08.03.2014 - 21:23 | Son Güncellenme:
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, uçakla geldiği Adana Havalimanı'nda partililer tarafından büyük coşkuyla karşılandı. Kalabalık arasında seçim otobüsüne güçlükle binen Kılıçdaroğlu'na kadın partililer kırmızı karanfil verdi, bazıları da sarılarak öptü. Kılıçdaroğlu, seçim otobüsüyle Adana'nın Kozan İlçesi'ne gitmek için yola çıktı. Şehir merkezinden geçerek halkı selamlayan Kılıçdaroğlu'nun bulunduğu otobüs, sık sık partililerce durduruldu. Sarıçam İlçesi'nde durdurulan seçim otobüsünden toplanan partililere kısa bir konuşma yaptı. "Siyasete halk için girdim, sizin için mücadele edeceğim. Bu ülkede yoksulluğu, yolsuzluğu hepsini bitireceğiz. Tek güvencem sizsiniz, tek desteğim sizsiniz" diyen Kılıçdaroğlu, yol üzerindeki İmamoğlu İlçesi'nde de durduruldu.
ÜLKE TEMİZ SİYASETLE YÖNETİLİR
Seçim otobüsü üzerinde bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, "Asıl ben Kozan'da mitinge katılacaktım. Burada korsan miting düzenlemişsiniz bundan dolayı sizi Silivri'ye göndereceğim. Biliyorsunuz bunların döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Genelkurmay Başkanı 'terörist' diye hapse atıldı. Devletin bütün sırlarına vakıf, yıllarını devlete vermiş, saygın bir kişi nasıl olurda terörist diye hapse atılır. Dün serbest bırakıldı. Kendisini telefonla aradım, geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Buradan hepinize bir düşüncemi dile getirmek istiyorum. Bir ülke temiz siyasetle yönetilir. Bir ülke halka hesap vermesini bilen siyasetle yönetilir. Bir ülke için halk kazansın ilkesiyle yönetilir. Siyasetçi zengin olursa halk fakir olur. Burası tarım kenti, ben mazotu çiftçiye 1.5 liraya vereceğime söz verdim. Bana soruyorlar bunun kaynağını nerden bulacaksın diye" diye konuştu.
Bu sırada bir vatandaş 'Ayakkabı kutusundan mı?' diye bağırınca, Kılıçdaroğlu da şunları söyledi; "Türkiye Cumhuriyetin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun miktarı 247 milyar lira. Eski parayla 247 katrilyon lira. Euro olarak 85 milyar euro. Dün Ak Parti mitinginde bir vatandaşın cüzdanı çalınıyor. Fakat korkusundan 'hırsız var' diyemiyor. Dese dövecekler. Ya vatan evlatlarına oy vereceksiniz, ya da bakan evlatlarına oy vereceksiniz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ardından Kozan İlçesi'ne geçti.
KUL HAKKI YİYENLERE HESABINI SORACAĞIM
Kozan İlçesi İsmet Atlı Stadyumu'nun önündeki alanda toplanan yaklaşık 10 bin kişiye hitap etmek için seçim otobüsüne çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, 'Başbakan Kemal' sloganlarıyla karşılandı. Bir daha Kozan'a Başbakan olarak geleceğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim iktidarımızda banka genel müdürlerinin evlerindeki ayakkabı kutularından dolar çıkmayacak. Bizim bakanlarımızın çocuklarının yatak odalarında para kasaları çıkmayacak. Bizim bakanlarımızın çocuklarının yatak odalarından para sayma makinaları ve milyonlar çıkmayacak. Bizim bir bakanımıza hiç kimse 700 bin liralık kol saatini rüşvet olarak veremeyecek. Bizim iktidarımızda hiç bir CHP'li haram parayla umreye gidemeyecektir. Bizim iktidarımızda alın terine değer vereceğiz. Herkesin mutlu olmasını isteyeceğiz. Herkes huzur bulmalı herkes iş güç sahibi olmalı. Herkesin evinde huzur bereket olmalı. En büyük arzum idealim bu" dedi.
Kozan'ın narenciyenin başkenti olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, 2000'de 1 kilo narenciye ile 1 litre mazot alındığını bugün ise 18 kilo narenciyenin 1 litre mazot ettiğini söyledi. Mazotu çiftçiye 1,5 liraya vereceğine dair söz verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini söyle sürdürdü;
SİYASETÇİ MALI GÖTÜREMEZ
"Sözümün arkasındayım. O zaman demişlerdi 'Ya sen kaynağı nerden bulacaksın? En son 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda götürülen paranın miktarı 85 milyar Euro. Yani 247 milyar lira. Şimdi size söz veriyorum. CHP iktidarında kul hakkı yiyenlere hesabını soracağım. 247 milyar lirayı onlardan alacağım ve milletime geri vereceğim. Kendilerine gelince para var; evlatlarına gelince para var. Yeni sülaleleri zengin oldu sözde yırtık ayakkabı ile siyasete girmişlerdi, dünyanın en zengin lideri oldu. Oğlunun evinde çıkan haram para 1 milyar dolar. 17 Aralık sabahı saat sekizi iki geçiyor. Bu, oğlu Bilal'a telefon açıyor. Oğlum şu anda bakanların çocuklarının evlerinde arama yapıyorlar. Bilal oğlan yeni uyanmış, 'Babacığım bir daha anlatır mısın? diyor. Şu bakanların çocuklarının evlerinde arama yapıyorlar. Sende ne var diyor. Babacığım sen biliyorsun, oğlum şimdi ben şimdi sana kardeşin Sümeyye'yi gönderiyorum. Ağabeyin Berat'ı enişteni, dayını amcanı çağır. Hep beraber parayı sıfırlayacaksınız, dağıtın bu parayı. Ertesi gün Şebi Aruz için Konya'ya gidiyoruz. 18 Aralık saat 10.58 yine telefon ediyor. Dördüncü konuşma, oğlum paraları ne yaptınız sıfırladınız mı? Büyük ölçüde hallettim diyor Bilal oğlan. Ne kadar kaldı diyor. 30 milyon Euro kaldı diyor. Şimdi bakınız bunlar onların sesinden çıktı. Bunlara montaj diyor. Ben Kılıçdaroğlu'na montaj yapacağım yayınlayacağım diyor. Adam gibi adamsan, dürüst adamsan, namuslu adamsan benim oğlum Güney Kore'de doktora yapıyor. Güney Kore hükümetinin bursu ile yapıyor. Arada bir oğlum ise skpyeden konuşurum. Benim oğlum ile yaptığım konuşmayı monte et bakalım babacığım 30 milyon Euro'muz kaldı mı diyecek mi? Kendi hırsızlığını kapatmak istiyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı koltuğunda şaibeli bir oturamaz, siyasetçi doğruları söylemek zorunda. Siyasetçi malı götüremez. Ben yürütme organının başıyım diyor. Ben senin yürütme organının başında olduğunu çok iyi biliyorum."
DÜNYAYA REZİL OLDUK
Bu sırada kalabalık 'hırsız' sloganları atınca Kılıçdaroğlu, "Eminim bunu sadece Kozan demiyor bütün dünya söylüyor. Bütün dünyaya rezil olduk" dedi.
17 Aralık operasyonu hakkında konuşmasını sürdüren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"17 Aralık'ta 4 bakan çıktı meydana bütün programlarımızı iptal ettik dedi. Çünkü çocuklarının evlerinde arama yapılıyor. Çıktı bu adam dedi ki dört bakana, istifa edin beni de destekleyen deklarasyon yayınlayın. Erdoğan Bayraktar ben niye istifa edeyim sen söyledin ben de yaptım, senin talimatının altına imza attım. İstifa etmem lazım ise senin de istifa etmem lazım dedi. Bu da mı montaj. Bu konuşmalar yalandır, yanlıştır, montajdır diyorsan, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın kayıtlarını yayınla. Ama yayınlayamadı, yayınlayamaz. Yalancıdan başbakan olmaz hele hele hırsızdan hiç başbakan olmaz. Dört bakandan birisi Zafer Çağlayan 28 seferde 50 milyon dolarlık rüşvet alıyor. Bunu ben demiyorum şu anda TBMM bekleyen fezlekede var. Diğer eski İçişleri Bakanı Muammer Güler sabahın yedisinde oğluna telefon ediyor ne var ne yok. Polisler bastı evde arama yapıyor. Ne var diyor tekrar sen biliyorsun diyor. Ne var oğlum diye tekrar soruyor birkaç kuruş var diyor. Oğlum sana soruyorum kaç lira var diyor. 1 trilyon lira para var diyor. Ak Parti'ye oy veren saygı değer yurttaşlarıma sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyaksınız öyle oy kullanacaksınız. Ya helal ortak olacaksınız ya da harama ortak olacaksınız. Ben sizin kul hakkı yiyenlere, harama ortak almanızı istemem. Annem babam bana kul hakkı yemenin en büyük günah olduğunu öğrettiler. Ben şimdi söylüyorum bir başbakanın oğlunun evinde, devlet bankaları, özel bankalar var iken neden 1 milyar Euro olur. Bakan çocuklarının odalarında 7 büyük para kasası neden olur. Bakan çocuklarının yatak odalarında neden para sayma makinaları olur. Bunların cevabını merak ediyorum. Her vatandaş gibi. Bugün mazot 5 lira ise bunların yüzündendir."
Kılıçdaroğlu, partisinin belediye başkan adaylarını da tanıttıktan sonra Ceyhan İlçesi'ne gitti.
Miting alanında bazı vatandaşlar sahte 1 dolarlık havaya savururken bazıları da sopaya taktıkları ayakkabılarını göstermesi dikkat çekti.
KILIÇDAROĞLU : "ÜLKENİN TEMİZ SİYASETE İHTİYACI VAR"
Kemal Kılıçdaroğlu, Kozan'ın ardından Ceyhan İlçesi'ne geçerken Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan yaklaşık 7 bin kişiye parti otobüsünün üstünden hitap etti. CHP lideri, ülkenin temiz siyasete ihtiyacı olduğunu anlatırken ayakkabı kutusu gösteren bir partiliye "Ayakkabı Kutusu Partisi mi?" diye sordu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi;
"Hırsız var' diyene polis 'Başbakan'a hakaret ettin' diyor. 'Hırsız var' denildiğinde onun adı akla geliyorsa bu ülkenin yönetiminde bir sorun var demektir. Bu ülkenin temiz siyasete ihtiyacı var. Siyaset, temiz adamların işidir. Siyaset halka hesap verme işidir. Siyaset cebi doldurma işi değildir. Siyasetçi zengin olursa bilin ki halk fakirleşmiştir. Bu ülkeye temiz, düzgün siyaseti getireceğim. Kul hakkı yiyenlerden hesabını soracağım. Birdahaki seçimlerde Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak Ceyhan'a geleceğim sizin sayesinde Allah'ın sayesinde. Çalandan- çırpandan hesabını soracağım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak onurlu bir görevdir. Kendini halka adamış siyaset anlayışından geliyoruz. Biz alın terinden üretimden yanayız. Hedefimiz; herkesin eli işe değsin, işi gücü olsun. Herkes evine kazandığı helal ekmeği getirsin. Ülkede barış ve huzur olsun. Çiftçiye sözüm var; Mazotun litresi çiftçi için 1.5 lira olacak. Ev kadınlarına sözüm var. Geliri asgari ücretin altında olan evde aile sigortası olacak. Her evde huzur ve bereket olacak. Annelere sözüm var; Çocuklarınız üniversitede okurken yurt sorunu olmayacak. Esnaf kardeşlerime sözüm var; Emekli olduktan sonra işlerini sürdürmek ya da başka bir işte çalışmak zorunda kalan esnaf kardeşlerimin emekli aylıklarından yüzde 15 sosyal destek primi kesilmeyecek. Esnafın emekli aylığından hiç bir kesinti olmayacak."
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin belediye başkan adaylarını da tanıtıp, Malatya mitingine katılmak üzere Adana'ya gitti.
KILIÇDAROĞLU: "TEMİZ SİYASETİN ADRESİ CHP"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisi tarafından düzenlenen mitingde Malatyalılarla buluştu. Yeni Belediye meydanındaki mitinge yaklaşık 2 saat geç gelen Kılıçdaroğlu, bu gecikmesinden dolayı partililerden özür dilerken, kalabalık sık sık 'Başbakan Kemal’ sloganI attı. Malatyaspor atkısı takarak konuşmasına başlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, meydanda bulunanların Malatyalı olduğunu ifade ederek başka illerden taşıma partilileri Malatya’ya getirmediklerini söyledi.
Herkesin temiz siyaset istediğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Hepimiz temiz siyaset istiyoruz, ahlaklı siyaset, kul hakkı yemeyen bir siyaset istiyoruz. Halka hesap vermeyi görev kabul eden bir siyaset istiyoruz. Her evde huzur ve barış istiyoruz. O zaman bir adresiniz var. O adresi Cumhuriyet Halk partisi."
Temiz siyasetin öncelikli olarak halka hesap vermesinden geçtiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şuan bulunduğumuz meydanda Sümer Fabrikası vardı. Burayı başkalarına verdiler, bir cami vardı onu da yıktılar. CHP kazaen böyle bir şey yapsa şimdi kıyamet kopmuştu. Bütün dünya duysun; biz her inanca saygılıyız, biz her kimliğe saygılıyız. İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır, başımız üzerinde yeri vardır" dedi.
Düne kadar başörtüsü üzerinden siyaset yaptığını söyleyerek hükümeti eleştiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Tüm Türkiye duysun, ister başı açık olsun ister başı kapalı olsun bütün kadınların başımızın üzerinde yeri vardır” dedi. Türkiye’nin ayrıştığını ve adeta herkesin birbirine düşman gözüyle baktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Barış içinde, huzur içinde yaşayan bir Türkiye istiyoruz. Bütün bunların temelinde ise siyasetçiler hırsızlık yapmasın istiyoruz."
17 Aralık yolsuzluk operasyonun demokrasi tarihinde çok önemi bir gün olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, o gün Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmaları partililerle paylaştı. Başbakan Erdoğan’ı eleştiren Kılıçdaroğlu, "Artık bu ülkenin nüfusunun yarısından fazlası Başbakanlık koltuğunda bir baş çalanın olduğuna inanıyor. O koltuk asla kirli, şaibeli insanların oturacağı bir koltuk değildir. O koltuk halkına hesap vereceklerin oturacağı bir koltuğudur” dedi.
"Malatya’nın kayısı üreticisine sesleniyorum" diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Malatya’nın vicdanına sesleniyorum bir Başbakanın oğlunun evinde 1 milyar dolar para olur mu? neden evde saklanır bu para haram mıdır helal mıdır. O zaman Malatya’nın vicdanına sesleniyorum ayın 30’u geliyor elini vicdanına koy öyle git sandığa. Ben harama ortak olacağım deme helale ortak ol, CHP’nin böğrüne bas evet oyunu."
Başbakan Erdoğan’ın kasetler ile ilgili konuşmaların montaj olduğunu söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi ben baş çalana sesleniyorum; Benim oğlum Güney Kore Hükümetinin verdiği bursla doktora yapıyor. Ben oğlumla haftada birkaç kez sky-pe aracılığıyla görüşüyorum. Sen gel bizi dinle. Bende oğluma sorayım paraları sakladınız mı diye. Bana derki burstan az bir para kaldı onunla da ay başını zor getiririm. Hadi bekliyorum montajla" ifadelerini kullandı.
Başbakan’a bu kasetlerin doğru olup olmadığını sorduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Doğru olmadığını söylüyorsun. O zaman bir kurum var herkesin görüşmelerinin kayıtlarının bulunduğu bir yer. Madem öyle o kayıtları açıkla. Senin Bilal ile konuşmadığını öğrenelim. Bizde diyelim ki Başbakan iftira atıyorlar. Sen açıklamadığın sürece ben sana başbakan demiyeceğim senin ünvanın; başçalandır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle tamamladı: "Bunların bir milletvekilleri var diyor ki; 17 Aralık operasyonu bizim günah işleme özgürlüğümüzü elimizden aldı. Müslümanlıkta böyle bir şey var mı. 76 milyonun vicdanına sesleniyorum; Harama ortak olacak mısın olmayacak mısın? Hırsızlığın özgürlüğü mü olur Allah aşkına. Utanmadan söylüyor birde. Herkesin bilmesini isterim Türkiye bu yükü taşıyamaz, bu millet bu yükü taşıyamaz. Yarın bu başçalan başka bir ülkenin başbakanı ile karşılaştığında ne diyecekler; hırsız bir adam geldi diyecekler. Başbakanlık koltuğunda oturamaz o. Sadece yolsuzluk yapsalar iyi, devletin omurgası ile de oynadılar yargı çalışmıyor yargıya müdahale ediyorlar. Konuşmalarında falan iş adamının mahkum olmasını istiyor. Sen hakim misin yahu. Hangi siyasi partiden olursanız olun sizden sadece çalışmanız helal para kazanmamız isteyeceğiz. Hiç kimsenin karşısında olmayacağız. Bizimle aynı görüşte olmadı diye hiç kimsenin kapısına vergi memurları göndermeyeceğiz. Kul hakkından yanayız. Kul hakkı yiyenlere de karşıyız."
Başbakan’ın ülkeyi yönetmekten başka her işi yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, 30 Mart’ta Hükümete dersini vereceklerini söyledi. Yaklaşık yarım saat süren miting sonrası Kemal Kılıçdaroğlu, havayolu ile şehirden ayrıldı.