Kenan Evren Genç Bakış'ta

12 Eylül'e nasıl gelindi? Askeri darbeye neden gerek duyuldu? 12 Eylül'ün Türkiye'ye getirileri ve götürüleri ne oldu? Şimdi olsa yapar mıydı?12 Eylül bugüne kadar hiç böylesine aleni tartışılmadı. Öğrenciler soracak, 90'ına merdiven dayayan Evren cevaplayacak.Sizler de bu tartışmaya sorularınızla katkıda bulunabilirsiniz. Sorularınızı gün boyunca aguclu@milliyet.com.tr adresine gönderebilirsiniz. Bir dönemin perde arkası bu gece Genç Bakış'ta aralanıyor. 12 Eylül'ün mimarı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bugün Muğla Üniversitesi'nde, öğrencilerle birlikte, 25 yıl aradan sonra 12 Eylül'ü sorguluyor. Evren'i dün Marmaris'teki evinde ziyaret ettim. İlk şaşkınlığım, bir malikâne beklerken, sıradan zenginlerin oturduğu bir evle karşılaşınca oldu. Çok sıkı korunuyor. Evini yatak odasına varıncaya kadar gezdirdi. "Gel, banyoya da bak. Muslukları altındanmış, öyle söylüyorlar" dedi. Yatak odasının girişinde Bismillahirrahmanirrahim yazısı var. Yatağının başucunda ise eşinin, kendisinin ve annesinin fotoğrafları bulunuyor. Sol duvarda babasının, sağ bölümde ise çocuklarının ve torunlarının fotoğrafları dikkat çekiyor.Çalışma odası çok ufak geldi. Anılarını burada yazmış. Evin her tarafı kitap dolu. Belli ki en yakın arkadaşı kitaplar. "Fırsat buldukça okuyorum" dedi.Sağlığı iyi gözüküyor. Demirel gibi yanı başında sürekli doktoru bulunmasa da Gülhane'den gelen ve 8 yıldır onunla çok yakından ilgilenen hemşiresi ve aralıklı olarak gelen doktorları var.Dün de muayene için gelmişlerdi. "Sağlığı iyi ama fazla heyecanlanmaması gerekir" dediler.Evi bir müze gibi. Hepsinin de bir hatırası var. Tek tek anlattı. Plaket ve şiltlerini gösterirken, "Bir de denize attı dediler, işte buradalar" dedi.Resimlerini yaptığı odasında ise rengârenk boyalar ve yarım kalmış tablolar vardı.Bir ara tek ellik tavla oynadık ve beni yendi. Çok dikkatliydi, en ufak ayrıntıyı kaçırmıyordu.Birikimlerini, gelirini ve zamanının bir bölümünü, Kenan Evren Vakfı'nın kurduğu okullarda değerlendiriyor. Birisi kolej, üç okulu var. Öğrencilerle birlikteyken mutluydu. Sakalı uzayanı ve kravatsız olanı bir güzel fırçaladı. Kravatın nasıl bağlanacağı konusunda uzun uzadıya konuştu.Okulları konuşurken söz Fethullah Hoca'ya da geldi. İlginç anekdotları vardı. Bu gece anlatacak.Gazeteciler, sanatçılar, işadamları, politikacılar ve daha pek çok kişiyle ilgili söyleyecekleri var. Eminim, bu gece onlara da sıra gelecek.İmam hatipler, türban, zorunlu din dersleri ve 12 Eylül'e nasıl gelindiği de özellikle üzerinde durmak istediği konular. "Demirel hiç konuşmasın, Milli Güvenlik Kurulu'nda neler söylediğini çıkar anlatırım" dedi. Emekli Evren 1992'de kurulan Muğla Üniversitesi, rahmetli Sıtkı Koçman'ın katkılarıyla mükemmel bir kampus üniversitesine dönüşmüş. Bu akşam Genç Bakış'ı yapacağımız Atatürk Kültür Merkezi, tüm üniversiteler içinde belki de en iyi olanı. 1200 kişilik salonu, her türlü teknolojik donanıma ve altyapıya sahip.Öğrencilerin önemli bir bölümü Türkiye'nin dört bir yanından gelmiş. Yüzleri gülüyordu. Kütüphanesi, laboratuvarları ve sportif tesisleri de bir o kadar iyiydi. Öğrenim kalitesini ise bu gece öğrencilerin sorularıyla anlayacağız.Özetin özeti: Genç Bakış, bu gece, tarihi programlarından birini daha yapıyor. Yakın tarihimize önemli ölçüde ışık tutacak bu programda da tek kuralımız olacak. O da saygı. Öğrenciler, saygı sınırlarını zorlamadan her türlü soruyu yöneltecekler. Ben de heyecanla bekliyorum. Muğla Üniversitesi Üniversiteyi kazanan öğrencilerin ortak özellikleri nedir sorusu, şu günlerde çok yoğun bir şekilde soruluyor. Gerçekten de önemli bir soru. Eğer siz de bu ortak özellikleri yakalayabilir ve eksiklerinizi tamamlayabilirseniz, mutlu sona bir adım daha yaklaştınız demektir. Peki nedir bu ortak özellikler? Birlikte irdeleyelim: Bilgi: ÖSS, sadece bilgiyi değil, bu bilgiyi yorumlamayı ve sentez yapabilmeyi de istiyor. Yani direkt bilgiden çok, o bilgiyi kullanma gücünüzü ölçüyor. Dikkat: ÖSS'nin bilgi kadar aradığı bir başka önemli özellik de dikkattir. Okuduğunuzu anlayabiliyor, bunu doğru yorumlayabiliyor ve bu doğruyu, cevap kartına dikkatli bir şekilde geçirebiliyor musunuz? Okurken, işlem yaparken dikkatiniz dağılıyor mu? İşte bunlar çok önemli. Zamana karşı yarış: Bu konu da en az bilgi ve dikkat kadar önemli. 60 saniye içerisinde ortalama 50 kelimelik bir soruyu, bir defada okuyup, anlayıp, çözümleyip, cevap kartına geçirmeniz için çok hızlı olmanız gerekiyor. Sabır: Deneme sınavlarıyla kazanmanız gereken bir başka alışkanlık ise 3 saatliktek oturuma alışmanız. Bu konuda şimdiden disipline olmanızda yarar var. Özetin özeti: Bundan böyle her deneme sınavını, sanki gerçek sınav gibi ciddiye alıp eksiklerinizi tamamlamanız, size ÖSS'de önemli avantajlar kazandıracaktır... Dikkatli olan kazanıyor Zaman giderek daralıyor. Yıllar aylar derken artık haftaları sayma başladık. Büyük sınava 15 hafta kaldı. Bir başka açıdan bakıldığında 100 gün. Hafta sonundan itibaren bu kez günleri saymaya başlayacağız.Şimdi bunu hatırlatmanın sırası mıydı diyenlerin, özellikle şu noktayı göz önünde bulundurmaları gerekiyor:Evet artık geri sayım başladı ve 99, 98 derken, bir de bakmışsınız 10, 9, 8 diye saymaya başlayacağız. Yani zaman hızla akıp gidiyor ve daha öğrenilmesi, tekrar edilmesi, pratik kazanılması gereken onlarca konu var.Hangi derslerden, hangi konulardan ne kadar açığınız var? Hiç zaman geçirmeden bu konuda hemen bir durum tespiti yapmalısınız. Deneme sınavları bu konuda en iyi göstergelerden birisi olabilir. Hangi testleri boş bırakıyor, hangilerini yanlış çözüyorsanız hemen üzerine gitmelisiniz.Dershaneye gidiyorsanız, takviye almalısınız. Bu, dershane öğretmenlerinizden de olabilir, dışarıdan da.Dershane artı özel öğretmen desteği alıyorsanız ve hâlâ konu eksiğiniz varsa, çalışma yönteminizi acilen gözden geçirmek zorundasınız.Dershaneden, özel öğretmenden ve de okulunuzdan OKS konusunda hiçbir destek görmüyorsanız, iş size düşüyor demektir. Önceki yıllardan biliyoruz. Hiçbir kurum ya da kişiden takviye almadan da çok iyi liseleri kazanan öğrenciler fazlasıyla çıkıyor. Siz de neden onlardan biri olmayasınız? Okul derslerini iyi çalışıp, 5, 6 ve 7'nci sınıf derslerini bir kez daha gözden geçirip, OKS Pozitif'te verdiğimiz deneme sınavlarını da düzenli çözerseniz, başarıyı yakalamanız işten bile olmayabilir.Dershaneye ve özel derse giden öğrenciler, genelde bu çalışmaların yeteceği yanılgısına kapılarak, tek başına oturup ders çalışmıyorlar. En büyük handikapları da bu oluyor.Bu konuda yapılan araştırmalar, takviye alsa da almasa da kendi başına çalışma alışkanlığı edinen öğrencilerin, diğer adaylara göre çok daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor.İşte bu yüzden, önümüzdeki 15 haftalık süreyi, takviye alsanız da, almasanız da daha çok ders çalışarak değerlendirmelisiniz.Okulunuzda, dershanenizde ve özel öğretmenlerinizle yaptığınız çalışmalarda ele aldığınız konuları, eve geldiğinizde bir kez daha gözden geçirmeli ve bu konularda mümkün olduğunca fazla test çözmelisiniz.Bu arada zaman daralıyor diye sakın paniğe kapılmayın. Eğer zamanı iyi değerlendirirseniz, 100 gün az bir süre değil.Önümüzdeki haftalarda bahar rehaveti nedeniyle tempo isteseniz de istemesiniz de düşme eğilimine girecek. Bu yüzden bu günler çok önemli!Yazın çok keyifli bir tatil geçirmek ve geleceğinizi güvence altına almak için şimdi haydi marş marş, ders başına...Ne olur kızmayın, ileride bana hak vereceksiniz... aguclu@milliyet.com.tr Sınava 15 hafta kaldı!