25.12.2021 - 14:55 | Son Güncellenme:
Hasan KIRMIZITAŞ- Kadir GÜNEŞ- Ahmet ATMACA- Ahmet KILIÇ/ GAZİANTEP (DHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğleden sonra Gaziantep'e geldi. Havalimanında karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsle AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'na hareket etti.
Güzergahı üzerinde halkı selamlayan Erdoğan, Akkent Kültür Merkezi'nde partililere seslendi. Gaziantep'in düşman işgalinde kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümünde kente gelmekten mutlu olduğunu belirterek, konuşmasına başlayan Erdoğan, "15 ay sonra yeniden Gaziantepli kardeşlerimle kucaklaşmanın bahtiyarlığı içindeyim" dedi.
'GENÇLERİMİZİN ANLAMASI GEREK'
81 ile eşit davrandıklarını ve 84 milyon vatandaşı kardeş olarak gördüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehirlerimize hizmet götürürken asla ayrım yapmadık, yapmıyoruz ancak tarihiyle kahramanlık hikayeleriyle, milli mücadelede öncü rolüyle Gaziantep'in gönlümüzde ayrı bir yeri bulunuyor. Antep 'Gazi' unvanı ile müşerref olmuş dünyada ilk ve tek şehirdir. Antep; ezan ve bayrak uğrunda 6 bin 317 yiğidini toprağa vermiş yürekli bir şehir. Antep; istiklal ve istikbali için ağrı bedel ödemiş cefakar bir şehir. 2002'den beri kutlu davamıza sahip çıkmış, bizimle yol yürümüş vefakar bir şehirdir. Antep'i Gaziantep yapan, bu şehre ruhunu, karakterini, asaletini veren hasletlerin bilinmesi çok önemli. Bir asır önce bu topraklarda yazılan direniş destanını özellikle gençlerimizin anlaması, hafızalarına kazıması gerekiyor" diye konuştu.
'TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLMAYA DEVAM EDECEK'
Gaziantep'in bir asır önce şanlı direnişle destan yazdığını bugün de ticaret ve üretim başta olmak üzere her alanda tarih yazmaya devam ettiğini dile getiren Erdoğan, "Vatanımızın tepesinde işgal bulutları dolaştığı dönemde Gaziantep mücadelesiyle nasıl umut aşıladıysa üreterek çalışarak ekonomiye katkı sağlayarak ülkemize örnek oluyor. Gaziantep'in yatırımda, istihdamda, üretimde, ihracatta bütünüyle inşallah büyümede Türkiye'de örnek olmaya devam edeceğine inanıyorum. Yardımseverlikte, mazlum ve mağdurda ensar olmakta gösterdiği başarı her türlü takdirin üzerindedir. Son 2 yıldır salgın döneminde Gaziantep başarısıyla bizim ve milletimizin gurur kaynağı oldu" dedi.
'EYVALLAH ETMEDİK'
Gaziantep'e 15 ay önce 26 Eylül 2020 tarihinde gelerek 300 fabrikanın açılışını yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Salgın nedeniyle belirsizlik hüküm sürerken Gaziantep'te yatırım bedeli 15 milyar lirayı bulan 300 yeni fabrika açılışı yaptık. Çoğunluğu 5'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan yatırımlarla 45 bin vatandaşımıza doğrudan, 100 bin insanımıza dolaylı istihdam imkanı sağladık. Bu süreçte ülkemizin dört bir köşesinde yeni yatırımları hayata geçirdik. Böylece şartlar ne olursa olsun yatırım, üretim, istihdam, ihracattan taviz vermeyeceğimizi dünyaya gösterdik. Tüm dünyayla birlikte ülkemizde salgın sıkıntıları yoğun şekilde hissediliyordu. Birçok ülkede ekonomi durmuş, kepenkler inmiş, insanlar evlere hapsolmuş, seyahat yasakları ve sokağa çıkma kısıtlamaları sıradanlaşmıştı.
Ciddi belirsiz, ümitsizlik ve karamsarlık hakimdi, millet tüm bu sorunlarla uğraşırken muhalefet yangına kürekle gidiyor, milletin derdiyle dertlenmek yerine istismar peşinde koşuyordu. Yandık, bittik, öldük diyerek insanımızın, girişimcimizin, çalışanımızın moralini bozmaya çalıştılar. Tam kapanma çağrıları altında ekonomiyi adeta kontak kapamaya zorladılar. Haritada yerini bilmedikleri ülkeleri örnek göstererek salgınla mücadeleyi sekteye uğratmaya kalktılar. Hükümetle dayanışma sergilemek yerine yalan ve korku siyasetiyle oy devşirme siyaseti yaptılar.
Her fırsatı ülkeyi kötülemek, Türkiye'yi yurt dışındaki odaklara şikayet etmek için kullandılar. Büyükelçilere mektuplar yazdılar. Ne işiniz var büyükelçilerle? Siz ne yaptınız? Belediyeleriniz ne yapıyor? Onu bir millete anlatın. Ortada bir şey yok, kanalizasyonlar her yeri götürüyor. Ağızlarını her açtıklarında hayırlı söz söylemek yerine tüccarı, bürokratı, hakimi, savcıyı, iş adamını, memuru, polisi tehdit eden bir genel başkan var. Türkiye'ye Türkiye'nin üretim altyapısına, bu milletin dirayetine güvenmek yerine çareyi 3-5 kendini bilmezin hezeyanlarında ya da otel lobilerinde buluştukları IMF komiserlerinde aradılar, onlardan medet umdular. Biz ise 2013 Haziran'ında IMF defterini kapattık. 23,5 milyar dolar borcu biz ödedik. Göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolar banka rezervi vardı. Şimdi 120 milyar dorlara dayandık. Biz buyuz. Yönettikleri şehirlerde beceriksizliklerini burada saymıyorum bile. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bunlara eyvallah etmedik. Kendi çapsızlıklarını örtmek için felaket tellallığı yapanlara kulak asmadık. Sağlık altyapısını etkin kullanarak esnek ve özgün modelle süreci başarıyla yönettik."
Türkiye'nin salgın sürecinde yeni sağlık tesisleri yaparak hizmete açtığını hatırlatan Erdoğan, "Bey Kemal hala şehir hastanesi nedir bilmiyor. Bize, 'Bunun bütçede yerini göster' diyor. Sen ne anlarsın bütçeden, bütçe kalemlerinden? 'Merkez Bankası bağımsız değil' diyordu ve oraya gitti. Bağımsız olmasa seni oraya sokarlar mı? Bu kurum sana brifing veriyor, sen bu bilgileri medyayla paylaşıyorsun. Sende bu noktada haysiyet yok. TÜİK'e gitmek istedi. TÜİK, burada cevap verdi. 'Siz Merkez Bankası'nda imtihanı kaybettiniz' dedi. 'Siz yazılı sorun, biz yazılı cevap veririz' dedi. Çılgına döndü, daha sen çok çılgına döneceksin. Çünkü dürüst değilsin, siyasi ahlaktan yoksunsun, 'etik' diye bir şey yok. Kararlı adımlarla yürüyoruz" dedi.
ASİYE' AÇIKLAMASI: BEDELİNİ ÖDEYECEKLER
Pitbull köpeklerinin saldırısında ağır yaralanan Asiye Ateş'i hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, köpek sahiplerinin bedel ödeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Burada bir olay var. 4 yaşındaki Asiye yavrumuzu maalesef bu Pitbull köpekleri adeta parçalama noktasına geldi. Tabi biz hayvan severler noktasında bir yasal düzenleme yapalım, dedik ve yaptık. Şimdi tabi bu yasal düzenlemeyle ortaya bir de bedel çıkıyor. Asiye yavrumuz dün gece kendisini biz ambulans uçakla buradan çok değerli Ömer Özkan beyin hastanesine Antalya Üniversitesi'ne naklettik. Orada gerekli operasyonlar kendisine yapılacak. Tabi ilginç olan bin şey var. Şimdi bu köpekler parası bol olanların köpekleri. Ve ne oluyor, ne gidiyor, ne yapıyorlar; dertleri yok. O yavru orada paramparça oluyor, bu adamlar hala acaba babasını nasıl aldatır, kandırırız bunun gayreti içinde. Kandıramayacak bunların bedelini ödeyeceksiniz. Biz de anneyi de babayı da yavruyu da inşallah elimizden gelen tüm hassasiyetle en ideal şekilde alanında ülkemizde, dünyada parmakla gösterilen doktorlarımızla inşallah tedavisini yaptıracağız. Hep birlikte dua edelim Asiye yavrumuzu kurtarmış olalım. Babasını da kapıcı olarak çalıştığı o yerden alıyoruz, onu da inşallah çok ideal yere çalışmak üzere sevk ediyoruz, Yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen vatandaşımıza 'Nerede bu devlet' dedirtmedik, dedirtmeyeceğiz."
'SİYASET KRİTİK DÖNEMDE ZOR KARAR ALMAYI GEREKTİRİR'
Siyasetin kritik dönemlerde ülke ve millet adına zor kararlar almayı gerektirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasetçi emaneti taşıdığı sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür. Gelecek yerine bugüne odaklananlar tarihin önüne açtığı fırsat penceresini göremez. Ben sürekli siyasetin 'gönül işi', 'ufuk işi' olduğunu söylüyorum. Günü kurtarmak değil, ülkenin çeyrek, yarım asrına damga vurmak olduğun bilmek lazım. 2020 yılını dünyada büyümeyle kapatan iki ülkeden biri Türkiye oldu. 221 milyar dolara ulaşan ihracat ile en yüksek ihracat seviyesine ulaştı. Turizmde geçen yılki kayıpları bu sene telafi ettik ve gelecek yıl daha iyi olacağız. Gaziantep'in yatırım, istihdam, üretim, ihracat kapasitesi artıyor; büyüyor. Bu sene sonunda şehrimizin yaptığı ihracatın 12 milyar doları bulacağı öngörülüyor. Gaziantep'le birlikte ülkemizin gelişmesi kalkınması için çabalayan herkese teşekkür ediyor, önümüzdeki dönemde Gaziantep'ten daha fazla gayret, çaba, başarı bekliyorum" diye konuştu.
Genel hatlarıyla anlattığı ekonomik tablonun muhalefet ile AK Parti ve Cumhur İttifakı arasındaki zihniyet farkını ortay koymaya yeterli olduğuna değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Muhalefet, millete sunacak vizyonunun olmadığını, bu süreçte bir kez daha ortaya koydu. Millete hizmet derdi ne de ülkenin yarınlarına ilgili hayalleri var. Yegane gayesi yalan, iftira, hakaret ile siyaset gemisini yürütmek, koltuklarını borçlu olduklarına şirinlik yapmaktır. Bakın, Şanlıurfa'da ne dedi? 'Şanlıurfa belediyesini verin elektriği bedava vereyim' dedi. Bu adam ne kadar zavallı bir adam. Elektriği kimin ürettiğini bile bilmiyor. Belediyelerin elektrikle ne işi var. Belediye devletten elektriği alır bedelini öder. Adana'da senin belediyen var hadi buyurun, Adana yarısı çifti olan bir ilimiz. Hadi Adana'daki çiftçilere elektriği bedava ver bakalım. Yalan, yalan kendi çıkarları ve ikballeri uğrunda çiğnemeyecekleri değer yok. Biz onlardan ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı iş, söz beklemiyoruz. Sadece gölge etmesinler yeter, diyoruz. Muğla ve Antalya'daki orman yangınları oldu. O belediyeler sizin ne yaptınız? Yine orda bütün evleri, altyapıyı biz yaptık, hala da yapıyoruz. İzmir, bay Kemal'in milletvekili olduğu il. İzmir'de bütün o afetlerin olduğu bölgede o evleri kimler yaptı? Biz yaptık. Bizde laf yok icraat var. Bay Kemal'de laf, laf başka bir şey yok."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde, partililerden 2023 yılında yapılacak seçime kadar kapı kapı dolaşarak, yapılan çalışmaları anlatmasını istedi.