Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ebeveynlerin ve çocuklarımızın eğitim sevdasını kimse sorgulayamaz.

Halkımız, çocuklarının geleceği konusunda her türlü fedakârlığı yapmaya hazır ve yapıyor da.

Çocuklarımızın eğitime olan ilgisi de dünyadaki akranlarının çok ötesinde.

İyi bir liseye, üniversiteye ya da işe girmek için girmedikleri sınav kalmıyor.

Her ne kadar eğitime şaşı baksalar da siyasetçilerin eğitime olan ilgisi de hep en üst düzeyde olmuş, bütçede en büyük pay hep eğitime ayırılmıştır.

Peki, o zaman dünden bugüne eğitim sisteminden neden hiç kimse memnun değil?..

Haberin Devamı

Bu konuda hepimize çok önemli görevler düşüyor ama en çok da asıl işi bu olan kurumlara ve eğitimcilere! Özellikle de bu kurumlar, maalesef, gençlerimizin çok gerisinde kaldılar!..

250 bin kontenjan boş!

Üniversitelerde 250 bin kontenjan açığı varmış.

YÖK ve ÖSYM, utancından resmi verileri açıklayamıyor.

Can alıcı soru şu:

Gençler mi üniversiteye küstü yoksa sistem mi tıkandı?

Böylesi bir öngörüsüzlüğün sorumlusu kim?..

2.5 milyon aday kapı önünde beklerken, bir milyon kontenjandan 250 bininin boş kalması normal mi?

Yükseköğretimin ve dolayısıyla gençlerimizin geleceğini planlayan YÖK ve ÖSYM gibi kurumların böylesi önemli hatalar yapmaları normal mi?

Daha da önemlisi, bu öngörüsüzlükleri nedeniyle onlara hesap soran olmayacak mı?

Eğitime ayırılan kaynaklarımız zaten kısıtlıyken, milli servetin böylesine heba edilmesi kabul edilemez.

Her kontenjanın bir maliyeti var ve ülke ekonomisine ağır yükler getiriyor. Madem boş kalacaktı, bu kadar yatırım niye yapıldı?

O kaynaklar istihdam için harcansaydı çok daha iyi olmaz mıydı?..

Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için ne olur bu konulara daha çok kafa yoralım!..

Kim, ne diyor?

İşte bu konuda okurlarımızdan gelen değerlendirmelerden bazıları:

Kontenjanlar ek yerleştirmede de dolmazsa ne olacak? Barajlar yeniden düzenlenecek mi?

11.872 Mühendislik, 4.414 Mimarlık, 268 Diş Hekimliği, 341 Tıp Fakültesi, 713 Hukuk, 32 Eczacılık, 1.595 Öğretmenlik, 319 Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık olmak üzere toplam 19.973 boş kontenjan var. Çoğu, 1. ek yerleştirmede de dolmayacak ama öğrencileri hazır, sıralama barajı esnetilmelidir!

Haberin Devamı

Okumanın bir işe yaramadığı gerçeğinin farkına vardılar. Şimdiki aklım olsa ben de okumazdım.

Öğretmen olarak dahi atanabilmek için en az dört beş yıl KPSS’ye hazırlanıp, saçı sakalı ağartıp, en az 90 ve üstü puan almak gerekiyorsa geleceği olmadığını düşündüğü bölümleri tercih etmiyor kimse.

Hayat pahalı, başka şehirde okumak çok zor, yakındakileri bitirsen iş bulma şansı yok!

Kontenjanlar, sıralama barajları değişmediği için dolmadı. İkinci ek yerleştirmede de dolmayacak. ÖSYM’de bu işten anlayan, analiz yapabilen adam kalmamış.

Boş kontenjanlara bakmak yerine acaba bu kadar kontenjana ve üniversiteye gerek var mı deyin!

İnşallah kontenjanlar boş kalır. Üniversiteyi bitirip marketlerde çalışacaklarsa hiç okumasınlar bence. Gençler görüyor gerçekleri, üniversite mezunu işsizler ordusunu.

Okuduk da ne oldu, atanmadıktan sonra okumanın bir mantığı yok.

Üniversiteyi kazanmak nasıl ki geleceğin altın anahtarı değilse, açıkta kalmak da dünyanın sonu değil!

Haberin Devamı

Ek yerleştirme?

Ek yerleştirmelerde, boş kontenjan dolar mı? Yoksa üniversitelerde eşi benzeri görülmemiş bir kontenjan açığı kalarak, derin hayal kırıklıkları mı yaşanacak?

Düne kadar üniversiteye girmek için her türlü fedakârlığa katlanan adaylar, bu yıl üniversiteye girmek bu kadar kolayken, neden bu haklarını kullanmadılar?

Kontenjanlar ihtiyaca göre mi düzenleniyor yoksa eş, dost, ahbap ilişkilerine göre mi şekilleniyor?

Ek yerleştirmelerde puanlar düşer mi, yükselir mi?

Barajlar indirilse de 1. yerleştirmede oluşan taban puanlar düşmez. Çünkü, ek yerleştirmelerde, puanınızdan daha yüksek yerleri tercih edemiyorsunuz!

Peki, bu ne anlama geliyor?

Birçok vakıf üniversitesi çok zor duruma düşecek. Belki de kapanma durumuna gelecek ya da el değiştirecek.

Milli ekonomiye verdiği zarar ise trilyonlar değerinde olacak.

En önemlisi de, yanlış yükseköğretim politikaları yüzünden gençlerin hayali çalınmış olacak.

Ve böylesine vahim durum, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da siyasilerin hiç ama hiç umurunda olmayacak.

Özetin özeti: İktidar ya da muhalefetten bu vahim tabloyu sorgulayan bir Allah’ın kulu çıkmayacak mı?..