Başımız sağ olsun. İnsan uzakta olunca, yüreği daha fazla yanıyor... Artık ne yapılacaksa, bir an önce yapılsın.
Elbette sağduyuyu elden bırakmadan, elbette terörün gazına gelmeden.
G. Kore’de ilk haberlerden biriydi ve her gören samimi üzüntülerini bildirdi!..
Kore’de eğitim!
G. Kore, sürekli olarak kendini yenileyen bir ülke.
Endüstride olduğu kadar eğitimde de farkındalık peşinde.
Üç yıl önce “özgür eğitim” modelini uygulamaya koymuşlar.
Ortaokul birinci sınıfta, öğrenci kendini tanısın diye sınavları tümüyle kaldırmışlar.
TEOG Maratonu tamamlandı. Şimdi de tercih ve kayıt maratonu var. Yani veli ve öğrencilere rahat bir yaz tatili yok gibi!
Okullar açılıncaya kadar, o okul senin, bu okul benim diye canları çıkacak. Kayıt aşamasında, hiç olmadık anda, çok önemli avantajlar çıkabiliyor.
Bu yüzden, kayıtları çok yakından izlemekte yarar var... Daha önce bir çok kez yazdık, iyi lise ya da iyi okul yok, iyi öğrenci var. İyi öğrenci hangi okula giderse gitsin, başarılı oluyor.
Ama öğrenci iddialı ve ne istediğini bilmiyorsa, hangi okulu bitirirse bitirsin, sonuç değişmiyor. Türkiye’yi, dünyayı, şirketleri yönetenlere, vitrine çıkanlara bakın yeter!... İyi diye bilinen liselere girmek elbette önemli ama giremezseniz de üzülmeyin.
Bazı öğrenci ve veliler, falanca okula giremiyoruz diye karalar bağlıyor. Onları anlamak gerçekten de çok zor! Şu aşamada, cevabını arayacağınız soru şu olmalı: Benim için en doğru lise hangisi? En iyi geleceği hangisi sağlıyor?
Gelin bu liselere birlikte bir göz atalım:
Fen liseleri
Fen liseleri, üniversiteye girişte en başarılı okullar. Daha çok, tıp ve mühendisliği düşünenler için doğru bir adres. Sınav başarıları yüksek ancak sosyal bilimlere ve sosyal hayata biraz uzaklar. Ama yine
Güney Kore gezimiz yoğun bir şekilde devam ediyor.
Gezilecek ve sorulacak çok soru olduğu için, sürekli dolaşıyor ve sürekli birileriyle görüşüyoruz.
Soru soruyu açtıkça da, merakımız daha da artıyor.
Kore, Soğuk Savaş döneminde ikiye bölünmüş.
Güney Kore Batı’ya, Kuzey Kore de Çin ve Rusya’ya daha yakın.
Soğuk Savaş’ın bittiği, SSCB’nin dağıldığı, Almanyaların birleştiği, Obama’nın Küba’yı ziyaret ettiği bir dünyada, bu ayrılık daha ne kadar devam eder diye soruyoruz, net cevap veren yok!
Yakın bir tarihte zor diyenler kadar, hiç belli olmaz, her an olabilir diyenler de var...
Güney Kore ve Türkiye, arada binlerce kilometrelik mesafe ve dili, dini, etnik kökeni çok farklı ülkeler olsa da, özünde birbirine çok yakınlar.
Tanıdıkça ortak noktalarımızın sayısı daha da artıyor. Özgürlük mücadelelerinde Türk askerinin kendilerine destek olmalarını hâlâ unutabilmiş değiller.
Türkiye’den geldiğimizi söylediğimizde, bir anda gözlerinin içi gülüyor, saygıları daha artıyor ve hemen ardından biz zaten kardeş ülkeyiz diye söze başlıyorlar...
Milattan öncesine dayanan binlerce yıllık tarihleri, sadece kendilerine özgü alfabe ve dilleri, yerle bir olan bir hanedanlıktan modern bir cumhuriyetleri ve en önemlisi de Samsung, Hyundai, LG gibi dünyaca ünlü markaları var.
Her ne kadar şu an için zorda olsalar da, dünya gemi sanayiinde söz sahibi ülkelerden biri. Çelik sanayiinden nükleer santrallere, inşaat sektöründen elektroniğe giderek ivme kazanıyorlar...
1950’li yıllarda Türkiye ile neredeyse aynı koşullarda yola çıkmışlar. Onlar da bizim gibi savaş yorgunu bir ülkeydi.
35 yıl süren Japon işgalinden sonra toparlanmaları, bizde de olduğu gibi Amerikan yardımlarıyla başlamış.
Sınav odaklı eğitim sistemimiz yüzünden hayatımız sınav oldu.
Hemen her yıl en az 10 milyon aday ve iki katı veli, sınavla yatıp, sınavla kalkıyor.
Derslerden en zor olanı ise Fen, Matematik ve Yabancı Dil.
Yıllarca bu dersleri alıyoruz ama bir arpa boyu yol alamıyoruz.
Diğer dersler bir yana Murat Şen Hocamız, oturmuş matematik özelinde, eğitim sistemimizin derin bir analizini yapmış. Ve bu analiz tüm dersler için geçerli!..
Yine sınıfta kaldık
TEOG sonuçları açıklandı. Matematik dersinden yine sınıfta kaldık. Matematik dersinde başarısızlığımızı sadece TEOG sonuçları söylemiyor. LYS, PISA sonuçları ve üniversiteye sınavsız geçiş yapma hakkı tanınan meslek lisesi öğrencilerinin 4 işlemi yapmayı bilmedikleri şeklindeki yakınmalar var.
Oysaki son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okullaşma oranları, derslik sayısı, dersliklerin donanımı vb. pek çok açıdan önemli atılımlar yapmıştır.
Fen ve Yabancı Dil soruları da beklendiği gibi adayları çok zorlamadı.
Fen Testi’nde Kimya ve özellikle Fizik’ten yakınanlar oldu ama Biyoloji zor diyen çıkmadı. Yabancı Dil’e ise iddialı adaylar girdiği için ortalamalar her zaman için yüksek oldu.
Sınav sonrasında adaylardan anında aldığımız bilgiler göre, Fizik ve Biyoloji kolay, Kimya ise biraz zordu.
Hocalardan gelen değerlendirmeler ise Fizik sorularının son yılların en zoru olduğu yönündeydi.
Süre yeterliydi ve şu ana kadar yanlış soru iddiası yok ama soruların, bugün akşam saatlerinde tümüyle yayınlanmasından sonra önümüzü daha net görebiliriz.
Twitter’da (@AbbasGucluTR) yaptığımız ankette ise zorluk sıralaması Fizik, Kimya, Biyoloji şeklinde gidiyor…
Dünkü Fen Sınavı özellikle tıp ve mühendislik düşünenler için çok önemliydi…
Görünen o ki geçen yılki netlerle alınan puanlar bu yıl hayal olacak.
İşsiz olanlarla birlikte yüz binlerce öğretmenimiz, doktoralı hocamız, doçentimiz, profesörümüz var. Ama ne hikmetse, yanlışsız bir sınav yapamıyoruz.
Liselere giriş sınavı TEOG’da dün iki soru daha iptal edildi.
Komik yanı, itiraz edilen ya da en çok tartışılan sorular değil, iptal olasılığı en düşük olan sorular iptal edildi.
Yanlış ve komiklik yarışında bu kadarla kalınsa iyi ama MEB bu konuda sınır tanımıyor!
Önce yanlış soruları yani iptal edilen soruları, tüm öğrenciler doğru yapmış gibi kabul etti, sonra da başta karne ve giriş puanları olmak üzere, tüm puanları değiştirdi.
Bu arada, yargı süreci devam ediyor.
Her an yeni iptaller gelebilir ve puanlar sil baştan bir kez daha yeniden hesaplanabilir.
Günlerdir sadece Avru- pa’nın değil, dünyanın gözü kulağı İngiltere’de.
Referandum sonuçları, siz bu satırları okuduğunuzda artık iyice kesinleşmiştir.
Genel kanı, İngiliz halkının AB ile yola devam yönünde karar alacağı şeklinde. Ama bu sandık, hiç belli olmaz diyenler de var.
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İktisadi Kalkınma Vakfı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Amsterdam Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından bu yıl 10’uncusu düzenlenen Avrupa Birliği Hukuku Yaz Okulu programı çerçevesinde ülkemize gelen AB uzmanı hocalardan Dr. Art Loubert ile dün uzun uzadıya AB’yi konuştuk.
O da İngiliz halkının AB’den kopmaktan yana olmadığı görüşünde. Daha beş ay önce AB ile ilişkilerin geliştirilmesi yönünde karar aldılar. Bu kadar hızlı yön değiştiremezler dedi. Türkiye’nin olaya nasıl müdahil olduğu konusunda ise topu politikacılara attı. AB üyeliğimiz konusunda ise ön yargılardan kurtulup sabırlı olmamızı önerdi...
Avrupa Şampiyonası’nda futbol oynuyoruz, üniversi- telerimiz ve rektörlerimiz Avrupa kuruluşlarında görev alıyor ama biz Avrupalı olamıyoruz, bu nasıl iş diye başlayan sorularımıza sabırla cevap verdi.
İşte o sohbetten önemli satır başları: