Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hayattaki en önemli seçimlerden biri de meslek seçimi!

Pek çok şeyi değiştirebilirsiniz ama mesleğinizi ileriki yıllarda değiştirmek mümkün değil. Örneğin 20’li yaşlarda seçtiğiniz mesleğinizi 30’lı, 40’lı, 50’li yaşlarda değiştirmek hiç de kolay değil.

Değiştirseniz bile istisnalar hariç uyum sağlama ve başarı oranı belli bir düzeyin üzerine çıkmıyor.

İşte bu noktada seçilen meslekler ne kadar doğru seçiliyor ve çok daha önemlisi mesleklere göre memnuniyet oranları hangi düzeyde, üzerine uzun uzadıya düşünmekte yarar var… ÖSYM’nin gerçekleştirdiği deli saçması sınavlarla doğru bir meslek seçimi yapmak mümkün değil.

Haberin Devamı

Ne ilgi, yetenek ve hayalleri dikkate alıyor ne de yetkinlikleri. Lise ve dengi okullarda 300’e yakın ders okutuluyor ve sınavlarda sadece 10 dersten soru soruluyor. Diğer derslerde kazandırılan bilgi, donanım ve yetkinliklerin hiçbirisi dikkate alınmıyor. Bu yüzden de lise eğitimi bitmiş durumda. Öğrenci ve velilere göre sınavlarda soru çıkan dersler önemli, diğerleri için zaman harcamaya bile değmez. Bu yüzdendir ki pek çok derste test çözmenin ötesine geçilemiyor!..

Hangi meslek?

Günümüz meslekleri birer birer yok oluyor. Z kuşağı pek çoğunun ismini ilk defa duyuyor. Önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde olanların çoğu da yok olup gidecek.

Peki yeni mesleklere çocuklarımızı kim hazırlayacak? Ne kadar hazırlayacak? Kim işe alacak? Ne kadar kazanacaklar?

Anayasamız, zengin, fakir, din, dil, bölge, kentli ya da köylü fark etmeksizin her çocuğumuza eşit eğitim hakkı sunulmasını, eşit olarak yararlanılmasını ve geleceğe en iyi şekilde hazırlanmalarını emreder.

Peki, bu ne kadar gerçekleşiyor?

Çocuklarımızın ne kadar öğrenim gördüğü alanda iş bulabiliyor.

Eğitim programlarımız, okullarımız, üniversitelerimiz kendilerini geleceğe ne şekilde hazırlıyor?

Eğitimin en temel kuramlarından birisi de her çocuğun başarılı olabileceği bir alanın mutlaka olduğu yönündedir.

Yani ilgi, yetenek, beceri, donanım ve hayalleri dikkate alındığında her çocuk mutlaka bir alanda başarılı olabilir ve bunun yolu da tek tip, çoktan seçmeli testlerden değil, ilgi, alaka ve doğru yönlendirmeden geçiyor…

Haberin Devamı

Bu çerçevede çocuklarımızı ne kadar tanıyoruz? Onlara, kendilerini, yeteneklerini ve hayallerini daha iyi tanımaları ve keşfetmeleri konusunda hangi fırsatları tanıyoruz? Sınav odaklı, at gözlüklü bir bakış nedeniyle çoktandır eğitimi ve eğitimin kazandırması gerektirdiği değerleri unuttuk.

Varsa yoksa sınavlar.

Peki geldiğimiz noktadan memnun olanımız var mı?

Örneğin devlet, veliler, öğrenciler, öğretmenler, işverenler memnun mu?

Evet demek mümkün değil, milyonlarca üniversite mezunu işsiz ve hâlâ kalifiye eleman sıkıntısı yaşanıyor.

Devlet ve iktidarlar mutsuz çünkü üzerlerinde inanılmaz bir işsizlik baskısı var. Veliler mutlu mu? Çok azı dışında hayır.

Çünkü çocukları mutsuz.

Öğrenci ve öğretmenlere geleceğe umutla bakabiliyor mu? Keşke gönül rahatlığı ile evet diyebilsek…

Kabahatliyi de hiç uzaklarda aramayalım.

Eğitimi ciddiye alıyor gibi yapıp detaylara inmeyen hepimizin bu çorbada tuzu var!..

Haberin Devamı

En iyi meslek?

En iyi mesleği sakın ola uzaklarda aramayın.

En iyi meslek severek yapacağınız meslektir.

Popülaritesine ya da puana göre seçilen mesleklerin uzun ömürlü olmadığını görmek için uzağa gitmeye gerek yok. Çevrenizdeki üniversite mezunlarına bakın yeter de artar. Bugün için öğrenim gördüğü alanda iş bulanların oranı yüzde 50’nin altında. Bulup da çalışanların oranı ise daha da düşük düzeyde.

Ülkemizde mutsuz olmak için onlarca madde sıralayabiliriz ama ilk üçte yanlış meslek seçimi olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın!

Özetin özeti: Doğru mesleği seçmeden, doğru bir geleceği inşa edemezsiniz!..