Cumhuriyet tarihi boyunca eğitime yönelik en önemli kararların alındığı Milli Eğitim Şûrası Yönetmeliği, dün Resmî Gazete’de yayınlanan yeni bir yönetmelikle kaldırıldı.
Yeni yönetmelikte hiçbir detay olmadığı için “Milli Eğitim Şûrası kaldırıldı mı?” tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Bunun üzerine MEB ivedi bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
Keşke bu açıklamadaki ayrıntılar dünkü kaldırma kararında da yer alsaydı:
“10 Aralık 2022 tarih ve 32039 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Yönetmeliği’nin 6 ve 16’ncı maddeleri kapsamında hazırlanan ‘Millî Eğitim Şûrası Yönergesi’, Mart 2024 tarih ve 2796 sayılı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanmıştır. Böylece Millî Eğitim Şûrası ile ilgili çalışmalar, Millî Eğitim Şûrası Yönergesi ile yürütülecektir. Dolayısıyla mülga duruma düşen Millî Eğitim Şûrası Yönetmeliği’nin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlükten kaldırılmıştır.
21. Millî Eğitim Şûrası’nın düzenlenmesi amacıyla yapılan hazırlıklarda önemli bir aşamaya gelinmiş; dijital vatandaşlık, kültürel mirasın teknolojik aktarımı, eğitimde yapay zekâ, öğretmen ve yönetici yetiştirme ve mesleki gelişimde dönüşüm, yeni teknolojiler ve öğrenme ortamlarının dönüşümü, eğitimde yeşil dönüşüm ve teknolojik sürdürülebilirlik, teknoloji kullanımı ve etik, eğitim teknolojilerinde erişilebilirlik ve kapsayıcılık gibi birçok başlıkta istişareler için teknik ön çalışmaların planlanması tamamlanmış durumdadır…”
Milli Mücadele’den günümüze
Milli Eğitim Şûralarından ilki Maarif Şûrası adıyla 1921’de, sonuncusu da 2021’de gerçekleşti.
Milli Eğitim Şûraları ile ilgili ilk toplantı 1921 yılında Maarif Kongresi adıyla Anadolu’nun düşman işgali altında bulunmayan farklı yörelerinden gelen milli eğitim ve okul müdürleri, öğretmen, bakanlık yetkilileri ile Telif ve Tercüme Heyeti’nin katılımı ile gerçekleşmişti.
Milli Mücadele sürerken eğitim ve şûra, ülkemizin en önemli meselelerden biri olarak görülmüş ve düzenlenmiş.
İşte o toplantıda alınan kararlardan bazıları:
1 - Ülkede ilkokulların en kolay usullerle yaygınlaştırılması.
2 - Ülke halkına, İslâm inancının, benliğinin ve menşeinin öğretilmesi.
3 - Yüksek ilimlerin yapılması ve yaygınlaştırılması…
Son şûra
2021’de toplanan 20. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararlardan bazıları da şöyle:
■ Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması için 5 yaş okullaşma oranının kısa vadede yüzde 100’e ulaştırılması için gerekli fiziki, beşerî ve mali imkânlar sağlanmalıdır.
■ Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasında nicelik ve nitelik birlikte düşünülmelidir.
■ Özel yetenekli öğrencilerin okul ortamında zenginleştirilmiş programlarla desteklenmesi sağlanmalıdır.
■ İhtiyacı olan öğrencilere araç gereç ve teknik bakım onarım desteği sağlanmalıdır.
Mesleki eğitim
■ Resmî ve özel tüm mesleki ve teknik eğitim kurumlarında ulusal ve uluslararası sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda yeni programlar açılmalı ve mevcut öğretim programlarının güncellenmesi sağlanmalıdır.
■ Yabancı dil ağırlıklı mesleki eğitim programları yaygınlaştırılarak hazırlık sınıfı bulunan Anadolu teknik programlarda verilen meslek derslerinin en az yüzde 30’u yabancı dilde verilmelidir.
Öğretmen yetiştirme
■ Öğretmen yetiştirme programlarında öğretmenlik uygulamalarının etkinliği, verimliliği ve çeşitliliği artırılmalıdır.
■ Öğretmenlik mesleğini ve yöneticiliği daha cazip hâle getirecek şekilde maaş ve özlük hakları yeniden düzenlenmelidir.
Mülakat?
■ Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, öğretmen alımlarında kadrolu istihdam esas olmalı ve mülakat uygulaması kaldırılmalıdır.
■ İstisnai bir uygulama olan ücretli öğretmenlik koşulları iyileştirilmelidir.
■ Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin devlet okullarında görev yapan öğretmenlerle asgari aynı düzeyde özlük haklarına sahip olmaları yönünde düzenleme yapılmalıdır.
■ Emekli ve görevde olan öğretmenler için 3600 ek gösterge verilmelidir.
■ Öğretmenlik bir kariyer mesleği olarak düzenlenmelidir.
■ Okul yöneticiliği liyakat ve uzmanlık gerektiren profesyonel bir meslek olarak düzenlenmelidir.
Özetin özeti: Bir düzenleme yapılırken iptal edilen her kararın gerekçesi de o düzenlemenin içinde yer almalıdır.