Yarın geceki Şeb-i Arus öncesi Konya’ya misafir olduk. Yine dünyanın her yerinden gelenleri gördük Konya’da. Mevlana’nın söylemlerinin tüm dünya için önemli olduğunu belirten Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, ‘Dünya eğer Hz. Mevlana’yı anlarsa bu savaşlardan kurtuluruz. İnsanlık barış ve huzur içinde yaşar’ diyor
KONYA
“Vefa Vakti”...
Ne diyor Mevlana: ‘Sevgide çekilen cefada binlerce vefa var’.
Şeb-i Arus. Mevlana’nın 746. Vuslat Yıldönümü. Mevlana bu sene yine on binleri topladı Konya’ya.
“Gel, ne olursan ol yine gel” diyen Mevlana’yı dünya unutmadı ve Konya’ya geldi.
Mevlana, düğün gecesinde, sevgililerin buluşmasında, farklı millet, kültür ve dinden insanları yine Konya’da bir araya getirdi.
Arap dünyası, Asya, Avrupa ve Uzakdoğu başta olmak üzere birçok ülkeden gelenler oldu.
Ölümünün üzerinden 746 yıl geçmiş ama hala ‘düğün gecesi’ (Şeb-i Arus) adı altında anılıyorsa Mevlana, onun aşkı herkesi etkilemiş demektir.
“İnsanı yaşatan ne kandır, ne de can, insanı yaşatan aşktır, aşk” diyor Mevlana. Mevlana denince akla hoşgörü, sevgi ve aşk akla gelir. Dünyada bugünlerde belki de en çok ihtiyacımız olan şeyler bunlar.
Şeb-i Arus haftası Konya’ya misafir olduk. Yarın akşam düğün gecesi ile hafta bitiyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile Mevlana’yı ve söylemlerini konuştuk.
Mevlana’nın söylemlerinin tüm dünya için önemli olduğunu belirten Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Altay, “Dünya eğer Hz. Mevlana’yı anlarsa bu savaşlardan kurtuluruz. İnsanlık barış ve huzur içinde yaşar. ‘Her ne olursan ol gel’ diyerek aslında dil, din, ırk ayrımı yapmadan tüm insanlığı kucakladığını da ifade ediyor Mevlana. Şimdi de yapmamız gereken aslında tüm insanlığı kucaklamak. İnsanca, kardeş bir şekilde yaşama devam etmek” diyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Altay Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
Tüm dünya gelmeli
Şeb-i Arus hazırlıkları ve anma etkinlikleri nasıldı?
Bu yıl güçlü bir katılımla başlangıç yapıldı. Hem Kültür ve Turizm Bakanımız hem Çevre ve Şehircilik Bakanımız açılışa geldi. Biz Konyalılar olarak Hz. Mevlana’yı anlamaya ve anmaya gelenler için her türlü hazırlığımızı yaptık. Çeşitli etkinlikler düzenledik. Üniversitelerimizde konferanslar, tiyatro gösterileri yapıldı. 10 günde toplamda 1338 etkinlik gerçekleştiriyoruz. Bu yıl ‘Vefa Vakti’ teması işlendi. Geçen yıl ‘Selam Vakti’ idi. Biz de Konyalılar olarak Hz. Mevlana’ya vefamızı O’nu en doğru şekilde anlama ve anlatmak olduğuna inanıyoruz. Tüm dünyayı Konya’ya bekliyoruz. Çünkü Hz. Mevlana’nın söylemleri sadece O’nu ziyarete gelenler için değil tüm dünya için çok önemli. İslam’ın barış, kardeşlik ve dostluk dini olduğunu söyleyen Hz. Mevlana hele günümüz dünyasında en çok anlatılması, en çok ifade edilmesi gerekenlerden birisi. Gelenler sadece Sema programını değil ifade ettiğim gibi paneller, sergiler ve birçok etkinliklere katılıyor.
Çeşitliliği yaşıyoruz
Katılım nasıl bu sene?
Hz. Mevlana dili, dini, ırkı ne olursa olsun herkese gel demiş. Onun için her ülkeden neredeyse bir insan var. Daha çok İran’dan ziyaretçilerimiz fazla. Mesnevi’nin Farsça yazılmasından dolayı. Ama dünyanın neredeyse her ülkesinden şu anda Konya’da ziyaretçi var. Ayrıca Türkiye’nin her şehrinden de insan Konya’ya geliyor. Sürekli Konya’ya gelenler var. Her yıl Şeb-i Arus’u Konya’da geçirenler var. Böyle bir çeşitliliği şu anda Konya’da yaşıyoruz.
Dünyaya ışık tutuyor
Bize biraz Mevlana’yı anlatır mısınız?
Babası ile birlikte Belh’ten başlayan yolculuğu Karaman’a kadar geliyor. O dönemin sultanı olan Sultan Alaaddin, Mevlana’yı babasıyla birlikte payitahta davet ediyoruz. Mevlana o zaman 18 yaşında. Karaman’dan buraya (Konya’ya) yerleşiyorlar. Hz. Mevlana hem babasından aldığı eğitim hem de Şems Tebrizi ile karşılaştığında aslında tüm dünyaya hitap edecek duruma dönüşüyor. Kendisi Hakka çok yakın hissettiği için ölümünü bir düğün günü vuslat olarak ilan ediyor. Vefatından itibaren de bugün hep Şeb-i Arus törenleri olarak kutlanıyor. Bu sene 746. yıl etkinliklerini gerçekleştiriyoruz. Her yıl bir temayı işliyoruz. Bu yıl ‘Vefa Vakti”. Çeşitli etkinlikler yapılıyor bununla ilgili olarak. 3 Mayıs’ta da Hz. Mevlana’nın Konya’ya gelişi ile ilgili etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Ayrıca vatandaşlarımız Şeb-i Arus haftasında Konya’ya gelememişlerse her cumartesi akşamı sema programlarımız devam ediyor. Bunların hepsi Mevlana’yı insanlara doğru anlatmak, O’nun tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olacak öğretilerini tüm dünyaya anlatmak. Bu konuda aslında hepimize görevler düşüyor. Hz. Mevlana günümüz insanlığının sorunu olan birçok konuya damıtılmış sözlerle, her bir sözüne bir kitap yazılabilecek saflıktaki sözleriyle tüm dünyaya ışık tutuyor. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak O’nu anlamaya ve anlatmaya devam edeceğiz.
Dünyanın barışa, hoşgörüye çok ihtiyacı var. Dünyaya nasıl bir çağrı yaparsınız Konya’dan?
Özellikle İslam’ın günümüzde terör örgütleriyle bağdaştırılmasından kaynaklı gerçek İslamın ne olduğunu anlatmanın en iyi yolu Hz. Mevlana’nın 1200’li yıllarda söylediği barış ve kardeşlik dilini hem Türkiye’deki her insana hem de dünyada anlatmamız, ifade etmemiz gerekiyor. İşin özü aslı odur. Hz. Mevlana’nın söylemleri İslam’ın ta kendisidir, özüdür. Bunu anlatmak için biz Mesnevi’yi 25 dile çevirdik. Bir taraftan da onu farklı dillere çevirmeye devam ediyoruz. Birçok etkinlikler düzenliyoruz. İnsanlığın ihtiyacı olan şey Hz. Mevlana’nın öğretileridir. Tüm dünyayı Hz. Mevlana’yı anlamaya ve görmeye Konya’ya davet ediyorum.
Her ne olursan ol gel
Savaşlar, barışlar, krizler...
Hz. Mevlana’nın yaşadığı dönemde de aslında bakarsanız bir taraftan Moğol baskısı bir taraftan Haçlı zulmü. Selçuklular arada kalmış. Ama Hz. Mevlana o dönemde bile hep İslam’ın vurgusunu insani tarafını öne çıkarmış. Barışı, huzuru, kardeşliği. Hz. Mevlana diyor ki; ‘insana vefası olmayanın Allah’a vefası olmaz’, ‘Gel ne olursan ol’. Birçok söylemi aslında o bulunduğu çağda da buhranların olduğu zamanda tüm insanlara ışık tutacak söylemleri yine ifade etmiş. Dünya eğer Hz. Mevlana’yı anlarsa bu savaşlardan kurtuluruz. İnsanlık barış ve huzur içinde yaşar. ‘Her ne olursan ol gel’ diyerek aslında dil, din, ırk ayrımı yapmadan tüm insanlığı kucakladığını da ifade ediyor Mevlana. Şimdi de yapmamız gereken aslında tüm insanlığı kucaklamak. İnsanca, kardeş bir şekilde yaşama devam etmek.
Arayan sen ol, bulan sen
Neden ana tema ‘Vefa Vakti” oldu?
Törenlerimizin bu yılki teması “Vefa Vakti”. Vefa, en çok bu ümmete, bu millete ve bu şehre yakışıyor. İnancımızda ‘vefa’ müminin vasıfları arasında yer alıyor. Bu konuda en güzel sözlerden birini yine Mevlana söyler: “Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen. Tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefası olmayanın, Hakk’a vefası olmaz.”
Konya’da gezilecek yerler
Konya’ya gelenler nereleri gezsin?
Şehrimiz sınırları içinde bulunan Çatalhöyük, 10 bin yıl öncesine dayanan insanlığın en eski yaşam alanlarından biridir. O günden bugüne Konya’da birçok medeniyet doğmuş, büyümüş ve gelişmiştir. Konya, Çatalhöyük kazıları ile 9 bin yıllık şehirciliğin olduğu bir merkez, Anadolu Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapmış bir şehir. Hazreti Mevlana’nın, Şems-i Tebrizi’nin, Sadreddin Konevi’nin, Sultan Aladdin, Tahir Büyükörükçü ve daha birçok değerin yaşadığı, iz bıraktığı bir şehir. Konya’da başta Mevlana Türbesi olmak üzere; Tarihi Bedesten, Alaaddin Tepesi, Konya Panorama Müzesi, Konya Bilim Merkezi, Ecdat Bahçesi, Tropikal Kelebek Bahçesi, Tarihi Sille Köyü, Kilistra Antik Kenti, Meram Bağları mutlaka görülmeli; Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma camiler, medreseler mutlaka ziyaret edilmeli. Vakit olursa Beyşehir, Ereğli, Akşehir, Seydişehir gibi ilçelerdeki birbirinden kıymetli eserler de görülmeli.
Mutfağımız muhteşem
Konya mutfağı misafirleri memnun eder sanırım fazlasıyla?
Orta Asya’dan çıkıp Anadolu’ya gelen atalarımız da Konya’ya geldikleri zaman Çatalhöyük’te bulunan bulgur ve mercimek taneleriyle, Orta Asya’da ve yolda kazandıkları birikimlerle muhteşem bir yemek kültürü ortaya çıkarmışlardır. Bu yemek kültürü Selçuklu’dan günümüze korunarak ulaşmıştır. Bugün Konya, başta Mevlana Türbesi olmak üzere tarihi ve turistik mekânların yanında; bu muhteşem lezzetler için de şehrimize gelen misafirleri en güzel şekilde ağırlamaktadır. Ben, Selçuklu Saray Mutfağının çeşitlerini, şehrimizle özdeşleşen muhteşem lezzetleri tatmak; binlerce yıllık tarihi mirasın izlerini görmek için herkesi Selçuklu başkenti, sevgi ve hoşgörü şehri Konya’ya davet ediyorum. Fırın kebabı, patlıcan orta, etli ekmek, tirit, bamya çorbası, ekmek salması, su böreği; tatlı olarak da höşmerim helvası, düğün pilavı ve sac arası tatlısı... Hepsi birbirinden güzel yemeklerimiz.