10.11.2021 - 14:54 | Son Güncellenme:
Sercan Kısmet
“Çok Güzel Hareketler 2” hız kesmeden başarıyla devam ediyor, bunun sırrı nedir?
Cenan Adıgüzel: Sanırım çok çalışmak ve çalışırken eğlenmek. Komedi işi yaparken ki bu işin senaryosunu da oyuncuları yazıyorsa eğlenmek zorundasınız, aksi halde seyirciye samimiyetsiz bir ürün vermiş olursunuz. Bu arada bizi ilk bölümden bu yana yalnız bırakmayan seyircimizi de unutmamak lazım.
Ebru Yücel: Çok çalışmak ve ekip olabilmek diyorum. Arka tarafta hepimiz gerçekten çok çalışıyoruz, uykusuz kalıyoruz, yeri geliyor ezber yapabilmek için sabahlıyoruz ama işimizi severek yaptığımız için bundan şikâyet etmiyoruz. Biz kocaman bir aileyiz, bu bizim işimiz ve biz de fazlasıyla sahipleniyoruz. Bu durum ekranlara da yansıyordur diye düşünüyorum.
Eser Yenenler ekibe kaptanlık yapıyor. Eski ekipten birinin sizinle olmasının avantajları neler?
Cenan: Eser abi ile çalışmanın avantajı bir dönem onun da ekipten olması. Yoğun tempoda çalışırken çok yardımcı oluyor. Mesela çok güçlü olmayan bir skeci baştan yazmak yerine Eser Yenenler dokunuşuyla çok güçlü hale getirebiliyorsunuz.
Ebru: Yılmaz hocamızı tabii ki çok özlüyorum. Avantajları söylemeden önce bunu söylemeliyim. Eser bizim abimiz gibi. Dolayısıyla abinin yanında daha rahat hissedersin. Hoca varken iki kere düşünürdüm ama Eser varken saçmalayabiliyorum. Yaş grubumuz daha yakın olduğumu için de dedikodu yapabiliyoruz.
“Çok Güzel Hareketler Bunlar”ın ikinci kuşağı olarak izleyici karşısındasınız. Fenomen bir yapımın ikinci kuşağında yer almak sizin için ne ifade ediyor?
Cenan: Çocukluğumda hiçbir bölümünü kaçırmadan izlediğim projenin içindeyim. Örnek aldığım insanların geçtiği yolların birebir aynısını yürümek tuhaf ama güzel bir his. Bazen ilk “Çok Güzel Hareketler Bunlar”ın eski bölümlerinin kamera arkasını izliyorum, provalarda kurulan cümleler bile bire bir aynı. ‘’Telifsiz müzik var mı?’’ gibi
Ebru: Bu benim hayalimdi. Şaka değil ciddi ciddi bu sahnede olmak en büyük hayallerimden biriydi. İlk kuşağı sürekli izlemeye gittiğim bir dönemim var ve şu an bu sahnedeyim. Buna minnettarım ve layık olabilmek için de elimden geleni yapıyorum.
Oyunculukta hedefleriniz neler?
Cenan: Kendi filmlerimi yazıp oynamak istiyorum. Şu an kendi skeçlerimi yazıp oynuyorum ama 15 sayfa oluyor, bundan bir 10 tane daha yazsam bu hedefimi başaracağıma inanıyorum.
Ebru: Komediyi çok oynadığımız için belki de komediyi seviyoruz ama dramda da yer almak isterdim, hatta bir aksiyon filminde. Sınırlarım yok kendimi aşmak her şeyi deneyimlemek ve adımdan başarıyla söz ettirmek isterim. Hedef demişken, mümkünse Hollywood’a da hayır demem.
İnsanları güldürmek nasıl bir duygu?
Cenan: Müthiş! Sahnede bir şaka yaptığında seyirciden gelen o kahkaha ve alkış hayatta birçok şeyden daha keyifli.
Ebru: Toplum olarak artık eskisinden daha az gülüyoruz. Gülmek zorlaştı. Böylesi bir dönemde insanların yüzünü güldürebiliyorsam ne mutlu bana.
Tanınıyor olmak hayatınızda neleri değiştirdi?
Cenan: Sokakta herkes tanıdığın, arkadaşın, akraban gibi oluyor. Yürürken yer yer çok güvende hissediyorum yer yer de tanınmaktan utanıyorum, utandığımda gideceğim yere hızlı adımlarla gidiyorum bu defa da “şuna bak insanlardan kaçıyor’’ diye düşünürler mi diyorum. Neyse genel olarak pozitif etkileri oldu diyelim.
Ebru: Çok bir şey değiştirmedi açıkçası ben yine aynı ben. Güzel yorumlar aldıkça çok daha mutlu oluyorum diyebilirim.
Pelin Gülşen renkleri soruyor...
En sevdiğiniz renk nedir?
Cenan: Turuncu. Mutlu bir renk gibi geliyor bana. Fakat günlük hayatımda nedense kullanmıyorum.
Ebru: Renklerin hepsini çok seviyorum. En sevdiğim renk sürekli değişiyor, bu aralar mor diyebilirim. Ya da yeşil. Yok yok sarı. Canlı renkleri mi seversiniz yoksa dikkat çekmeyen sakin renkleri mi?
Cenan: Canlı renkleri severim, renklerin insanların enerjilerine etki ettiğine inanırım.
Ebru: Ruh halime göre değişir. Genel olarak canlı renkler diyebilirim. Çocukluğunuzu hatırlatan bir renk var mı? Cenan: Beyaz. Kayseri’de büyüdüğüm için çok kar yağışlı bi çocukluk aklıma geliyor.
Ebru: Mavi. Çocukluk fotoğraflarımın çoğunda mavi giyiyorum. Kendinize hangi renkleri yakıştırıyorsunuz?
Cenan: Renkli giyinmeyi seviyorum ama kendime koyu renkleri daha çok yakıştırıyorum.
Ebru: Kendime sarı, mor, kırmızı, mavi, turuncu, beyaz ve siyahı yakıştırıyorum. Bir renk olarak kendinizi tanımlasanız hangi renk olduğunuzu söylersiniz?
Cenan: Belki gri. Bazen fazla siyahım bazen fazla beyaz.
Ebru: Siyah. Herkesten biraz daha siyah olduğum için olabilir.
İlk kez gideceğiniz romantik bir buluşmada ne renk giyinmeyi tercih edersiniz?
Cenan: Risk almam siyah giyerim.
Ebru: Kırmızı ya da Siyah. Risk almaya gerek yok. Mavi renk sizin için ne ifade ediyor?
Cenan: Mavi bana hep sonsuzluk ve umudu çağrıştırıyor. Gökyüzü ve denizin etkisi sanırım.
Ebru: Masumiyet. Tiyatro ve sinema perdelerinin rengi kırmızı dışında bir renk olacak olsa sizce en uygun renk hangisi olurdu?
Cenan: Kırmızıya o kadar alışmışım ki hayal edince bile oturtamadım başka renkleri. Konseptimiz olan mavi olsun.
Ebru: Lacivert.
Çok güzel hareketlerin en mavisi kimdir?
Cenan: Mavi güven, rahatlatan ve huzur veren demekse Çok Güzel Hareketler masmavidir. Birlikte emekleyen, birlikte ilk adımını atan ve birlikte koşan bir ekipte herkes mavi olmak zorundadır.
Ebru: Herkes olabilir. O an sahnede kiminle oynuyorsam ya da skeç kötü gittiğinde kim kurtarırsa O’dur.
Mavi renk erkekleri maskülen gösterir mi? Renkleri maskülen veya feminen diye ayırdığınız oluyor mu?
Cenan: Renk ayrımcılığına karşıyım.
Ebru: Söz konusu renk bile olsa cinsiyetçiliğe karşıyım. Kendine yakıştırdığı sürece herkes istediği rengi giymeli. Tercih edilen renklerin insanların hayata bakış açısını yansıttığını düşünüyor musunuz?
Cenan: Hayata bakış açısı gibi genel bir şey diyemem ama günlük ruh halini yansıttığına inanırım.
Ebru: Evet düşünüyorum. Sonuçta renk seçimi içten gelerek yapılan bir şey.
Renkler görsel medyada en hızlı iletişim şeklidir. Profesyonel anlamda renklerin verdiği mesajları izleyicinizle kurduğunuz iletişimde gerek ekran önünde gerek sosyal medyada etkin olarak kullanıyor musunuz?
Cenan: Kullandığımı söyleyemem. Ama biraz daha araştırıp, kullanmak gerektiğini düşünüyorum.
Ebru: Özellikle renkler aracılığı ile mesaj vermeye çalışmıyorum açıkçası. Güzel hissettiren renkleri, güzel hissettirdiği için paylaşıyor olabilirim.
Renkler olmasaydı… Cenan: Yazık olurdu Ebru: Hayat çok sıkıcı olurdu.
İsminiz bir renk olsaydı… Cenan: Turuncu Ebru: Siyah
Bir tek renk seçecek olsanız… Cenan: Turuncu Ebru: Mavi
Asla kullanmayacağınız renk … Cenan: Yok Ebru: Yok
Gökkuşağına bir renk daha ekleseniz… Cenan: Eklemem Ebru: Siyah
Çok güzel hareketler 2 bir renk olsaydı… Cenan: Mavi Ebru: Mor
Aşk: Kırmızı Aşk: Kırmızı
Heyecan: Yeşil Heyecan: Yeşil
Mutluluk: Mavi Mutluluk: Mavi
Gülümsemek: Pembe Gülümsemek: Pembe
Kahkaha: Sarı Kahkaha: Uçuk Sarı
Ağlamak: Kahverengi Ağlamak: Siyah
Espri: Turuncu Espri: Mavi
Komedi: Sarı Komedi: Turuncu
Drama: Kahverengi Drama: Gri
Başarı: Mavi Başarı: Yeşil
Hayal: Mavi Hayal: Simli Pembe
Umut: Mavi Umut: Beyaz
Özgürlük: Mor Özgürlük: Beyaz