Kriz politikası

       TÜRKİYE'de kriz yaratılmadan sorun çözülmüyor. Kuran kurslarını son bir ay içerisinde iki kez yazdım. Ama bir kez daha konuya dikkat çekmekte yarar görüyorum.
8 yıllık kesintisiz Temel Eğitim Yasası TBMM'de görüşülürken üzerinde en çok tartışılan konulardan biri de Kuran kurslarına kaçıncı sınıftan sonra başlanacağı idi. Uzun tartışmalardan sonra, 5. sınıftan sonra öğrencilerin Kuran kurslarına gitmelerini öngören maddeler reddeldi ve öğrencilerin ancak tamel eğitim bittikten sonra, yani 8. sınıftan sonra Kuran kurslarına gidebilecekleri karara bağlandı...
Ancak TBMM'nin aldığı bu karar hükümetin çok hoşuna gitmemiş olacak ki, 8 yıl yasasının çıkmasından hemen sonra bir genelgeyle, öğrencilere 5. sınıftan sonra Kuran kurslarına gidebilme olanağı sağlandı. Ancak yürürlükte kalma süresi uzun sürmedi. Danıştay söz konusu genelgeyi Anayasa'ya ve Temel Eğitim Kanunu'na aykırı bularak iptal etti...
Ama TBMM içindeki muhafazakarların bu konudaki ısrarı bitmedi. Başta ANAP olmak üzere CHP dışındaki partilerin peş peşe hazırladığı yasa önerileri TBMM gündemine yeniden getirildi. Önceki hafta da Milli Eğitim Komisyonu'nda ele alındı. Alt komisyona havale edildi. Sonuç olarak bir kez daha reddedildi...
Sorun bitti mi? Hayır. "Okulların kapanmasına birkaç hafta kaldı. Neden hala Kuran kursları konusu açıklık kazandırılmadı?" derken, önceki gün Diyanet İşleri Başkanılığı'nın yayınladığı genelge tartışmalara yeni bir boyut getirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ın imzasını taşıyan genelge, sanki daha önceki yasa önerileri ve genelgeler hiç iptal edilmemiş gibi, TBMM'ye, yasal kuruluşlara, adeta siz istediğiniz kararı alın, ben bildiğimi okurum mesajı verdi.
Genelge öylesine ilginç ki, ne yaş sınırı getiriyor, ne de denetleme. Kuran Kursları Yönetmeliği'nin 9. maddesine göre, bundan böyle "Yaş sınırı aranmaksızın camilerde Kuran öğretimi hizmetlerine devam edilecektir."
Bu genelgenin de uzun süreli olacağını sanmıyoruz. Çünkü şimdiden yürütmeyi durdurma için girişimler var. Muhtemelen de önceki gerekçeli kararlar çerçevesinde yürütme durdurulacak...
Yaz tatiline, hepsi hepsi 15 gün kaldı. Okullar kapanınca yüz binlerce öğrenci, Kuran kurslarının yolunu tutar. Kimi dini bilgilerini geliştirmek, kimi de başka altarnatif sunulmadığı için sokaktan kurtulmanın çaresi olarak Kuran kurslarına sımsıkı sarılır...
Okullar tatile girmeden önce yasalar çerçevesinde bu sorunun çözülmesi gerekir. Yoksa camilerde Kuran kursları açıldıktan sonra onları kapatmak din sömürücülerinin eline yeni fırsat vermekten öte hiçbir işe yaramaz.
Eğer Fazilet Partisi isteseydi, CHP'nin muhalefetine rağmen, 5. sınıftan sonra Kuran kurlarına gitmek isteyenlerin önünü açan yasa yürürlüğe girerdi. Ama redettiler. Yorumunu da Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay yaptı. Çok ama çok ilginç:
"Sorunun çözülmesini istemiyorlar çünkü, konuyu bir sömürü aracı olarak kullanıyorlar..."


Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr