Bir Ermenistan ikiyüzlülüğünü izliyoruz.
Yıllardır lobileriyle ve kaçak güreşleriyle ayakta durmaya çalıştılar.
Hem Türkiye’ye yönelik hem de Dağlık Karabağ sorununa yönelik yalanlar söylediler.
Savaş başlatıp ‘abilerim beni kurtarır’ dediler.
Ama güvendikleri dağlara karlar yağdı.
Abiler ateşkes baskısı yapıyor ama Azerbaycan, Dağlık Karabağ’ı geri almadan işin peşini bırakmayacak.
Ermenistan, Azerbaycan’ın sivil yerleşim yerleri vuruyor. Savaşın boyutunu farklı yerlere taşımak istiyor.
Yıllardır lobileriyle sözde mesajlar vermediler mi? Aynı şekilde yol alırız sandılar.
Çatışmalarda 13. güne girildi.
30 yıldır Dağlık Karabağ sorunu ve Ermenistan’ın işgali var.
Görünen o ki Dağlık Karabağ’da bir çok şey değişecek.
Bundan sonra artık Ermenistan’ın ve umduğunu bulamayan Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın nereye gittiği tartışılacak.
1992 yılında kurulan Minsk grubuyla Karabağ sorununun çözümü için bir yere gidilmeyeceği de yıllardır görüldü zaten.
Bakalım Fransa başta olmak üzere Avrupa bu defa nasıl bir oyun içine girecek?
AB kör mü?
Ermenistan sivil yerleşim yerlerini vuruyor.
Siviller ölüyor.
Ortada bir savaş suçu var.
Her fırsatta insan hakları açıklamaları yapan AB’den ses yok.
AB kör mü diye sormak da bize düşer o zaman.
BM’nin de biran önce Ermenistan’a yönelik adımlar atması gerekiyor.
Hadi bakalım, dünya bir sınavla karşı karşıya.
Ne kadarını görecekler hep birlikte şahit olacağız.
Ne yaparlarsa yapsınlar yaşananlar kara leke olarak sicillerine işlenecek.
İşgal ne zaman başladı?
Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı işgali 1991 yılında başladı.
Bu süreçte 20 bin Azerbaycanlı şehit oldu.
1.5 milyon kişi de göç etmek zorunda bırakıldı.
Ermenistan bölgede 7 yerleşim yerini işgal etti.
30 senedir bu sorun var ama bir türlü çözülmek istenmedi.
KKTC’de yeni adımlar gelecek
KKTC’de 46 yıl sonra hayalet şehir açıldı.
Siviller Maraş’ın sahillerine girdi.
KKTC’de bu bir tarihi adım olacak.
Edindiğim bilgi kademe kademe başka adımlar da gelecek.
Çünkü adanın refah adası olması ve kendi ayakları üzerinde durması lazım.
Elektrikle ilgili de Türkiye’den gelecek şekilde bir proje yapılıyor.
Suya kavuşmuştu zaten.
AB ve Rum tarafı elektrikle ilgili de engellemeler peşinde.
İnsan hakları açısından ulaşım ambargosu da kalkmalı artık.
Havaalanında genişletme çalışmaları var ama BM’nin burada da bir adım atması gerekiyor.
Alkışlar Sağlık Bakanlığı’na
Salgın ile mücadelede test sayısının artırılması önemli bir başarı.
Böylece yayılmadan ve yaymadan hiçbir semptom göstermeyen kişiler de tespit ediliyor.
Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’nin bu virüsü önleme stratejisini takdirle karşılamış.
Biz de alkışlar Sağlık Bakanlığı’na diyoruz.
Ama hala maske takmayan, hijyene dikkat etmeyen ve mesafeye uymayanlar da mücadelede olumsuz bir görüntü ortaya çıkarıyor...
