde ama boş salonda sohbet ettik. Sohbet sırasında biraz hüzünlendik boş koltuklar nedeniyle. Karahan Milliyet’in sorularını yanıtladı.
Boş salonlara içimiz burkuluyor
Boş salonları, koltukları görünce neler düşünüyorsunuz?
Evet, insanın içi gerçekten burkuluyor. Çünkü Devlet Opera ve Balemizin 6 ilindeki 6 salonunda da biz hep kapalı gişe oynamaya alıştık. Bu salonlarımızı tıklım tıklım dolu görmeye alıştığımız için şimdi boş salonları, sessiz salonları görmek bizi biraz üzüyor. Hatta 23 Nisan’da bir televizyonda Kültür Bakanlığı olarak bir konser gerçekleştirdik. Ben ve Gülsüm Onay bir kaç parça söyledik. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda arkadaşlarımız Mozart’ın Türk Marşı’nı çaldı. O sahneden gerçekleştirdik. Az da olsa sembolik de olsa biraz ses kattık oraya. Tabii bütün isteğimiz, hayalimiz, amacımız en kısa sürede yeniden sahnelere geri dönmek. Seyircimize ulaşmak ve onlarla yeniden biraraya gelmek. Bu dolu salonlarda sanatın o güzelliğini, muhteşemliğini yeniden paylaşmak. Bu zor günler geçecek. Salonlar tekrar dolacak ve hep beraber daha yüksek sesle söyleyeceğiz.
Konser opera tiyatro
Bakanlık ve siz neler yapıyorsunuz?
TRT 2 ve bakanlığın çalışmasıyla Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüklerimizin faaliyetlerinden, TRT arşivinde olanlardan her hafta yayın planladık ve devam ediyor. Operalarımız, konserlerimiz yayınlanıyor. Halkımızdan da çok büyük ilgi gördü. Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Youtube kanalı üzerinden yine 3 kurumumuza ait arşivimizdeki bir çok eserimizi, temsilimizi, opera ve bale temsili, konserler, tiyatro oyunlarını yayına açtık. Bu videolara da izleyicilerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Youtube kanalından ulaşabiliyorlar. Ayrıca geçen hafta bir çalışma daha başlattık. Yine Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ‘sanat cepte’ isimli bir uygulaması var. Sanat cepte uygulamasının instagram hesabı üzerinden haftanın 6 günü, günde 2 seans bakanlığa bağlı birimlerdeki sanatçılarla canlı yayınlar yapılıyor. Bu yayınları ilk ben başlattım. Yine Güzel Sanatlar Genel Müdürümüz, Tiyatro Genel Müdürümüz de canlı yayınlara katıldılar ve konuk oldular. Birçok değerli sanatçımız da bu yayınlara devam ediyor. Sanatçılarımızı izleyicilerimizle buluşturuyoruz. Bunlar kurum olarak yaptıklarımız. Münferit olarak yaptıklarımız ise canlı yayınlara katılıyoruz. İzleyicilerimizle sohbet ediyoruz, şarkı söylüyoruz. Yarım saat, bir saat güzel vakit geçirtmeye çalışıyoruz. Bunu başarabiliyorsak ne mutlu bize.
Ruhun gıdası...
Bu günlerde ne iyi gelir evde kalanlara?
Sanatın iyileştirici gücü var. Biz de sanatçılar olarak halkımızın moral ve motivasyona ihtiyacı olduğu bu günlerde üzerimize düşeni yapıyoruz. Halkımıza bir nebze olsun evlerinde oturdukları bu dönemde moral kazandırmaya çalışıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu konuda topyekün bir çalışma başlattı.
Pozitif enerji...
Balkonlarda sanatçılar arttı...
Balkonlarda da çeşitli şeyler yapıldı. İtalya’da çok yapıldı bu. Türkiye’de de oldu. Sanat insanlara pozitif enerji aşılıyor. Yani evde rutin içerisinde sıkılıp otururken bir anda dışardan güzel bir sesin size şarkı söylemesi bence çok heyecan verici, güzel bir şey. 23 Nisan’da biz de çıktık balkonlara, marşımızı seslendirdik.
Evde güzel vakit geçirmek
Bu zor günlerde önerileriniz?
Bu zor günler geçecek. İlk etapta çok sosyalleşen bir dünyada belki yadırgadı insanlık evde oturmayı. Fakat o dönemi sanırım atlattı artık. Şimdi evde güzel vakit geçirmeyi öğrendi insanlık. Birçok şey dijitalleşti. Sosyal medyanın ve teknolojinin önemi daha fazla arttı. Oturduğumuz yerden kendi evimizin salonundan insanların evlerine, salonlarına misafir olduk. Beraber sohbet ettik, şarkı söyledik birbirimize. Bunun mutlaka ileride yani pandemi kalktıktan sonra hayatımıza giren bu şeklin de bir şekilde etkilerinin devam edeceğini, sanatın dijital ortam üzerinden de izleyicilere ulaşmasının, bu modanın belki de devam edeceğini düşünüyorum.
Elbet bir gün buluşacağız
Vatandaşa bir şarkıyla son mesajınız ne olur?
Limak Filarmoni Orkestrası ile yaptığımız konserlerimizde Zeki Müren şarkılarımız çok beğenilmişti. Yine biz Limak Filarmoni Orkestrası olarak pandemiden sonra da moral konserleri gerçekleştireceğiz farklı şehirlerde. İnsanlara yeniden böyle bir canlı organizasyon yapacağız. Onun planı ve programını da yavaş yavaş yapmaya başladık. Biliyorsunuz oradaki çok sevilen şarkılardan biri ‘Elbet bir gün buluşacağız’. Ben de bunu hediye etmek istiyorum okuyucularımıza, dinleyicilerimize ve izleyicilerimize...