30.01.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Televİzyon yayıncılığı ve izleyici profili değişik bir ülke olduğumuza inanıyorum... Bir dizinin her bölümü haftada iki kere yayınlanır. Bir dizinin her bölümü, haftada iki kere izlenir. Pek öyle fazla kafa çalıştırmayı sevmediğimizden bir dizinin yenisi ile eskisi arasındaki farkı anlamak zor gibi gelebilir. Her dizinin asıl gününü ve tekrar gününü akılda tutacaksın. Günlük har gür arasında da bu, akşama kadar kafanda kalacak. Epey zor iş... Ama çözümü var; alttan mutlaka yazı geçer "... yeni bölümü perşembe günü saat..." diye. Hah dersiniz demek ki, bu eski bölümüymüş. Tabii bu benim gibi hepsini birbirine karıştıranlar içindir. İzlediğim bölüm yeniymiş gibi gelir ama o yazıyı görünce birden eskiyi izlermiş havasına girerim. Bu nasıl mı olur? Profil meselesi. İzlediğinin eski ya da yeni olması anlık meseledir. Senin için de ayrıca yeni bölüm de olabilir çünkü, onu da daha önce izlememişsindir. Bu durumda eski bölüm yeni olur, yeni bölüm ise daha bir yeni bölüm olarak izlenmek üzere iki gün bekler. Değişik bir izleyici profili... Var mı böylesi?
MesleĞİn duayenlerinden sevgili Sami Kohen ağabeyimiz şu günler pek bir dertli. Malum, uzmanlık alanına giren bir durum var ortada... Görüş almak için arayan arayana... Mesleğe yıllarını vermiş; okumuş, gezmiş, haber yapmış bir gazeteci ağabeyimizin birikimlerinden yararlanmak tabii ki güzel. Ama bir de işin başka tarafı var. Bizde açarlar telefon, "Sizi davet ettik, buyrun konuşun" derler. Sen kalkar gidersin, yeri gelir saatlerce beklersin, program biter bir o kadar yolu geri tepersin, pestil vaziyette eve gelirsin. Ne oldu? Televizyonda konuştuk. Peki bu emeğin karşılığı? Alacağın yanıt şu: "İşte bak seni gördüler şanına şan kattın ya!" Sami ağabey ile bu durumu konuştuk. Ama bizde sistem iki taraflı sakat. Özel televizyonlar zaten bu işin kıyısından bile geçmiyorlar. Ama konuk olanlar da koştura koştura gidiyorlar. Doktorların vizite ücreti, avukatların müşterisi, gazetecilerin de piyasası artar! Geleceğe yatırımdır televizyonda konuk olmak bizde... Hatta bazılarının adları "bordrollü konuğa" çıkmıştır!
Ebru Gündeş’in hayranı plak şirketini basmış. Gündeş; "fanatik hayranım" demiş. Bizde ilginç ayrımlar vardır... "İmam nikâhlı eş" deriz sıyırırız, "fanatik hayran deriz" vururuz... Böyle hayranlığın bir diğer adı da katilliktir. Kıskanır vurur, içer kurşun atar vs... Fanatiktir ne yapsa yeridir.