Yeni süreç büyük iktidarın inşasıdır
05.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
CHP’nin oy oranını yükseltmesinin 5 yıllık bir stratejinin ürünü olduğunu değerlendiren CHP kurmayları, bu seçimde “kentli muhafazakârlar”ın da desteğini aldıklarını belirterek, “Bundan sonraki süreç büyük iktidarın inşasıdır” yorumunu yaptı.
Yerel seçimlerden dikkati çeken bir başarı elde ederek çıkan CHP’nin yönetim kademesi, bir yandan itiraz süreçlerini yürütürken, bir yandan da seçim sonuçlarını analiz ediyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2014’ten bu yana “ısrarla” yürüttüğü, “farklı parti tabanlarından oy alma” stratejisinin ilk kez somut sonuçlar verdiğini vurgulayan parti kurmayları, “Toplum Türkiye’de bir değişimin olacağını gördü. Her şeyin değişebileceğini gösterdik. Kentli muhafazakârların desteğini aldık. Bundan sonraki süreç büyük iktidarın inşasıdır” yorumunu yaptı.
31 Mart seçimleri itiraz süreçleri dışında geride kalırken, siyasi partiler de kendi içinde seçimin sonuçlarını değerlendiriyor. Kılıçdaroğlu da zaman zaman kurmaylarıyla bir araya gelerek, seçmenin mesajlarını analiz ediyor.
Beş yıllık strateji
Kılıçdaroğlu’nun yakın kurmayları, CHP’nin özellikle büyükşehirlerde yükselen oy oranının bir “tesadüf” olmadığını, 5 yıllık bir stratejinin ürünü olduğunu değerlendiriyor. Kurmaylar, Kılıçdaroğlu’nun 2014’te Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı göstererek, CHP dışındaki siyasi parti tabanlarından oy alabilme stratejisini somut olarak başlattığını belirtiyor. Kılıçdaroğlu’nun bu süreçte farklı parti tabanlarının, özellikle de kentli muhafazakarların hassasiyetlerine yönelik birçok çalışma yaptırdığını anımsatan kurmaylar, bu kesim üzerine “odak grup” çalışmaları yapıldığını ve akademisyenle yapılan tartışmalara bizzat Kılıçdaroğlu’nun katıldığını ifade ediyor. Kurmaylar parti söylemlerinin bu çalışmalardan çıkan sonuçlar üzerine değiştirildiğini kaydediyor.
‘Duvarlar yıkılıyor’
Kurmaylar, bu stratejinin sonucu olarak ilk kez bu seçimde “kentli muhafazakârlar” olarak tanımladıkları kesimin desteğini aldıklarını ifade ederken, şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Bu seçim başarısını, ‘Kılıçdaroğlu doktrininin’ başarısı olarak tanımlıyoruz. Toplumun umutsuz kalan, kendini yenik sayan bütün unsurları aslında demokrasinin bir zafer olarak algılanmasını sağladı. Biz 25 yıldır iktidar bekliyoruz, bizimle birlikte bekleyen toplum kesimi de ilk kez bir değişim gördü. Her şeyin değişebileceğini göstermiş olduk. Duvarlar yıkılıyor. Ama bu duvarların altında kimseyi bırakmıyoruz. Kılıçdaroğlu doktrini tutmuştur, bundan sonraki süreç büyük iktidarın inşasıdır.”
