Demet Eyi
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu, İstanbul'un geri kalmış semtlerinde açtığı "Toplum Merkezleri", buralarda yaşayanların özellikle de kadınların aydınlatılmasında önemli adımlar atıyor.
Her yıl binlerce insana hizmet veren toplum merkezlerinde kadınlara yönelik kurs ve eğitsel çalışmaların yoğunluğu dikkat çekiyor.
İstanbul'da Okmeydanı, Sultanbeyli, Gazi Mahallesi, Kocamustafapaşa, Ümraniye ve Yakacık'ta bulunan toplum merkezleri isteğe bağlı olarak çalışmalarını yönlendiriyor.
1998 yılından açılan Okmeydanı Toplum Merkezi Müdürü Nejmiye Melemen, toplum merkezlerinin sadece ücretsiz kurslar düzenleyen kurumlar olmadığının altını çizerek, "Amacımız başta kadın ve çocukları eğitmek, bilinçlendirmek, kendilerine güvenlerini sağlamak ve her konuda onlara yardımcı olabilmek" diyor.
Merkezlerdeki faaliyetlerden yararlanan kadınların çoğu evhanımı olduğunu belirten Melemen, birçoğunun okuma yazma bilmediğini veya ilkokul mezunu olduğunu ifade etti. Kadınların en fazla okuma yazma kursuna ilgi gösterdiklerinin altını çizen Melemen, talep edilen bütün kursları açmaya çalıştıklarını söyledi. İmkanlarının kısıtlı olduğunu ifade eden Melemen, gerek maddi yardıma gerekse gönüllü çalışanlara ihtiyaç duyduklarını kaydetti.
Okmeydanı Toplum Merkezi'nde çocuklara ve yetişkinlere yönelik okuma yazma, ingilizce, matematik, bağlama, el sanatları, kumaş
boyama, seramik ve kadınlar için tiyatro kursu bulunuyor. Ayrıca çeşitli eğitsel çalışmalarla kadınlara hakları ve bunları nasıl kullanacakları öğretiliyor. Merkezde kadınlara yönelik eğitsel çalışmaların başında Yasal Okur Yazarlık ve Kadın İnsan Hakları Pojesi (KİYOP)'la her hafta kadınla ilgili bir sorunun ele alınıp işleniyor. Altı yaşında çocuğu olan annelere yönelik ve onların çocuklarını okula hazırlamalarını amaçlayan "Zihinsel
Eğitim Projesi" çocuğun gelişiminden haberdar annelerin yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Bunların yanı sıra merkezde bulunan Uzman Psikolog Müge Tokad, kadınların ve çocukların her türlü sorunuyla ilgilenerek onları yönlendiriyor ve psikolojik destek veriyor.
Toplum Merkezi'ndeki bütün kurslar ücretsiz buna karşılık merkezin temizliğine, çay,
yemek gibi işlerin yapılmasına kursiyerler de yardımcı oluyor. Tam bir işbölümünün yaşandığı merkezde kursiyerlerin çocuklarının bakıldığı bir de kreş bulunuyor.
Necmiye Melemen, toplum merkezlerinin bireyin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlamaya çalıştıklarını belirterek belirterek, "Özellikle kadınların kendilerine güvenleri yok. Evlerinin dışında bir hayat olmadığını düşünüyorlar. Biz burada onlara kendilerini ifade etmelerini ve kendi kimliklerini bulmalarını sağlamaya çalışıyoruz." diyor. Merkezdeki çalışmalara katılan kadınların büyük değişimlar yaşadığının altını çizen Melemen, "Tiyatro kursuna başlayan kadınların çoğu okuma yazma bile bilmiyordu ama şimdi hem okuma yazmayı öğrendiler hemde çok başarılı bir tiyatrocu oldular" derken, isteyen kadınlara iş bulduklarını da kaydetti.
Toplum Merkezi'ndeki okuma yazma kursuna gelen 64 yaşındaki Kadriye Konuk, okuma yazma bilmemenin çok kötü olduğunu belirterek, "Bugüne kadar öğrenmediğim için çok pişmanım, artık gazeteleri kendim okumak istiyorum" diyor
Güler Atay 17 yaşında olmasına karşın okuma yazma bilmediğini belirterek, "Bunun çok ezikliğini yaşadım. Arkadaşlarım okuma yazma bilmediğime inanmıyor kısa sürede okuma yazma öğreneceğime inanıyorum. Okuma yazma öğrendikten sonra çalışmayı düşünüyorum"
Toplum Merkezi'nde resim ve ingilizce kursuna katılan Türk Halk Müziği sanatçısı Yadigar Altay'da bu tür merkezlerin çoğalmasını gerektiğini belirterek, "Burada insanlar kaynaşıyor, herşeyi paylaşıyoruz insanlara eksik yönlerini tamamlama olanağı sağlanıyor"
Tiyatro kursuna katılan evhanımı Nuriye Yörükoğlu, merkezdeki çalışmalara katıldıktan sonra kendisinde önemli değişiklikler olduğunun altını çizerek, "Önceden sadece eşim ve çocuklarım için yaşıyordum. Oysa buraya geldikten sonra kendim içinde yaşamaya başladım. Dünyaya ve hayata bakış açım değişti. Kendimi ben olarak burada keşfettim. Herşeyden önemlisi kendime güvenim geldi. Artık bütün zorlukların üstesinden gelecek güçte olduğuma inanıyorum.
Merkezde görev alan öğrtemenlerin birçoğu gönüllü çalışıyor. Kadınlara tiyatro dersi veren Jale Karabekir, yaptığı işten büyük mutluluk duyduğunu belirterek, "Kursa katılan kadınların çoğunun kendine güveni yoktu. Sahneye çıkmaktan korkuyorlardı. Biz sadece korkularını yenmelerine ve içlerindeki yeteneği dışarı çıkarmalarına yardım ettik".