28.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
28 Şubat’a giden süreç Aralık 1995 seçimlerinde “Milli Görüş” kanadının yüzde 21 oyla sandıktan zaferle çıkmasıyla başladı. 1996 Haziran’ında Refah Partisi; en çok oy alan ikinci parti olan DYP ile koalisyon hükümeti kurarken, Milli Görüş lideri Erbakan başbakan; DYP Genel Başkanı Tansu Çiller başbakan yardımcısı olarak göreve başladı.
Tanklar Sincan’da
1996’da Erbakan’ın Libya gezisi Meclis’te “gensoru”ya uzanan bir sürecin de fitilini ateşledi. 30 Ocak 1997’de Sincan’da düzenlenen “Kudüs Gecesi” “rejim tartışmalarını” alevlendirdi. 2 Şubat 1997’de “Kudüs Gecesi” için ayrı ayrı soruşturma başlatıldı. 4 Şubat’ta Sincan güne tank sesleriyle uyandı. 15 tank ve 20 zırhlı araç, Sincan sokaklarında boy gösterdi. 28 Şubat 1997’de MGK, Cumhurbaşkanı Demirel’in başkanlığında toplandı. MGK’dan, tarihe “postmodern darbe” olarak geçen 20 maddelik bir bildiri çıktı. Çarpıcı kararların yer aldığı bildiriyi Erbakan, 5 Mart’ta imzalamak zorunda kaldı. Refah Partisi’nin kapatılması için dava açıldı. MGK kararları, Erbakan’ı istifaya götürürken, Refah Partisi ve DYP’nin kurduğu koalisyon hükümeti dağıldı. Yargıtay’ın açtığı dava 16 Ocak 1998’de Refah Partisi’nin kapatılmasıyla sonuçlandı. Erbakan’a 5 yıl siyaset yasağı getirildi.
Kalın: Her şeyi ortaya koyuyor
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 28 Şubat tarihli MGK bildirisine ilişkin AA’ya verdiği röportajda, “Orada Cumhuriyet değerleri üzerine vurgu yaparken adeta milleti yok sayan; Cumhuriyet değerlerini kendi sınıfsal çıkarları için, vesayet zihniyetlerini meşrulaştırmak için kullanmaları her şeyi ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.