30.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda cumhuriyetin ilan edildiği 1. Meclis önünden “Bugünden itibaren temel hedef ve görevimiz cumhuriyeti tam demokrasiyle taçlandırmaktır” mesajını verdi.
CHP, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı çerçevesinde cumhuriyetin ilan edildiği 1. Meclis binası önünde toplandı. Kılıçdaroğlu, 1. Meclis önünde 5 bini aşkın vatandaşa seslendiği konuşmasında “Cumhuriyetimizi tam demokrasi ile taçlandıracağız. Bizim yolumuz, ülkümüz gerçek anlamda tam demokrasiyi sağlamaktan geçiyor” dedi. 29 Ekim 1923’te Mehmet Emin Yurdakul’un Meclis’te yaptığı konuşmada, Erzurum’da bulunduğu dönemde tifo salgınında bir yıl içerisinde halktan bin 500 kişinin, askerden de 700 kişinin öldüğünü anlattığını hatırlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
‘Ne führer ne reis’
“Cumhuriyet ilan edilirken, aynı zamanda ülkenin sorunları da Mecliste görüşülüyordu. Dolayısıyla hem o sorunları bilmek hem üretilen çözümlere sahip çıkmak hepimizin yurtseverlik, vatan görevidir. Cumhuriyet, özgürlük demektir. Yani, padişahın kulu değil, duçe’nin kulu değil, führer’in kulu değil, reisin kulu değil sadece ve sadece Cumhuriyet’in özgür bireyi olmaktır. Nâzım diyor ya, ‘Yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim’. Evet, Cumhuriyet insanın insana kulluğunu yok eden bir rejimin adıdır. O nedenle ne padişah ne Führer ne reis ne bir başka kişi, hiç kimse özgürlüklerimizi sınırlayamaz. Cumhuriyet, kadın erkek eşitliği demektir. Türkiye’deki bütün kadınlara sesleniyorum; sizin gerçek eviniz, sizin gerçek çatınız, CHP’dir.”
“Mustafa Kemal’in deyimiyle Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
‘Kinle yönetiyorlar’
“Cumhuriyet aydınlanma ve aynı zamanda aklın özgürlüğü demektir. Cumhuriyet fırsat eşitliğini demektir. Cumhuriyet’in sayesinde, devletin önemli makamlarına gelenlerin bugün cumhuriyeti biraz dikkate almadan, ‘Cumhuriyet de neymiş’ gibi laflar edenler, cumhuriyete ihanet edenlerdir. Atatürk’e suikast düzenleyenlerin çocukları devlette önemli makamlara gelmiştir. Bugün geldiğimiz noktada devlet kinle öfkeyle yönetiliyor. Oysa Mustafa Kemal ve arkadaşları devleti kinle öfkeyle öç alma duygusuyla yönetmediler. Onlar devleti akılla mantıkla bilgiyle birikimle yönettiler. Cumhuriyet’i kuranlar ve onun kadroları üç büyük devrime imza attılar. Cumhuriyet’i kurdular, çok partili yaşama geçtiler, sosyal demokrasiyi getirdiler. Şimdi hep birlikte dördüncü devrime hazır olmak zorundayız. Çocuklarımıza, cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılmış bir Türkiye bırakmak için yani tam demokrasi devrimini gerçekleştirmek için yola çıkmak zorundayız.”
‘Bedelini ödeyeceğim’
Bugünden itibaren temel hedef ve görevimiz cumhuriyeti tam demokrasiyle taçlandırmaktır. 29 Ekim’de bir çok sınırlama getirildi. Cumhuriyet’i, demokrasiyi içine sindiremeyenler ve vatandaşın üstüne baskı kurmak isteyenler var. Cumhuriyet kolay kurulmadı. CHP Genel Başkanı olarak size söz veriyorum; Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak için her türlü mücadeleyi yapacağım, her türlü fedakârlığa katlanacağım eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa sözüm söz o bedeli önce ben ödeyeceğim.”
Ankara Garı’na karanfil
CHP’den alternatif törenler!