Tatil yörelerine seyahat izni, sadece turizmcileri değil, tatilcileri de rahatlatacak.
Aylardır içeride kapalı kalan on milyonlarca kişi, olanakları çerçevesinde, kalacakları mekânı değiştirmek istiyor.
Köyüne, yazlığına ya da tatile gitseler de yine karantina altında kalmaya razılar.
Atalarımız “Tebdil-i mekânda hayır vardır” diye boşuna söylememiş.
Gitmeye gitsinler de bu kademeli olmalı. Örneğin bu gruba girenlerin çok önemli bir bölümü Ankara ve İstanbul’dan.
Seyahat izni önce birine, sonra bir diğerine verilebilir.
Yine aynı şekilde kimileri sınav ve bayramdan önce, kimileri de sınavlar ve bayramdan sonra gidebilir.
En kötüsü herkese bir anda izin verilmesi olur ki, bu da büyük yığılmalara neden olur ve riskleri beraberinde getirir...
Sosyal mesafe
Turizm tesislerine 140’a yakın kural getirildi. Hepsi de olmazsa olmaz cinsinden. Birinden birini ihmal etmek, riske, davetiye çıkarmaktır.
Tesislerden bazıları, daha hiç açmadan sezonu kapatmayı düşünüyor. Çünkü, hiç hareket yok.
Bu yüzden, hemen herkes haziran ayı beklentisi içerisinde. Rezervasyon olursa yola devam, yoksa, “zararın neresinden dönülürse kârdır” modundalar.
Peki, turistleri tatil yapmaya yöneltecek hazırlıklar ne durumda?
İzole tatil nasıl olacak? Laf çok ama sanki icraat yok. Varsa da bunu, iyi anlatamıyorlar.
Komşu Yunanistan’da plajlar açıldı. 1000 metrede, 40 kişi güneşlenebilecekmiş!
Bodrum, Çeşme, Alaçatı, Antalya, Alanya’da 100 metrede 40 kişiyi hatta daha fazla kişiyi ağırlayan plajlar nasıl bir hazırlık yaptılar merak ediyorum. Keşke yapılan bu hazırlıklar, bir şekilde paylaşılsa da tatilcilerin ilgisi artsa ama tık yok!..
Turistlere karantina uygulanacak mı?..
Yurt dışından gelenlere 14 günlük karantina süreci var.
Tatil amacıyla yurt dışına gidenlere ya da gelecek olanlara nasıl bir prosedür uygulanacak.
Giderken mi, sağlık kontrolünden geçecekler yoksa geldiklerinde mi?
Hadi, diyelim ki, geldiklerinde, koronaya yönelik hiçbir belirti yoktu, arada çıktı, ne olacak?
Ortaya çıkacak panik ve zararlar nasıl karşılanacak?
Bu yönde bir sigorta poliçesi var mı, boyutları ne, hangi koşullarda geçerliliği söz konusu, hangi durumda kapsam dışı?
Zor bir sezon olacak! Çünkü, tüm dünya yeni bir dalgadan korkuyor ve aşı için en erken tarih yılbaşı!..
Yüzde 45 daralma
OECD, Covid-19 salgınının turizm ekonomisi için “Eşi benzeri görülmemiş” bir kriz olduğunu belirterek, virüs nedeniyle uluslararası turizm ekonomisinin 2020’de, yüzde 45 daralabileceğini açıkladı.
Bu kadarla kalınsa iyi!
Bu projeksiyonlar yapıldığında, yaz aylarında, bulaş etkisinin azalacağı öngörülüyordu. Oysa şimdi üçüncü, beşinci dalgalardan söz ediliyor…
Turizm ve seyahat acentalarına düşen görev hem Bilim Kurulu’nu hem de seyahat severleri, evdeki karantina koşullarından çok daha güvenli ortamlar hazırladıklarına ikna etmek. Bunu yapar ve sıkı bir denetim mekanizması oluştururlarsa, daralma yüzde 50’lere tırmanmaz.
Yok eğer dağınıklık devam ederse, kaçan sadece bu sezon olmaz!..