TONY Blair'le üzerinde güneş batmayan imparatorluklarını yeniden canlandırmaya çalışan İngilizlerin bu konudaki en büyük silahı eğitim. "Daha iyi eğitim ve daha iyi bir gelecek" sloganıyla iktidara gelen Blair, bu alanda çok önemli reformlar gerçekleştirdi. Dün açıkladığı yeni reform paketi, bu konuda ne kadar kararlı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Blair hükümeti, önce tüm İngiltere'deki eğitim seviyesi düşük bölgeleri tespit etti, ardından da dev sanayi kuruluşlarına pamuk eller cebe dedi.
Özendirici olmak için tespit edilen 25 bölgeye, önce hükümet 750 bin sterlin gönderiyor. Ardından da sanayi devleri, seçtikleri bölgeye yüklü bağışlar yapıyor. Bu çerçevede, bir çırpıda sağlanan ek kaynak 75 milyon sterlin yani 34.5 trilyon lira...
İngiltere, dünyanın en iyi eğitim merkezlerinden biri olmasına karşın, hala yeni arayışlar içerisindeyse, bizim neler yapmamız gerektiğini artık siz düşünün!..
8 yılla ilgili dünkü değerlendirmemizi okuyan Milli Eğitim eski Bakanı Turhan Tayan, Yılmaz hükümetini ağır dille eleştirdi. Tayan'a göre hükümetin karnesi zayıflarla dolu. En kırık not da eğitimin. Gerekçelerini kendisinden dinleyelim:
"Yasal düzenlemeler sayesinde kısa sürede 100 trilyon liradan fazla para toplandı. Bizim zamanımızda para pul yoktu. Ona rağmen bir şeyler yapmaya çalışıyorduk. Ama şimdi Milli Eğitim'in bacalarından para fışkırıyor ama, ortada iş yok. Okul yapımı tam bir fiyaskoya dönüştü. Bir türlü okul ihalelerini gerçekleştiremiyorlar. Korkarım, sınıf mevcutlarını 30'a indireceğiz derken, 80, 90'a çıkartacaklar. Sadece o kadarla kalınsa iyi. Öğretmen atamalarında, ders kitaplarında, müfredat programlarının hazırlanmasında, araç ve gereç temininde de sınıfta kaldılar..."
8 yıl kesintisiz eğitimi Milli Eğitim Şurası'nda geçirerek bu konudaki en önemli adımı atan, TBMM'deki yasal düzenlemeler sırasında tüm DYP ret oyu verirken, iktidarla birlikte kabul oyu vererek şimşekleri üzerine çeken Tayan'ın, 8 yıl konusunda duyarlı olması sevindirici. Ayrıca verdiği onca emeğin karşılığında, eleştiri getirmeye de fazlasıyla hakkı var.
Aslında 8 yılda gelinen noktanın sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. 8 yıl konusu bir parti ya da partiler olayı değil, Türkiye'nin meselesi. Bakan Uluğbay'ın ev sahipliğinde, eski bakanların da katılımıyla gerçekleştirilecek bir toplantı, eminim çok yararlı olacaktır...
Bu arada Güneydoğu için başlattığımız kampanyaya İngiltere benzeri ilginç öneriler geliyor. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, İstanbul'un her ilçesinin, bir Güneydoğu kentinin eğitim sorununu çözmede katkıda bulunacak bir proje geliştirdiklerini anlattı. Örneğin Kadıköy'le Hakkari kardeş kent olacak ve Kadıköy'deki okullar Hakkari'deki okullarda her türlü eğitim yardımınını gerçekleştirecek. Kısa süreli öğretmen, öğrenci değişiminden maddi ve manevi yardıma kadar her şey proje kapsamında. Eminim güzel gelişmeler olacak.
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025