‘Sandıkta ders vermek göreviniz’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin TBMM Grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu özetle şu mesajları verdi:

TALİMAT VEREN MAKAMDASIN: Bir yolsuzluk dosyasını gündeme getirdim. İsim vermedim, sadece dosyadaki bilgileri okudum. Erdoğan diyor ki 'benim hiçbir imzam yok'. Sen ihale komisyonunda değilsin ki? Talimat veren makamdasın. Diyorsun ki 'ihaleyi iptal edin, bizim çeteden arkadaşlara vereceğim'. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın 2020 Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu, açın raporu, onayı veren kim Erdoğan. Sayıştay'ın da raporları var. Sen bütün kirlilikleri biliyorsun, talimatınla yapılıyor zaten.

İMZAN OLANLARI DA AÇIKLAYACAĞIZ: Ben bunu söyleyince kıyamet kopuyor. ‘Kılıçdaroğlu yalan söylüyor’ diyor. Görmediğim belgeyi konuşmam. Sevgili Erdoğan daha dur bakalım daha sana çok sürprizlerimiz olacak. Ben yolsuzluk belgelerini açıklamayacağım. Arkadaşlara söyledim, her birisi tek tek açıklayacak o belgeleri. Senin imzan olan belgeleri de açıklayacağız, hiç meraklanma.

TOBB’A ÇAĞRI: TOBB’a çağrı yapıyoruz, elektrik kesintilerinin OSB’lerde yarattığı maliyetin tutarı nedir, bilmek istiyoruz. TOBB bütün OSB yöneticileriyle konuşmalı, rakamları almalı, kamuoyuyla paylaşmalı.

DEDİĞİME GELDİLER: Bir taraftan bunlar öbür taraftan insafsız zamlar devam ediyor. Yapmadılar, dinlemediler, kalkmış açıklama yapıyorlar. Benim dediğim noktaya geldiler. Demek ki devleti yönetemiyorlar. 4 kişilik ailenin tükettiği elektriği biz çok iyi biliyoruz. Sarayda oturan elektrik faturası ödemiyor ki. Sanıyor ki herkes kendisi gibi. Dolar düştü 13’e, hiçbir şeyin fiyatı düşmedi. Şu anda her akaryakıt istasyonu bir vergi dairesi gibi. Demek ki milleti kandırıyorlar. Sizi kandırıyorlarsa sandıkta bunlara ders vermek de sizin göreviniz. Eğer gecenin karanlığında insanlar ucuz ekmek kuyruğuna giriyorsa, 21. yüzyılın Türkiye’sinde eksi 2 derecede 3 derecede yağ kuyruğuna giriyorsa insanlar bunun sorumlusu saray ve şürekâsıdır.

YÖNETEMİYORLAR: Yönetemiyorlar. Erdoğan yönetemediğini görüyor, faturayı bakanlara, bürokratlara çıkarıyor. 3.5 yılda 3 Hazine ve Maliye Bakanı değişti. 4 Merkez Bankası Başkanı. Merkez Bankası'nın tek işlevi kaldı, matbaada Türk Lirası basmak. Saraydan gelen talimatın gereğini yapıyorlar. Banka yöneticilerinin akıllarını çalıştırma zorunluluğu yok, zaten çalıştırırlarsa görevden alınıyorlar. TÜİK Başkanı biz gittiğimizde içeri almamıştı. Ama bir şey söyledi sonradan 'Kul hakkı yemem' dedi. 'O zaman seni görevden alıyorum' dedi ve aldı. Kul hakkı yiyen, kul hakkı yemeyene tahammül edemez.

‘Ezberleri bozduk’

BİR ARAYA GELDİK: Saray ve şürekâsı, dolarla beslenenler, köşeyi dönenler; bunlar önce dediler ki 'biz sistemi değiştirelim, AK Parti, MHP ömür boyu biz bu işi götürürüz. Nasılsa muhalefettekiler asla bir araya gelemez'. Fakat biz muhalefet partileri olarak bir araya geldik. Birinci ezberlerini bozduk. Sonra ikinci propaganda başladı, 'bir araya geldiler ama kazanamazlar'. Genel seçimlerde ve yerel seçimlerde kazandığımızı gördüler. İkinci ezberleri de bozuldu. Kazandık, onların bütün hayallerini yıktık. Panik içindeler. Hazmedemiyorlar. O nedenle baskıyı artırıyorlar. Şimdi 'Efendim bunlar kazanacaklar ama memleketi yönetemezler', bunun propagandasını yapıyorlar. Vallahi de billahi de bu güzel ülkeyi sizin takımınızdan çok daha güzel, çok daha adaletli ve namusuyla yöneteceğiz. Akılla, bilgiyle yöneteceğiz, herkesi kucaklayacağız. Hiç kimsenin endişesi olmasın. O nedenle söylüyorum. Geliyor, gelmekte olan. Bunun için korkuyorlar.