Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Giresun’da yaşanan sel başta Karadeniz olmak üzere tüm ülkede iklim değişikliği ile ilgili daha çok önlem almanın önemini ortaya çıkardı.

Geçen hafta Giresun’daydım. Yaşananları yerinde gördüm.

İklim değişikliğine yönelik çalışmaları ve Karadeniz’deki riskleri Giresun’da selin olduğu günden beri bölgede olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile konuştum.

Karadeniz’de 10 bin dolayında riskli bina bulunduğunu belirten Bakan Kurum, başta Karadeniz olmak üzere tüm Türkiye’de iklim değişikliği ile mücadele noktasında bir seferberlik başlatmak zorunda olduklarının altını çiziyor.

Haberin Devamı

Bakan Kurum şu uyarıyı yapıyor:

“1999 yılında Marmara’da yaşanan deprem kentsel dönüşüm çalışmalarında bir milat olmuştu. Karadeniz Bölgesinde yaşadığımız sel ve heyelan gibi afetler de iklim değişikliği ile mücadelemizde bir milat oldu. Marmara’da yaşadığımız depremin o yıkıcı etkisinden sonra tüm Türkiye topyekûn nasıl bir kentsel dönüşüm seferberliği başlattıysak, şimdi aynı şekilde iklim değişikliği ile mücadele noktasında bir seferberlik başlatmak zorundayız. Bakın kentsel dönüşüm çalışmalarımızla bugüne kadar, 1 milyon 410 bin konutun dönüşümünü tamamladık. Böylece 6 milyon vatandaşımızın can ve mal güvenliğini sağlamış olduk. Özellikle Karadeniz Bölgesinde yaşadığımız sel ve heyelanın yol açtığı tahribatın temel nedeni iklim değişikliğidir. Artık iklim değişikliğinin etkilerini ülkemizin dört bir yanında görüyoruz ve yaşıyoruz.”

Yağışlar yüzde 20 artış gösterdi

İklim değişikliğinin her bölgede farklı sonuçları olduğunu kaydeden Bakan Kurum, “İç Anadolu Bölgesinde farklı, Akdeniz’de farklı etkilerini görüyoruz. İklim değişikliği ile ilgili tedbirlerimizi daha yoğun bir şekilde almazsak mesela Karadeniz Bölgesi’nde yağışlar yüzde 10 ila 20’lik artış gösterirken, güneyde yüzde 30’a kadar azalacak. Bu da ülkenin bir kısmında sel ve heyelanlara neden olurken diğer kısmında kuraklıklara sebep olacak. Tabii bir de Karadeniz’in coğrafi yapısı, fiziki şartları da bu sorunlu yapılaşmayı beraberinde getirmiş. Bu nedenle iklim değişikliğiyle birlikte ortay çıkan sel, taşkın gibi doğal afetler, bölgede çok daha büyük tehditler oluşturmakta. Bu anlamda özellikle dere güzergâhı üzerindeki yapılar vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eder hale geldi” diyor.

Haberin Devamı

Karadeniz’de durum ne?

İklim değişikliği ile mücadelede ilk eylem planını Karadeniz Bölgesi için hazırladıklarını belirten Bakan Kurum, şunları kaydetti:

“Bugün Giresun’da, dün Trabzon Araklı’da, Rize’de, Artvin’de, Samsun’da, Ordu’da yaşadığımız afetler ve bu afetlerin yol açtığı tahribatların önüne geçmek için yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Karadeniz Bölgemizin tamamında, 18 ilimizde taşkın riski altında bulunan, dere güzergâhında bulunan yapıların tespitini tamamladık, yapıların taşınma ve kamulaştırma süreçlerini başlattık. 365’i Giresun’da olmak üzere tüm bölgede yaklaşık 10 bine yakın riskli yapı olduğunu tespit ettik. Şu an kamulaştırma ve taşınma süreçleri devam ediyor. Yeni konutlarımızın yer belirleme, projelendirme ve inşaat çalışmalarını başlattık. Bölgede yeni konutların yapım süreçleri devam ediyor.”

Haberin Devamı

6 bölgenin daha eylem planı açıklanacak

Giresun’da yapılacak tüm çalışmaların iklim değişikliği ile mücadelede bir model çalışma olacağını belirten Kurum, “Diğer 6 bölgenin iklim değişikliği eylem planlarını da hazırladık. Eylül ayı içerisinde bu eylem planlarımızı da milletimizle paylaşacağız. Biz istiyoruz ki, dere yataklarına yakın ilçelerimizde, köylerimizde örnek yerleşim yerleri, yaşam alanları olsun. Yeni yaşam alanlarını da tespitlerimiz doğrultusunda, inşallah, tüm Türkiye’de, bilhassa Doğu Karadeniz Bölgesinde inşa edeceğiz. Bu mesele sadece Giresun’un sorunu değil, bu mesele sadece Karadeniz’in sorunu değil. Tüm Türkiye’nin sorunudur. Vatandaşlarımızı mağdur etmeden daha güvenli alanlara taşıyacak süreçleri hep birlikte tamamlayacağız. Onlara güzel, güvenli, sağlam konutlar yapacağız. Vatandaşlarımıza iyi olanı, doğru olanı gösterdiğimiz zaman ikna oluyorlar. Devletin kendilerini mağdur etmeyeceklerini biliyorlar. Onlar da bize yardımcı oluyorlar.

Biz bir daha selden, taşkından dolayı hiçbir vatandaşımızı kaybetmek istemiyoruz, canlarımız kaybolsun istemiyoruz. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devlet ve millet dayanışmasıyla, yerel yönetimlerimizle iş birliği içerisinde bir seferberlik anlayışı içerisinde hareket etme mecburiyetimiz var” vurgusu yaptı.

10 bin riskli bina ve iklim değişikliği seferberliği