Yurtiçi ve yurtdışı gezilerden dönüşte A'dan Z'ye hep bir kıyaslama yaparım. Hemen her konuda "Bizde nasıl, onlarda nasıl?" sorusunun cevabını ararım. İngiltere seyahati sırasında da kafamın bir köşesine bu konuda sürekli notlar aldım. Ufak detaylar gibi gözükse de benim açımdan önemli ipuçları taşıyor. Çünkü pek çok ayrıntı o detaylarda saklı. İşte bunlardan bazıları:
* Kütüphaneler çok büyük önem taşıyor. Hangi öğretim kurumuna gitseniz, öncelikle kütüphanesini gezdiriyor. Onun donanımıyla övünüyorlar. Oysa bizde ilk gösterilen yer, eğer varsa yüzme havuzu oluyor. Pek çoğunda çağdaş anlamda kütüphane bile yok...
* Üniversiteler sadece gençlere değil, yetişkinlere de öğrenim olanağı sunuyor. Özellikle de kısa ve uzun vadeli meslek kursları, bir an önce hayata atılmayı düşünenler ve yaptığı işten sıkılıp yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için bulunmaz fırsat.
* Öğretmen - öğrenci ilişkileri mümkün olduğunca yumuşak. Öğrenci odaklı eğitim var. Özellikle dil okullarında bu ilişki dostluğa dönüşüyor.
* Normal ders araç ve gereçlerinin dışında yardımcı materyal oldukça fazla. Yazılı dokümanların yanı sıra işitsel ve görsel kaynaklar da hep el altında. Bilgisayar, internet, CD kütüphaneleri sayesinde eğitim eziyet olmaktan çıkıp eğlenceli hale gelmiş...
* Üniversite yurtları, öğrenci birliği binaları, kantinler ve aile yanı konaklamalarda öğrenciye öğrenci olarak değil, yetişkin biri olarak yaklaşılmış ve ona göre hizmet sunulmuş.
* Hizmetli kadrosu hemen hemen yok gibi. Herkes kendi işini kendisi yapıyor.
* Moral değerlere çok önem veriliyor. Başarısızlık halinde tek kabahatli öğrenci görülmüyor. Böyle durumlarda öğrentmenler kendilerini ve sistemi de sorguluyorlar.
* Teorik eğitimden çok, uygulamalı eğitim ağırlıkta.
* İngiltere'de alışamadığımız noktalar da yok değildi. Örneğin ters trafiği, ölçü birimleri, 110 volt'luk elektriği, ikinci bir dil bilmemeleri gibi...
* Japonlar diğer ülkelerdeki okul ve kurslarda olduğu gibi yine en kalabalık grubu oluşturuyordu. Türkler ise çok azdı. Daha çok yazın geliyorlarmış.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025