Eğitimde sıkıntılarımız çok. Yabancı dil öğrenme ve öğretme konusunda da başarılı olduğumuz söylenemez. Hele ki Anadolu liselerini tabela okullar haline getirdikten sonra. Madalyonun ön yüzü can sıkıcı olsa da arka yüzünde moralimizi yükseltecek ayrıntılar hep vardı, olmaya da devam edecek.
Abdurrahmanpaşa Lisesi öncülüğünde gerçekleşen Kastamonu Liseleri “Topluluk Önünde İngilizce Konuşma” Yarışması da bunlardan biri.
Yarışmayla ilgili detaylar hemen her öğretmene, her ders için pedagojik referans olabilecek nitelikte.
Ayrıntıları, İngilizce Zümre Başkanı Serdar Uçar’dan dinleyelim: “Katılımcılardan ‘Okul hayatı ve sosyal hayat dengesi nasıl kurulur?’ sorusunun cevabını 3-5 dakika içinde videoya kaydetmelerini istedik. Yarışma kurallarına göre konuşma kaydını hiç kesinti olmadan bir kerede yapmaları ve konuşurken hiçbir not kullanmamaları gerekiyordu.
Konuşmalarını iki ana bölümde -içerik ve dil– olarak değerlendirdik.
İçerik bölümünde amaç, organizasyon, fikirler, örnekler ve özet unsurları dikkate alındı. Dil bölümünde ise dilbilgisi yapıları, kelime zenginliği, telaffuz-anlaşılırlık, ton-hız-ses ve beden dili puanlandı.
Öğrencilerimiz özgün konuşmalarıyla beklentilerimizin de üzerinde güzel performanslar gösterdiler. 2. dönem farklı bir konuyla tekrarlayacağımız yarışmada eminiz ki daha güçlü olacaklar.
Konuşmacılardan öğrendiklerimiz ise şöyle:
Öğrencilerimiz doğrudan kendilerini ilgilendiren ‘Okul Hayatı ve Sosyal Hayat Dengesi’ konusunda izleyicilere geniş anlayış kazandırdılar. Böyle bir denge kurmanın fiziksel ve zihinsel sağlık, akademik başarı ve motivasyon, mutlu ilişkiler gibi açılardan ne derece önemli olduğunu vurgularken, bu dengeyi kuramayan bir gencin ileriki yaşamında karşılaşabileceği sorunlar konusunda da bizleri uyardılar.
Konuşmacılara göre böyle bir denge kurmak çetin bir iş. Uzun okul saatleri, ödev ve sınav yükü nedeniyle çok az boş vakitlerinin olduğunu, ayrıca veli ve öğretmen beklentilerinden dolayı da baskı ve stres altında olduklarını belirttiler. Özellikle üniversite sınavına hazırlanan 12. sınıf öğrencilerimiz sosyal hayatlarının kalmadığından yakındılar.
Aldıkları eğitimin ve kendi akademik başarılarının gelecekleri için ne denli önemli olduğunu çok iyi bilen öğrencilerimiz, okul hayatı ile sosyal hayat arasında “eşit” bir denge kurmak mümkün olmasa bile durumu iyileştirmek ve her ikisinden de geri kalmamak için önemli tavsiyelerde bulundular. Kendilerinin bunu nasıl ve ne derece başardıklarını örneklerle anlattılar.
Denge nasıl kurulur?
1. Hem ders çalışmaya hem de sosyalleşmeye vakit bulmak istiyorsak, üretken olmayı öğrenmeliyiz. Bu da etkili ders çalışma yöntemlerini bilmekten geçiyor.
2. Yeterince uyumalı, iyi beslenmeli ve spor yapmalıyız ki enerji seviyemiz yüksek olsun. Bunlar da öğrenmeyi kolaylaştıracak unsurlardır.
3. Zaman yönetimi konusunda ustalaşmamız gerekiyor. Neye, ne zaman, ne kadar çalışmamız gerektiğine karar vermeliyiz. Bunu yaparken önceliklerimizi belirlememiz gerekiyor. Bu önceliklere göre bir yapılacaklar listesi oluşturup çalışma programımızı ona göre yapmalıyız.
4. Listemizdeki görevleri bitirdiğimizde kendimizi ödüllendirmeliyiz. Bu ödül sevdiklerimizle iyi vakit geçireceğimiz aktiviteler olabilir.
5. Boş zamanlarımızı iyi değerlendirmeyi bilmeliyiz. Çoğu öğrenci boş zamanında kaliteli vakit geçirmediği, gerçek anlamda dinlenemediği ve sosyal anlamda doyuma ulaşamadığı için ders çalışmaya dönme konusunda isteksizlik yaşıyor. Bu durumu aşmak için sosyal medya kullanımını azaltın, bedeninizi ve zihninizi dinlendirin, yakınlarınızla güzel vakit geçirin.
6. Okul sonrası aktivitelere katılın, kulüp çalışmalarında yer alın, yeni arkadaşlıklar kurun, birlikte sosyal becerilerinizi geliştirecek etkinlikler yapın.
7. Yeni şeyler yapmayı deneyerek hayatınızı renklendirebilirsiniz. Örneğin yeni hobiler edinerek doğal yeteneklerimizi keşfetmek mümkün.
8. Gerektiğinde insanlara “hayır” demeyi öğrenin. Arkadaşlarınız ısrar ediyor diye ders çalışmanız gerekirken gerçekten istemediğiniz bir aktiviteye katılmak zorunda değilsiniz.
9. Ders çalışma zamanı geldiğinde yalnızca buna odaklanın. Dikkat dağıtıcı şeyleri etrafınızdan ve aklınızdan atın. Öte yandan eğlenme ve sosyalleşme zamanı geldiğinde de eğitiminizle ilgili endişeleri bir kenara bırakmalı ve o anı yaşamalısınız.
10. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Herkesin öğrenme hızı ve hedefleri farklıdır. Siz kendi ihtiyaçlarınıza odaklanın ve elinizden geleni yapın yeter.”
Keşke her yerde, her derste, her öğrenciyi bu noktaya getirebilsek...
Özetin özeti: Yapacak çok iş var, ah bir de sınavlar olmasa...