MİLLİYET'in başlattığı "Haydi Güneydoğu'ya" kampanyası devam ederken, YÖK de "Haydi Kıbrıs'a" dedi ve kendimizi bir anda Gazimagosa'da bulduk.
Türkiye'nin uluslararası boyutlardaki en önemli sorunu: Kıbrıs. Yavru vatanla ilişkiler giderek ivme kazanıyor. YÖK'ün genel kurul toplantısını Lefkoşa'da yapması da KKTC için önemli bir anlam taşıyor...
Ada "kumarhaneler merkezi" mi olacak, yoksa "ilim, bilim yuvası" mı?.. Türkiye'nin resmi politikası KKTC'nin İngiltere gibi bir eğitim adası olması. Bu yüzden eğitime yönelik girişimleri hep destekledi. YÖK'ün son ziyareti de, bu destek zincirinin son halkasını oluşturuyor...
KKTC'de 6 üniversite var. 7'ncisi de yakında açılacak. KKTC'deki her on kişiden biri üniversite öğrencisi. Adaya en büyük ekonomik canlılığı çoğu Türkiye'den gelen bu öğrenciler sağlıyor.
En eski ve en büyük üniversitesi Doğu Akdeniz 10 bin öğrencisi var. Onu Yakın Doğu, Girne Amerikan, Lefke Avrupa, Uluslararası Amerikan ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi izliyor...
Dün günboyu Doğu Akdeniz Üniversitesi'ni gezdim. Son bir yılda 5 yıllık mesafe kaydetmiş. İnşaatların çoğu bitmiş, yeni tesislerin temelleri atılmış...
Fazla değil birkaç yıl sonra, bırakın Türkiye'yi dünyanın saygın üniversiteleri arasına girmesi işten bile değil. Hocaların çoğu da Avrupa, ABD doktoralı. ODTÜ ve Ankara Üniversitesi desteğinde gelişip güçlenmiş ve öğrencilerinin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiş.
Yüzmeden - satranca, matematikten havacılığa kadar 41 öğrenci kulübü var. Açık ve kapalı spor tesisleri, İstanbul'daki üniversitelerin toplamından daha fazla. Her 4 öğrenciye bir bilgisayar düşüyor ve tümü Internet'e bağlı. Kütüphanesi 24 saat açık. Yurtlarda yeni öğrencilere her zaman yer var. Ücreti de Türkiye'deki üniversitelerin yarısı kadar.
Büyük kentlerin hareketliliğine alışanlar için yaşam biraz monoton ama, kendisini derslere verip huzurlu, sakin bir ortam arayanlar için bulunmaz bir fırsat.
Geçen yıl geldiğimde "Üniversiteler, KKTC'nin kurtarıcısı olur" diye yazmıştım. yine aynı duyguları taşıyorum. Akıllı politikalar, KKTC'yi ikinci bir İngiltere yapabilir.
Havası, doğası, ücreti, akademik ve sosyal ortamı ile KKTC'yi Türkiye'nin desteğine hiç gerek duymaksızın Batılı ülkeler standardına yükseltebilir. Memnun ayrılan her öğrenci KKTC'nin uluslararası arenadaki temsilcisi olabilir. Hatta mezunlarına KKTC pasaportu vererek, sesini her alanda daha da gürleştirebilir...
Ama gelin görün ki, Türkiye'deki kısır politik çekişmeler, aynen burada da yaşanıyor.
Doğu Akdeniz Üniversitesi" (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Özay Oral'ı dinledikçe içimiz daralıyor. Attığı her adımda karşısına engel çıkartılmış... Ama yılmamış, öğrencilerin yüzündeki mutluluk, her geçen gün büyüyen kampüs ona moral vermiş. Olaya bir yönetici gözüyle değil, KKTC'nin kurtuluşu olarak bakıyor.
TÜBİTAK Bilim Ödülü sahibi. ODTÜ Rektör Yardımcılığı ve Bilkent Akademik Kuruculuğu yapmış, son 7 yıldır da doğduğu topraklarda hizmat veriyor.
Görev süresi birkaç ay sonra bitiyor. İstanbul'daki özel bir üniversiteden çok iyi koşullarla transfer teklifi var. Hatta anlaştığı bile söyleniyor.
Kendisine sorduk. Evet dedi, ama daha kararını vermemiş. Gönlü KKTC'den yana. DAÜ'yü çok daha iyi noktalara götürmek istiyor. Kafası proje dolu. Yaptıklarına bakılırsa, gerçekleştirmesi işten bile değil...
Ama körolası o kısır çekişmeler yok mu? Attığı her adımda, çelme olarak karşısına çıkıyor.
Tek istediği, üniversitenin politikacıların arka bahçesi olmaması, "Özerk bir ortam hem DAÜ'nün, hem de KKTC'nin kurtuluşu olabilir" diyor.
Bu o kadar zor mu?...
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025