Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


TÜRK eğitim sisteminin en yüksek danışma organı olan Milli Eğitim Şurası, önümüzdeki hafta 16. kez toplanıyor. Bir hafta sürecek olan şurada, mesleki eğitime yönelik önemli konular tartışılacak. Bundan önceki son şura 1996'da toplanmış ve 8 yıllık kesintisiz eğitim kararı alınmıştı. Şuranın hemen ardından da, alınan kararlar TBMM'de kabul edilerek, 8 yıllık kesintisiz eğitim resmen başlamıştı.
Dinci basın, günlerdir, bugüne kadar düzenlenen şuraların hiçbir işe yaramadığı konusunda ısrarla yayın yapıyor. Şuranın "bağımsız" olmadığını, harcanan zamanın boşa geçirildiğini vurguluyor. Oysa bir önceki şura, söylediklerinin doğru olmadığını fazlasıyla ortaya koyuyor. Rahatsızlıklarının nedeni, sanıyorum, şuralardan kendi istekleri doğrultusunda kararların çıkmaması...
Milli Eğitim Şurası ilk kez 1939'da toplandı. Ama daha öncesi de var. Atatürk, istiklal Savaşı'nın en kritik günlerinde bir yandan cumhuriyeti kurma çalışmalarını sürdürürken, öte yandan da milli eğitim sistemin temel esaslarını belirleme çalışmalarına yöneldi. Hazinede çok az para olmasına rağmen pek çok genci, eğitim sistemlerini yakından incelemeleri ve eğitim görmeleri için yurtdışına gönderdi. Bu arada da 1921'de Ankara'da 1. Maarif Şurası'nı topladı. Ardından 1923, 1924 ve 1925'te peş peşe Heyet - i İlmiye çalışmaları yapıldı. 1926'da da bir yönetmelikle bugünkü anlamda Milli Eğitim Şurası'nın temeli atıldı. Bu yönetmeliğin yasalaşması ise 1933'te gerçekleşti. 3 yılda bir toplanması gereken şuraların ilkinin 1935'te yapılması kararlaştırıldıysa da, çeşitli nedenlerle ertelendi ve ancak 1939'da toplandı. Ardından 1943, 1946, 1949, 1953, 1957, 1962, 1970, 1974, 1981, 1982, 1988, 1990, 1993 ve 1996'da yoğun gündem maddeleriyle bazen peş peşe, bazen de uzunca bir aradan sonra yeniden gündeme geldi.
Farklı kesimden 500'e yakın üyenin katıldığı Milli Eğitim Şuraları'nda Türk eğitimine yön veren ciddi kararlar alınıyor. Alınan kararların bir yaptırım zorunluluğu yok. Bakanların istedikleri doğrultuda karar çıkmadığında alınan kararları görmemezlikten geldiği gibi, süresi geldiği halde şurayı toplamadıkları da çok görüldü...
16. Milli Eğitim Şurası için bir önceki Bakan Hikmet Uluğbay çok emek harcadı. Bakanlık koltuğunda şu anda konulardan bihaber Metin Bostancıoğlu değil de Çillerzede Uluğbay olsaydı şura çok daha verimli geçebilirdi.
Pazartesi günü başlayacak 16. Milli Eğitim Şurası'nın dört ana konusu var: 1) Mesleki ve teknik eğitimin, ortaöğretim sistemi bütünlüğü içinde ağırlıklı olarak yeniden yapılandırılması. 2) Okul ve işletmelerde mesleki eğitim ve istihdam. 3) Mesleki ve teknik eğitim alanına öğretmen ve yönetici yetiştirme. 4) Mesleki teknik eğitimde finansman...
Ama asıl tartışılacak konu, meslek liselerinin üniversiteye girişteki yeni durumları olacak. Bu konuda elimizde çok çarpıcı rakamlar var. Onları da yarın ele alacağız...



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr