Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       GELİŞMEKTE olan yörelerin en büyük sorunu kalfiye elaman. Güneydoğu'ya kadar gitmeye gerek yok Ankara'nın, İstanbul'un ilçelerini dolaşın yeter. Büyük kentlerin hemen hemen hepsinde doktor, mühendis, eczacı, öğretmen, avukat fazlalığı var. Ama birkaç yüz kilometre ötede sanki başka bir ülkeymiş gibi ne öğretmen var ne de doktor...
Büyük kentlere yığılan kalifiye elemanlar, o illerde doğan büyüyen gençler mi? Kesinlikle hayır. Türkiye'deki üniversitelerin hangisine giderseniz gidin öğrencilerinin üçte ikisi başka ilden gelenlerden oluşuyor. Van'daki İstanbul'a, Bursa'daki İzmir'e, İstanbul'daki de Niğde'ye gidiyor.
Üniversite öğretim üyesi ve öğrencilerin üçte ikisi de yine Ankara, İstanbul ve İzmir'de bulunuyor. Peki bu öğrenciler mezun olduktan sonra doğdukları, büyüdükleri, ailelerinin bulunduğu illere, ilçelere, köylere geri dönüş yapıyorlar mı? Evet demek o kadar zor ki!..
İstanbul Ticaret Odası Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri başlıklı önemli bir araştırma gerçekleştirdi. Titiz bir çalışma ürünü olan bu araştırmada pek çok sorunun yanı sıra, üniversiteyi bitirenlerin neden ikamet ettikleri kente geri dönüş yapmadıklarının gerekçeleri de var.
Yüzde 51'i iş olanaklarının kısıtlı olmasını gerekçe göstermiş. Yüzde 20'si doğup büyüdüğü ortamı uygun görmemiş, Yüzde 12'si de yeni çevre edinmek için geri dönmeyi düşünmediğini açıklamış. Yüzde 12'nin gerekçesi ise aile kısıtlaması...
Araştırmada bir başka ilginç soru ise üniversite öğrencilerinin 5 yıl sonrası için Türkiye'nin genel durumuna ilişkin beklentileri. İşte sonuçlar:
Çok iyimser (yüzde 5), İyimser (yüzde 27), ne iyimser, ne kötümser (yüzde 28), kötümser (yüzde 28), çok kötümser (yüzde 12)...
Evet her açıdan memnuniyetsiz bir nesil yetişiyor. Üniversiteye girenlerden sadece yüzde 5'inin istedikleri bölümde okudukları göz önünde bulundurulduğunda, memnuniyetsizliğin ilk gerekçesinin ne olduğu çok iyi ortaya çıkar...
Yükseköğrenim konusunda Türkiye tam bir kaos içerisinde. Siyasetteki tıkınmanın bir benzeri de yükseköğrenimde yaşanıyor. Ama kendi sorunlarını çözemeyen siyasiler, bu alana bir türlü el atıp yamalı pohçaya dönüşen YÖK kanununu sil baştan ele alamıyorlar.
Ufukta erken seçim var ve seçmenlerin en büyük kesimini gençler oluşturuyor. Gençlerin birinci önceliği de daha çok ve daha iyi eğitim. Ama maalesef bu konuya duyarlılık gösteren yok... Aslında, gençleri ve ne istediklerini keşfeden iktidara bir adım daha yaklaşacak ama farkında bile değiller.
İTO'nun araştırmasını inceleseler, kendilerine o kadar çok ipucu yakalayabilirler ki...


Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr