ÜLKEMİZDE gençlik sorunlarıyla ilgili yapılan araştırmalarda nedense bir konu hep gözardı ediliyor. Dışardan gelen bir araştırmacıya göre, sanki Türkiye'de cinsellik diye bir sorun yok.
Cumartesi günkü Karne Programı'nda bu konuyu ele aldık. Ayıp, günah, yasak üçgenindeki cinselliği ve sağlıklı cinsel yaşamın boyutlarını tartıştık. Gördük ki bu konuda da özellikle bilgisizlikten kaynaklanan bir dizi sorun var.
Batılı gençler, cinselliği daha ilkokuldan itibaren okulda öğreniyor. Peki ya bizimkiler? Yarıya yakını yine kendisi gibi bu konuda pek de bilgi sahibi olmayan arkadaşından, dörtte biri çeşitli yayın organlarından, bir bölümü de ailesinden öğreniyor. Okulda öğrenen ise yok gibi.
Bu konuda dünyanın en büyük prezervatif firmalarından Durex'in yaptığı ilginç bir araştırma var. Gençlerimizin yüzde 87'si başta AIDS olmak üzere, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ciddi derecede korkuyor, ama ne kadarı bu konuyu ciddiye alıp korunuyor diye baktığınızda karşınıza ürkütücü bir tablo çıkıyor. Hastalık ve istenmeyen hamilelik riskine karşı korunanların oranı yüzde 15'i bile bulmuyor.
Konunun uzmanları, bu duyarsız tavrımızı 'kaderci toplum' olmamıza bağlıyor. Ama daha da önemlisi doğal yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olan cinselliğin görmemezlikten gelinmesi...
Programdan sonra, diğer konularla kıyaslanmayacak oranda telefon geldi. Arayanlar genelde anne ve gençlerdi. Cinsellik konusunun 'Güzin Abla' köşelerinin dışında ciddi boyutlarda ele alınmasından duydukları memnuniyeti dile getiriyorlardı. Demek ki, tabu konular, sulandırılmadan ele alındığında tepki değil, ilgi görüyor.
Dünyanın en saygın gazetelerinden Herald Tribune önceki gün ABD'de gerçekleştirilen 'Ulusal sağlık ve sosyal yaşam araştırması'nın sonuçlarına yer verdi. Araştırmanın raporunu Chicago Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Edward Laumann yaptı. Laumann'a göre, en büyük sorun cinsel fonksiyon bozukluğu olan insanların profesyonel yardım almaktan kaçınması. İşte haberden ilginç bir bölüm:
'Cinsel sorunların ciddi bir halk sağlığı problemi olarak ele alınması gerekiyor. Rapora göre, erkekler ve kadınlar değişik yaşlarda cinsel güçlüklerle karşılaşıyor. Kadınlar, genç yaşlarda cinsel fonksiyon bozukluğu yaşarken, erkeklerin problemleri yaşla birlikte artma eğiliminde. Evli erkek ve kadınların cinsel problemleri bekarlara nazaran daha az ve eğitim düzeyi arttıkça cinsel tatmin düzeyi de artıyor. Gelir düzeyinin düşmesi ise yataktaki problemlerin sayısını ve şiddetini artırıyor. İşini kaybetmiş erkeklerde cinsel isteğin oldukça azaldığına dikkat çekiliyor. Viyagra'ya olan olağanüstü ilginin de bu cinsel sorunlardan kaynaklandığı belirtiliyor'.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr