24.12.2016 - 17:41 | Son Güncellenme:
Aytuğ TÜRKAN
Diyalog TV’de katıldığı Detay programında konuşan Birikim Özgür, hem hükümeti hem de ekonomik programa uyulması noktasında gevşek davranan Türkiye’yi eleştirdi. Özgür özellikle 13’üncü maaşı erken ödeyebilmek için Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın attığı adımı eleştirdi. Hükümetin 13’üncü maaş verebilmesi için toplumun geleceğinden çaldığını savunan Özgür, “Sayın Denktaş söylediği tarihte 13’üncü maaşları ödeyebilmek için borçlandı. Bu borcun faizi 1 milyon TL’dir” dedi.
Gazetelere kaynak… “Büyük günah!”
Hükümetin sıkı mali politika uygulamadığına ilişkin çeşitli örnekler ortaya koyan Birikim Özgür, günlük gazetelere hükümet kararıyla verilmesi kararlaştırılan katkıyı da eleştirdi ve şöyle konuştu; “Sistem bütçe açığı verirken siz müsrif yaklaşım sergileyemezsiniz. Hükümetin 7-8 aydır bu hükümetin yaklaşımı budur. Şimdi meram anlatmak zor, teknik olarak süreci bizler iyi görüyoruz. Gazetelere verilen para da bu çerçevede değerlendirilmelidir. Gazetelere kaynak verilebilir ama diğer esnaf ne olacak? Devlet kaynaklarını siz kafanıza göre, siyasi beklentilerinize göre dağıtamazsınız. Bu çok büyük bir günahtır. Bunun eşitliği nerededir? Kamu kaynaklarını ülkeyi kalkındıracak şekilde doğru maksatlarla kullanmanız gerekmektedir.”
“13’üncü maaş için 80 milyon TL borçlandılar”
“13’üncü maaşların ödenmesine yönelik hükümetin kısa vadeli yüksek faizli 80 milyon TL’lik bir borçlanma yaptığını öğrendim. Sayın Denktaş bütçe görüşmeleri bitmeden 13’üncü maaşları ödeyeceğini açıkladığı için yaklaşık 1 milyon TL’lik faiz ödenmesi pahasına bu adım atılmıştır. 3 gün sonra bir ödeme yapılsaydı belki de böylesi bir para ödenmeyecekti” diyen Birikim Özgür, 2016 yılı bitmeden hükümetin 2017’nin kaynaklarından harcamaya yöneldiğini savundu.
Özgür, bunun 2017 yılı içerisinde mali bir krize yol açabileceğini belirtti. Mali disiplin ilkesiyle bu adımların örtüşmediğine dikkat çeken Özgür, “Bu ülkenin Maliye Bakanı şov yapmak için arkasına bakmadan 1 milyon TL’yi heba edebiliyor” dedi.
“Ben geri zekalı değilim!”
Toplumda ödeyen iyi, ödeyemeyen kötü şeklinde bir algı yaratılmak istendiğine dikkat çeken Özgür, “Siz istediğiniz kadar kamu iç borcu kapatma ilkesiyle maliyeyi yönetmeye çalışın, bir de saldırıya maruz kalabiliyorsunuz. Ben bu tip yaklaşımları maksatlı buluyorum” dedi. Özgür sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mali disipline önem veren tu kaka, bu konularda tüm prensipleri yerle bir edenler algı operasyonuyla takdir ediyor, halk da bunu satın alıyor. Bu Kuzey Kıbrıs’taki çarpık yapılaşmanın göstergesidir. Ben Birikim Özgür olarak geri zekalı değilim kimse kusura bakmasın. Ben de popülizm yapmayı çok iyi becerebilirim ama bir görev yapıyorsanız o görevin evrensel kurallarına uygun ve sorunları kalıcı bir şekilde çözebilmek adına çaba sarf etmeniz gerekiyor. Bu siyasi yaklaşım tutmuyorsa, bunun kök nedenlerini tespit etmek lazımdır.”
“3 ayda bir kontrol”
Mali protokole uyulmamasını eleştiren Birikim Özgür, bu konuda Türkiye’yi de suçladı ve ne yapılması gerektiğine ilişkin bir fikir ortaya atarak şunları aktardı, “Türkiye bize artık 3 aylık dilimlerle, nasıl ki Troyka anlaşma imzaladığı ülkelere üç aylık dilimler halinde krediler sunuyor, Türkiye’de her 3 ayda bir izleme çalışması yapsın, reformlar yapıldı mı, mali disipline uyuldu mu raporunu hazırlasın. Yapılması gereken işler yapılmadıysa ek süre versin ve o sürenin sonunda krediyi onaylasın.”