Tanık Dilovası: Çatlı, Dursun Karataş ile yüz yüze görüştü

1-  Gizli tanık İsmet: İddianamede yer alan gizli tanıklardan İsmet kod adlı kişi, Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’nın Özel Harp Dairesi’nin sağdaki adamı, Dev-Sol örgütünün iki numaralı adamı Paşa Güven’in ise soldaki adamı olduğunu öne sürüyor. Gizli tanık, Çatlı ile DHKP-C örgütü elebaşı Dursun Karataş’ın yüz yüze görüştüklerini belirterek, 12 Eylül öncesi anarşi ve terör ortamının bir merkezden yönlendirildiğine dikkat çekiyor.
2- Gizli tanık Deniz: Gizli tanık Deniz’in anlatımlarına göre, Hizbullah militanları Jandarma Genel Komutanlığı’nda eğitilmiş. Diyarbakır Jandarma Komutanlığı’nca Hizbullah İlim ve Menzil gruplarına bağlı militanlara eğitim verilirken, Doğu Perinçek’in çıkardığı 2000’e Doğru dergisinde çalışan Halit Güngen tarafından bu olay görüntülenmiş ancak fotoğraflar yayınlanmadan Güngen öldürülmüş.
3- Gizli tanık Ahmet: Gizli tanık Ahmet, Hizbullah örgütünün elebaşı Hüseyin Velioğlu’nun cemaatleşme süreci içinde 2 MİT görevlisi ile zaman zaman görüştüğünü öne sürüyor. Beykoz’daki operasyonda öldürülen Velioğlu’nun ayda bir ortadan kaybolduğunu, 1 hafta sonra geldiğinde, “İstanbul’da İranlılar ile görüşmeye gittim” dediğini, ancak uzun yıllar içinde edindiği tecrübeden kendisini yönlendiren gizli güçlerle bir araya geldiğini öne sürüyor.
4- Gizli tanık Dilovası: Dev-Sol üyesi olmak suçundan uzun süre cezaevinde yattığını belirten Dilovası, Kocaeli’de mafya üyeleri, eski Dev-Solcular ve Küçük bağlantısını anlatıyor. Dilovası, Gazi Mahallesi olaylarının ardından örgütün Bayrampaşa sorumlusu Şadi Özpolat ile Susurluk kazasında ölen Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ’ın telefon görüşmelerine tanık olduğunu, Özpolat’ın Kocadağ’a, “Gözaltılar serbest bırakılsın, polis çekilsin” dediğini öne sürüyor. Dilovası, o dönem taşıma kooperetifine gelip giden Küçük’ü kaçırıp sorgulamayı örgüte önerdiğini ancak bunun kabul edilmediğini belirtiyor. MİT görevlisi Hiram Abas, Mit Müsteşarı emekli General Adnan Ersöz, emekli Oramiral Kemal Kayacan gibi suikastların  Dev-Sol’a servis edildiğini öne süren Dilovası, “Görüştüğüm örgütün üst düzey yöneticilerinden bu eylemler için hiçbir istihbarat çalışması yapılmadığını öğrenince şüphelendim. Bu olaylarda Dev-Sol’un tetikçi olarak kulanıldığını anladım” diyor.
5- 9 No’lu gizli tanık: 1995 yılında Gazi Mahallesi’nde kahvehane tarama ve adam öldürme olaylarının bizzat Veli Küçük’ün talimatıyla gerçekleştirildiğini öne sürüyor. Gizli tanık ayrıca Necip Hablemitoğlu suikastının da Veli Küçük’ün talimatıyla Osman Gürbüz tarafından gerçekleştirildiğini öne sürüyor.
6- Gizli tanık C: Sami Hoştan’ın kumarda İzmir’de bir kafeye atılan 2 el bombası ile hayatını kaybeden İbrahim Çiftçi’ye 3 milyon dolar kaybettiği, bu nedenle aralarında husumet oluştuğu, Küçük’ün ise Hoştan’a “Merak etme hallederiz” dediğini öne sürüyor.
7- Gizli tanık Yüksel: DHKP-C’nin gerçekleştirdiği Sabancı eyleminin örgüte prestij kazandırdığı ancak Mustafa Duyar’ın teslim olmasıyla da öyle bir prestij kaybettirdiğini belirtti. Bu nedenle eylem faili olarak teslim olan Duyar’ın pişmanlığını dillendirmesinin de örgütte bomba etkisi yaptığını anlatan tanık Yüksel, Nuri Ergin’in adamları Sami Tokur ve Ahmet Yargüder’in Duyar’ı öldürdüğünü anlattı. Örgütün bu işi 300 bin dolara yaptıracağını Adil Yanık’ın idareye haber vermesi üzerine Yanık’ın gözünün kör edildiğini iddia ediyor.
8- Gizli tanık 17: Veli Küçük ve adamlarının Ümraniye’de, mülkiyeti Anayasa Mahkemesi eski başkanına ait eski binada barındıklarını öne sürüyor. Güvenlik şirketi adı altında 150 kişiyi işe alan Küçük’ün, Cumhuriyet Muhafızları adında bir birim oluşturduğunu iddia ediyor. Ankara’da Meclis önünde büyük bir kalabalığın toplanacağını, insanların birdenbire ceplerindeki kalpakları, bordo ve siyah bereleri takarak Meclis’e yürüyeceklerini, kalabalığın önünde bu oluşumda yer alan Ahmet Hurşit Tolon ve bir kısım emekli paşaların yer alacağını, Meclis’i koruyan askeri birliğin bu kişileri görünce direnemeyecekleri anlattıklarını ileri sürüyor. İstanbul’da tekstilcilere 10 bin adet kalpak, bere sipariş verildiğini, ancak maliyetin yüksek olmasından dolayı bundan vazgeçildiğini anlatan gizli tanık 17, Fikri Karadağ’ın hükümetin ihanet içinde olduğunu, başka ihanet edenlerin de bulunduğunu, elinde 13 bin 500 kişilik ihanet edenlerin listesi olduğunu, hatta ordunun gerekli müdahaleyi yapmadığından yakınıp bizzat genelkurmay başkanına küfür ettiğini de duyduğunu iddia etti.
9- Gizli tanık Galip: Örgüte 1980 ihtilali olacağı bilgisinin bültenle verildiğini ve militanların grup grup yurtdışına kaçtığını öne sürüyor. PKK?elebaşısı Abdullah Öcalan’ın, pilot olan Necati’yle ilişkisini anlatan Galip, Necati’nin Öcalan’a Ankara’dayken para yardımı yaptığını, Necati’nin görevinin Öcalan’ı kontrol etmek olduğunu, Öcalan’ın 1976-1977 yılında başlayan ilişkilerinin yurtdışına kaçışına kadar sürdüğünü ileri sürüyor. Pilot Necati’nin bir uçak kazasında öldüğünü de Yalçın Küçük’ün söylediğini öne süren Galip, “Uğur Mumcu öldürüldükten sonra Öcalan bana, Mumcu’nun kendisinin pilot Necati ve Kesire Yıldırım ile olan ilişkisini araştırdığı için öldürüldüğünü söyledi” diyor.