İyi ki Dış Mihraklar Var

26 Kasım 2018

İyi ki dış mihraklar var, iyi ki üzerimize oyunlar oynanıyor ve iyi ki biz bunların farkındayız. Yoksa en zor durumda nasıl hedef şaşırtacak, kendimizi bir anda temize nasıl çıkaracaktık?

Galatasaray camiasının, yönetim ve taraftar ayaklı kampanyasından bahsediyorum. TFF’nin Galatasaray’a yaptığı “bilinçli” haksızlıklara sarı kırmızılı yönetim TFF’yi istifaya çağırarak, taraftarlar da dekoderleri iptal ederek tepki gösteriyor; ne de olsa TFF, Galatasaray’ı ince ince hatta kalın kalın doğramayı kafasına koymuş bir kere!

İnsanoğlunun kendini her durumda iyi hissetme çabası belli ki bizim millette bu şekilde bir reaksiyon gelişimine vesile olmuş. Elin adamı aynı durumda daha da hırslanıp, daha çok çalışmaya sevk olur veya hukuki yollara başvurur veya ne bileyim en azından tepkisini biraz daha rasyonel yollardan göstermeye çalışırken biz bir anda gemileri ateşe verip “biz bu oyunu bozarız arkadaş” psikolojisine girmekten kendimizi alamıyoruz.

Bugün bu durum Galatasaray için geçerli olsa da, geçmişteki örneklerle sabit olmak üzere istisnasız her takım için söz konusu; sadece zaman farklarıyla.

Benim yetişebildiğim ilk maçların birinde bir Bulgar hakem vardı. Milli maçta

Yazının Devamı

Artık Yüzümüz Kızarmıyor

5 Kasım 2018

Daha üç hafta önce -ki yazıyı sağ tarafta görebilirsiniz- Arda Turan konusundan yola çıkarak dile getirmeye çalıştığım yanlışların üzerini örtme, hatta onlarla övünme işi, kimse o yerli olmadıkça bir kar topu gibi büyümeye devam ediyor ve bu kötü zincire her gün yeni bir halka ekleniyor.

Arda Turan ile ilgili yazarken Burak Yılmaz’a da değinmiştim ve bugünün kahramanı da o. Burak’ın dün oyundan alınırken yaptığı hareketleri ve sarf ettiği sözleri kendi başına değerlendirirsek yanlış yaparız. Bunları onun otobüs şoförü ile tartışması, gece yarısı kaza yapıp aniden kayıplara karışması ve diğer maceraları ile birlikte değerlendirmek gerek. Hatta bu işleri Arda Turan’ın yaptıklarıyla, Hasan Şaş’la, Volkan Babacan’la, Volkan Demirel’le, Emre Belözoğlu’yla ve diğer tüm yanlış yapanlarla birlikte düşünmek gerek zira özünde hepsi aynı.

Şunu görmek bu kadar zor mu ki yanlışları bizim yanlışlarımız ve onların yanlışları diye ayırıp, bizimkileri sineye çekerken onlarınkiler için mangalda kül bırakmamanın kimseye bir faydası olmadığı gibi bu tavır yeni yanlışlara da davetiye çıkarıyor.

Bu yaklaşımla verilmeyen bir penaltı için kendimizden geçerken bizden birinin sahada yaptığı yüz

Yazının Devamı

Ali Koç Bir Şey Deniyor

2 Kasım 2018

Ali Koç ve Fenerbahçe birlikteliği, beklenti ve sonuç kıyaslaması yapıldığında sadece futbol değil, hayatın tüm alanlarındaki en büyük hayal kırıklıklarından biri olabilir. Dağın değil fare, yabanarısı yarasası doğurması söz konusu. Durum o denli akılalmaz ki, işler ne kadar kötü gidebilecekse ondan da daha kötü gidiyor.

Koç’un göreve geldiği gün Fenerbahçe’ye sihirli bir değneğin dokunacağını düşünen romantikler dışında kimse ondan akşamdan sabaha bir başarı beklemiyordu ama bugün gelinen noktayı tahmin edebilen kimse olduğunu da hiç sanmıyorum.

Bu sözler bir eleştri gibi anlaşılabilir fakat amacım eleştirden ziyade bir durum tespiti yapmak. O kadar uzun bir süre sonra başkanını değiştiren bir kulübun sendelemesi kabul edilebilir fakat bugün Fenerbahçe neredeyse ayakta kalma savaşı veriyor.

Ali Koç’un şanssızlığı, ki bu aynı oranda bir tecrübesizlik, kendisi ile birlikte teknik direktörün, neredeyse futbolcuların tamamının ve hatta Samandıra personelinin de yenilenmesi oldu. Yenilenme gerekliydi ama takımdaki herkes ve her şey yeni olunca, tabiri caizse zor zamanlarda tutunacak bir dal kalmadı. Kötü gidişatta ne futbolcular teknik direktöre sığınabildi, ne de teknik

Yazının Devamı

Arda Turan Meselesi

13 Ekim 2018

Öncemiz nasıldı tam bilmiyorum ama benim jenerasyonum ülkenin kayıp jenerasyonu olma yolunda hızla ilerliyor. Neresinden tutsan elinde kalacak gibi bir halimiz var. Bu konu çok derin ama ben yine ana temayı Arda Turan olarak belirleyip futbol sınırlarını aşmayayım; işin futbolla ilgisinin çok az olduğunu kabul ederek.

Yabancı dillere süper hakim değilim ama gerek sosyal gerekse yabancı medyada takip ettiklerim kadarıyla, bizdeki kadar yaptığı yanlışlarla övünen bir millet yok. Herkes zaman zaman hata yapıyor ama bizim pis bir huyumuz var, hatamızı kabul etmediğimiz gibi bir de neredeyse onunla övünüyoruz. “Kimse benden iyi bilemez, onlar önce kendilerine baksın, adamlık” gibi beylik sözler havada uçuşurken bir de bunlara “vatan, millet, bayrak” gibi kutsal simgeler eklenince ortaya acayip olduğu kadar doğruluktan uzak, doğruluktan uzak olduğu kadar zararlı, zararlı olduğu kadar kötü bir yaklaşım çıktı ve maalesef bu yaklaşım benim jenerasyonumu yedi bitirdi.

İngiltere’de bir kural var. Bir takım veya futbolcu ceza aldığında bu cezaya itiraz eder ve haklı bulunursa ceza indiriliyor, fakat itiraz haksız bulunursa ceza artırılıyor. Ne güzel bir uygulama. FA bu uygulama ile

Yazının Devamı

Kötü Kokular (II)

24 Eylül 2018

Gariptir, sezon içinde yapılan teknik adam değişiklikleri bir sonraki maça olumlu yansırken, yeni sezona yeni bir teknik direktörle başlamak genellikle puan kayıplarını beraberinde getirir. Eğer şans o takımın yanında ve yeni teknik adam da biraz iyiyse bu puan kayıpları tahammül edilebilir sınırlar içinde kalabilir ama bunlar yoksa daha işin çok başında hatlar kopma noktasına gelebilir.

Geçen sezon başında Kocaman’ın, sonrasında arapsaçına dönen istifa sürecini hatırlıyorum. Bu sene de Koku’nun kredisi daha Eylül ortasında tükendi ve bu akşam Fenerbahçe bir kez daha mağlup olursa muhtemelen bardak taşacak. Demek ki Fenerbahçe, son yıllarda bu yeni teknik adam süreçlerini olabilecek en kötü şekilde yaşıyor. Bu arada Koku’nun Fenerbahçe’de kalıp kalmamasına akşamki derbi sonrasında, başka bir deyişle tek maç üzerinden karar verilmesi pek mantıklı değil. Zira derbiden her türlü sonuç çıkabilir ve bu sonuçların hiçbiri kesin bir gösterge olmak zorunda değil. Bu önemli kararın daha temel ve genele yayılan nedenleri olmalı.

Bugünlerde genellikle Fenerbahçe’nin kadro kalitesinin çok düşük hatta hiçbir zaman olmadığı kadar düşük olduğundan bahsediliyor. Sanırım bu konuda yorum

Yazının Devamı

Burnuma Kötü Kokular Geliyor

3 Eylül 2018

Transferin son gününde kadroya dâhil edilen oyuncularla Fenerbahçe tepeden tırnağa yenilenmiş oldu. Yenilenmek iyidir; özellikle de eskinin sizi rahatsız eden izlerinden kurtulmak istediğinizde. Fakat bu yenilenme Şampiyonlar Ligi elemesi sonrası, ligin üç haftası geride kalmışken ve Ağustos’un son günü yapılırsa bunun adı içinde bulunulan sezondan vazgeçmek olur.

Fenerbahçe’nin sezonun ilk dört haftasından sadece üç puan çıkarmış olmasında son yıllarda kendini gösteren şanssızlığın payı var elbet ama tek neden bu değil. Zira sarı lacivertliler bu maçlarda şanssız olmasa da oynadıkları oyunla ancak beş, altı puan alabilirdi.

Kayserispor maçında Reyes’in mevkisi çok konuşuldu ve gerçekten de onun orta sahada oynaması yanlıştı. Fakat o gün Fenerbahçe’deki asıl sorun, savunmadan da önce, orta alandaki zayıflıktı.Geçen sene Aykut Kocaman’ın aşırı tedbirli oyunları nedeniyle isyan etme noktasına gelen Fenerbahçe taraftarının bu sene de Koku’nun ligi hafife alırcasına dirençsiz futboluna şahit olması kaderin bir cilvesi olsa gerek.

Fenerbahçe’nin bu sezon en iyi transferleri atanı ve tutanı. Zira Silimani ve Harun kendi mevkilerinde sezonun en iyileri olabilir. Fakat aradaki

Yazının Devamı

Fenerbahçe Yine Sil Baştan

28 Ağustos 2018

Ali Koç’un, Aziz Yıldırım‘a en önemli ve en doğru eleştirilerinden biriydi geç gelen transferler. Bu doğrultuda Koç, başkan olduğu takdirde transferleri Avrupa kupası maçlarından önce, Temmuz ayı içinde bitirme sözü vermişti. Buna karşın son bir haftada Fenerbahçe kadrosuna iki futbolcu dâhil oldu, bir diğeri için de mücadele ediyor.

Son üç senedir Fenerbahçe sezona yeni bir teknik adamla ve tabiri caizse sıfırdan başlıyor. İki sezon önce Advokaat takımın başına geçtiğinde onun Fenerbahçe kadrosu ile ilgili bilgisi sıradan bir Fenerbahçe taraftarından daha azdı, bugün de onun vatandaşı Koku aynı durumda. Öyle olmasa Alper Potuk gibi sağ açıktan başka bir mevkide oynaması mümkün olmayan bir oyuncunun santrafor veya sol açıkta oynaması düşünülmez, her maça farklı on birler ile çıkılmazdı. Sadece gelen değil, takımdan ayrılan oyuncuların da olması Fenerbahçe’nin dikiş tutturamamasının nedenleri.

Fenerbahçe’de şu an işler iyi değil ama olduğundan da kötü görünüyor. Ali Koç’un başta değindiğim çelişkisi, Koku’nun henüz kendini gösterememesi ve takımın genel olarak modunun düşük olması Fenerbahçe taraftarını daha üçüncü haftada karamsarlığa itti.

Ali Koç ile ilgili uzun boylu

Yazının Devamı

Pepe'nin Maaşı

13 Ağustos 2018

Geçtiğimiz Cuma günü borsaya açık kulüplerimizin 2017 yılına ilişkin finansal raporları aşağıdaki tabloda özetlediğim gibi açıklandı:

(´000 TL)

Beşiktaş

Galatasaray

Fenerbahçe

Trabzonspor

Gelir

906.169

Yazının Devamı