22.10.2012 - 13:14 | Son Güncellenme:
İSTANBUL (DHA)
ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, TBMM İçişleri Komisyonunun Şişli İlçesine bağlı Maslak, Ayazağa ve Huzur Mahallelerinin Sarıyer İlçesine bağlanması konusunda aldığı kararla ilgili ayrıntılı açıklamalar yaptı. "Alınan karar birçok açıdan hukuki yanlışlıklar içermektedir" diyen Sarıgül, kararın genel kurulda görüşülmesi sırasında düzeltileceğine inandığını söyledi. Sarıgül, ’bilgilendirme’ amacını taşıdığını belirttiği açıklamasında konuyla ilgili düşüncelerini şöyle sıraladı:
* Bu kararın alınması sırasında toplantı süresinin bir hayli uzaması nedeniyle,
17 Ekim’i 18’e bağlayan gece saat 01.30 da değerli komisyon üyelerinin konuyla ilgili yeterli bilgiye erişemedikleri açıktır.
* Komisyonun toplanma nedeni 13 ilin büyük şehir yapılması ve kurulacak yeni ilçelerdir. Oysa ne Şişli ne de Sarıyer yeni kurulacak bir belediye değildir, her iki ilçe arasında sınır belirlemesi 1944 yılında yapılmıştır.
* 1944 yılında yapılan hudutnamede bugünkü Ayazağa, Huzur ve Maslak Mahalleleri Şişli İlçesinin köyü niteliğindedir. Mülki idare sınırları bakımından Şişli ile Sarıyer İlçeleri arasında mahalle veya köylerin hangi ilçeye ait olduğu yönünde hiçbir uyuşmazlık yaşanmamıştır.
* 1984 yılında 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte Şişli İlçesi de ilçe belediyesi haline gelmiş ve bugünkü Kağıthane de mücavir alanlarıyla birlikte Şişli İlçesinin mülki sınırları içerisine alınmış ve Şişli Belediyesi’ne d?hil edilmiştir. 1989 yılında K?ğıthane’nin ilçe haline getirilmesi ile birlikte bugünkü K?ğıthane, mülki sınırları içerisine giren mahalleler ve mücavir alanlarla birlikte Şişli İlçesinden ayrılmış; K?ğıthane İlçe Belediyesi olarak da müstakil bir belediye haline gelmiştir. Bu değişimler sırasında, Şişli İlçesi mülki sınırları ile Sarıyer İlçesi mülki sınırları bakımından hiçbir değişiklik yaşanmamıştır.
* 2000, 2004 ve 2008 yıllarında, Sarıyer Belediye Meclisleri tarafından alınan kararlarla, Maslak Mahallesi’ndeki bir ada içerisindeki bazı parsellerle, sadece bazı parsellerle ilgili olarak yaratılan sınır uyuşmazlıkları da; sırasıyla İstanbul Valililiği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclislerinin oybirliği ile aldıkları kararlarla Şişli İlçesi ve Belediyesi sınırlarının korunması lehine çözümlenmiştir.
* 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu’na h?kim olan felsefe; mülki idarelerin sınırlarının belirlenmesinde üç önemli faktörün dikkate alınmasını öngörmektedir. İlçelerin nüfusu ve gelişmişlik durumu, etki alanları, ekonomisi, eğitim şartları ve ulaşım durumu incelenmeden, özel kurum ve kuruluşlara, resmi makamların görüşlerine, halkın beklentilerine ve bu amacı gerçekleştirme gayretlerine bakılmaksızın karar alınması gerekli olan felsefeye uygun düşmemiştir.
* Şişli İlçesi, demografik, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı itibariyle kendisine özel, diğerlerinden farklı bir kimliğe sahiptir; modanın kalbi, kültürel aktivitelerin ve finans kuruluşlarının merkezi, İstanbul’un ana arteri, yakın tarihin mimari üslubunun temsilcisi, farklı etnik ve inanç gruplarına mensup insanların bir arada yaşadığı bir ilçedir. İmar planları, bu kimliğin gerektirdiği ihtiyaçları, ilçenin arazi parçaları üzerine verdiği fonksiyonlarla karşılayan belgelerdir. Örneğin Maslak Bölgesindeki arazi parçalarına verilmiş olan fonksiyonlar, Şişli İlçesinin bütününün taşıdığı kimlikten bağımsız olarak değerlendirilemez. Planlarla bu bölgede öngörülen fonksiyonlar, Şişli İlçesinin kentsel ihtiyaçlarının karşılanmasını öngörmektedir.
* Yine bu fonksiyonlar; ilçe bütünündeki nüfus ve bina yoğunluğu, kişi başına düşen sosyal donatı alanı miktarı gibi matematiksel hesaplamaların sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Açıktır ki, Şişli İlçesinin kimliği ve bu kimlikten doğan ihtiyaçlar, Sarıyer İlçesi’nin kimliği ve ihtiyaçları ile örtüşmemektedir. O halde, Şişli ilçesine ait üç mahallenin bir başka ilçeye katılması planlama matematiğini bozucu bir niteliğe sahiptir.
* Şişli Belediyesi 1984 yılında tüzel kişilik kazanmıştır. Şişli’de yaşayan yurttaşların ödedikleri vergiler de Belediye eliyle yürütülen hizmet ve yatırımlar için temel kaynaktır. 1984 ve devam eden yıllarda; çok yakın bir zamana kadar köy kimliğini taşıyan bu mahallelere yapılmış olan yatırımlar tüm Şişlililerin ödedikleri vergilerle gerçekleştirilmiştir. Bugün Maslak plazalar kenti, İstanbul’un Manhattın’ı olarak anılıyorsa; bu anılma Şişlili vatandaşların ödedikleri vergilerin bir sonucudur.
Bu itibarla, Şişlililere sorulmadan ve onayı alınmadan yapılan sınır değişikliği
Vergi hukuku açısından da uygun düşmemiştir.
* Karar, ayrıca 5393 sayılı belediyeler yasasının 8’inci maddesine aykırıdır. Bu maddeye göre, bir başka beldeye katılmak o belde seçmeninin isteğine bağlıdır. Büyükşehir statüsünde olan yerlerde ise, ayrıca Büyükşehir Belediye meclis kararına ihtiyaç vardır.
Ayrıca aynı yasanın 6. maddesi, "kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez" hükmü getirmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2008 yılında ilçeler arası sınırları yeniden belirledi ve güncelledi. Henüz 5 yıl geçmediği gibi zorunlu neden de söze konu değildir.
* Bütün bunların dışında Türkiye’nin imzalamış olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, "Yerel yönetimlerin sınırlarında, mevzuatın elverdiği durumlarda ve mümkünse bir referandum yoluyla ilgili yerel topluluklara önceden danışılmadan değişiklik yapılamaz." denilmektedir. Anayasamızın 90. maddesi, hepinizin bildiği gibi "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz." hükmünü taşımaktadır.