09.07.2012 - 13:56 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ
Adını aldığı barajın su toplama havzalarından gelen su sesini bile duyabileceğiniz sakinlikte tesisler bulunan Yuvacık, 12 kmlik orman yolunda bile aradığımız özlediğimiz veriyor. Yüksek ağaçlarla çevrili yol barajın kenarından ilerlerken, vahşi tabiat büyük kentlerde yaşayan herkesin emeklilik hayallerini kurduğu yeşil alanlar akıllara geliyor. İzmit Körfezi’nin güney ucundaki Yuvacık aslında iki dağ arasındaki bir yayla gibi uzanıyor önümüzde. Yeşilin birkaç tonunun bulunabildiği Yuvacık’ın doğal güzelliklerinin bitki ve hayvan çeşitliliğine de fazlasıyla yansıyor. Flora ve fauna yapısı hayli zengin olan belde, Başiskele Belediyesi sınırlarında yer alırken son günlerdeki popülüratesiyle Kocaeli’nin en bilinen yerlerinden biri olma yolunda ilerliyor. 2020 yılına kadar Kocaeli’nin su ihtiyacını karşılaması planlanan Yuvacık Barajı’nın varlığı bölgede yeşilin ve boş alanların korunmasını da sağlamış. Karadeniz’deki doğaya saygı duyarak sürdürdükleri yaşamlarını aynı çerçevede Yuvacık’ta sürdüren vatandaşlar yeşilin önemini fazlasıyla kavramış olmalılar.
Doğanın İçinde heyecan arayanlara
Yol boyunca yükseklik artarken sağ taraftaki tesislerinde fazlalaştığın görebiliyoruz. Rakım 166 metreye kadar çıkarken uzun ve virajlı yol insanı yormuyor aksine keyif veriyor. Özellikle farklı doğa sporları yapmak isteyen hatta doğa ve adrenalini birleştirmek isteyen maceracıların hızla keşfettiği Yuvacık’ta; paintball, ATV(4 tekerlekli arazi taşıtı), jeep safari ve yürüyüş turları rahatlıkla yapılabiliyor. Yüksek ağaçların gölgesinde hemen her yaş grubunun yapabileceği yürüyüş rotaları bulunan Yuvacık, kampçılık ve izcilik gibi farklı branşlar içinde uygun. Soğuğa en dayanıklı insanın bile içinde birkaç saniyeden fazla duramayacağı serinlikte akan dere yeşille birleşince görsel güzelliği ikiye katlıyor ve doğa fotoğrafçıları içinde eşsiz bir ortam sunuyor.
Doğa sporlarının çıkış merkezi
Zengin su kaynaklarına sahip olan Yuvacık'taki tesislerden biri olan Karaaslan Tesisleri, bu derenin hemen kenarında kurulurken gölgesinde dinlenenlere derin bir sessizlik veriyor. 20 yıl önce bölgeye ilk gelen dağ yürüyüşçülerine bir masa bir bakır tavayla hizmet vererek başlanan tesis bugünlerde 500 kişilik restoranıyla bir açık hava lokantasına dönüşmüş. Karadeniz usulü balık ve olmazsa olmazı muhlama, Karaaslan Tesisleri’nin en özel menülerini oluşturuyor. Gün boyu açık olan restoranların yanında ahşap evlerde konaklamada tesislerde doğayla buluşmak isteyenlerin hizmetine sunuluyor. Ahşap evler, sesiyle huzur dağıtan derenin tam üzerinde kurulurken yaz geceleri bile kalın bir şeyler giymenizi gerektirecek kadar serin oluyor. İstenirse derenin içinde kurulan sofralar doğanın yenileyici gücünü hissetmek için bir fırsat olurken, yine tesislerden çıkılan farklı doğa yürüyüşü rotaları bir günlük etkinlikte beklenenden fazlasını veriyor. Kirazpınarı’na yüksek meşe ağaçları gölgesinde gidilebilir, Servetiye Şelalesi’ne çıkılabilir yada beşkayalar’a çıkılarak dağ çileği yiyebilirsiniz. Hafif yada yüksek tempolu doğa yürüyüşleri içinde 4 parkurun bulunduğu ormanlık alanda attığınız her adımda suyun rahatlatıcı sesini duyabiliyorsunuz. Karaaslan Alabalık Tesisleri’nin leziz mutfağının yanı sıra öne çıkan bir diğer özelliği de tembellik hakkını kullanıp hamakta sallanarak kitap okumak isteyenlerinde düşünülmesi. Çocukların güvenle oynayabileceği iki çocuk parkı tesisin herkese uygun aktivitelerle donatılmış olduğunu da gösteriyor.