Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Okumuşları, okuduklarına bin pişman ettik. Oysa mutlu olmaları gerekiyordu!

Eğitime, bilime, öğretmene, bilim insanlarına ve hayata olan bakış açımız artık değişmeli! Niye mi? Çünkü bu böyle gitmiyor ve günümüzde en büyük güç hâlâ onlar!..

Dünya bilimine en fazla katkıda bulunan ülkeler, en güçlü ve refah düzeyi en yüksek ülkeler.

Ve son gelişmeler gösterdi ki gün geliyor onlar da kıvranıyor! Yani ortada yanlış giden bir şeyler var.

Ne olur artık tüm bu sıcak gelişmeleri çok yakından izleyelim ve gelecek planlarımızı bu çerçevede gerçekleştirelim.. Gelecek bugünden çok farklı olacak, bu kesin!

Haberin Devamı

İşte bu yüzden, kafamızı kumdan çıkartıp, güncel didişmelerin yanı sıra biraz da bu konulara kafa yoralım…

Eğitimin, bilimin, hayatın, geleceğin hedefleri, gerekçeleri, sonuçları, yöntemleri ve analizlerini bir kez daha yapıp, genel ve bireysel hedefler koymalıyız.

Ülke olarak, bireysel olarak, insanlık olarak eğitimden, bilimden, hayattan, gelecekten beklentilerimiz neler?

Bu sorunun cevabını doğru olarak öngöremediğimiz ve planlayamadığımız sürece işimiz zor!..

Bir aileyi, okulu, kurumu, kenti ya da ülkeyi güçlü kılan faktörlerin en başında, en küçüğünden en büyüğüne bireyler geliyor.

Onlar ne kadar donanımlıysa, yetkinse, üretkense, hakka, hukuka, adalete, demokrasiye, insan haklarına, doğanın ve huzurun korunması gerektiğine, milli ve manevi değerlerinize inanıyorsa, her birinin yoğurt yiyişi aynı değil birbirinden farklı ise o kadar güçlüsünüz demektir.

Farklılık, farkındalıktır!

Eğitim farklılıkları ortadan kaldırmak değil, farklılıkları fark edip onları geliştirmektir.

Eğitim farkındalıkları koruyarak, ortak aklı, ortak değerleri, ortak hayalleri güçlendirmektir.

Eğitim aileyi, toplumu, kurumu, ülkeyi yüceltmek kadar bireylerin tümüne de tek tek aynı değeri göstermektir.

Dünya nüfusu 10 milyara dayanmak üzere ve bireylerin hiç birisi, birbirinin aynı değil.

Farkındalıklarını yok edip onları birbirlerinin kopyası haline getirmeye çalışan biz yetişkinleriz. Bunu da eğitimin en önemli değerlerini bir yana itip onun üzerinde yapıyoruz! Bu da eğitime yapılan en büyük saygısızlıktır. Dünyanın dört bir yanı bu saygısızlığın örnekleriyle dolu!..

Haberin Devamı

Eğitim kişileri yücelten bir değer olmaktan çıktı, ülkelerin rejimlerine göre onlara köle yetiştiren bir kurum haline geldi.

Ne olur bunu artık görelim. Görmeyenlere göstermeye çalışalım ve geleceğe ona göre yön verelim…

Dünya artık dünkünden çok farklı. Çok önceleri hızlı koşan ayakta kalıyordu, sonra iyi dövüşenler öne çıktı. Daha sonra ise bilek gücünün yerini akıl, strateji ve üretim almaya başladı. Kurumsallık ve güçlü devlet yapısı uzun süre açık ara önde gitti. Günümüzün parlayanı ise bilim, bilişim ve bireysellik. Gidişata artık dünyanın, ülkelerin, kurumların en güçlü olanlarından daha çok, en güçlü bireyler yön veriyor.

Dünyanın en güçlü şirketleri artık yüzlerce yıllık geçmişi olanlar değil, son 30 yılda, 20’li yaşlardaki beş parasız gençlerin bireysel yetenekleri ile hayata geçirdiği oluşumlardır. Görünen o ki daha uzun süre bu böyle devam edecek!

Haberin Devamı

Peki ne yapmalıyız?

Farkındalıkların okul, aile ve ülke bazında güçlendirilmesi gerekirken, hızla küreselleşen ve minik bir köye dönüşen sanal dünya, tek tip insan modeli kurgulamaya artan bir hızla devam ediyor. Yapay zekâ uygulamaları ile bu daha da pekişecek. Aynı soruyu soran, aynı cevabı alan, gelişmelere aynı pencereden bakan, sormayı, sorgulamayı, farkındalık yaratmayı her geçen gün daha da körelten bir geleceğe yelken açtık.

Teknoloji geliştikçe önce birkaç yüz karakter ile yazışmaya, sonra birkaç yüz kelimeyle konuşmaya başladık, şimdi da bizim adımıza aradığımız her soruya cevap veren yapay zekâyla hayatımızı daha da kolaylaştırıp, renklendireceğiz derken, bizi biz yapan değerleri kaybettiğimizde umarız zaman çok geç olmaz!

Teknoloji çok şey ama her şey değil!..

Özetin özeti: Sosyal bilimciler, filozoflarla dünyanın en önde gidenleri iken kendilerine en fazla ihtiyaç duyulan bir çağda çok geride kaldılar. Siz uyanın ki toplumlar da uyanabilsin!..